MEMUR-SEN ANKARA İL BAŞKANI MUSTAFA KIR YILBAŞI KUTLAMALARI MÜNASEBETİYLE YAPTIĞI AÇIKLAMADA "DEVLET PİYANGOCU, PİYANGO DA MİLLİ OLAMAZ!"DEDİ.
Devlet piyangocu, piyango da milli olamaz.
Devletlerin ve milletlerin hayatiyetlerini sürdürebilmeleri silahlı savunma ile değil, dini değerlerine bağlı kalmaları, milli ve manevi hasletlerini korumaları ile mümkündür. Bu yüzden Emperyalist güçler geçmişte haçlı seferleri düzenleyerek silahla yok edemedikleri İslam ümmetini strateji,metot ve siyaset değiştirerek işbirlikçi yöneticiler vasıtasıyla milletleri ayakta tutan birlik, beraberlik ve dayanışma ruhunu, ahlak,örf adet,gelenek, görenek gibi milli ve değerlerini yok ederek
kültür emperyalizmi yoluyla kuşatma altına almışlardır.
İslam Coğrafyası Kültür emperyalizminin kuşatması altındadır.
Sözlü,yazılı,görsel ve işitsel basın yoluyla evlerimizin içine kadar sokulan uygunsuz diziler,filimler,israfı ve lüks tüketimi özendiren görüntüler, nikahsız birliktelikleri,boşanmaları ve çocuk yaşta sevgili edinmeleri normalleştiren magazinsel programlar, gençlerin başını döndüren meyhaneler,kadınlı-kızlı oyun ve eğlence yuvaları, madde bağımlılığı,içki,kumar başta olmak üzere; toto,loto,iddia, milli piyango gibi şans oyunları her yıl günler öncesinde başlatılan yılbaşı kutlama hazırlık reklamları aile yapımızı çökme noktasına getiren, ahlaki erozyonu manevi tahribatı körükleyen kültür emperyalizminin kullandığı silahlardan sadece bazılarıdır. Bu gün İslam coğrafyası Kültür emperyalizminin kuşatması altındadır.
Devletin görevi kötülükleri teşvik değil, önlemek olmalıdır.
Miladi bir takvime başlangıç olmanın dışında bizim için hiç bir anlam ifade etmeyen yeni bir yılın girişinde "yılbaşı kutlamaları" adı altında aklı ve sağlığı tehdit eden içkili alemler düzenlenmesi, sergilenen cinsel taşkınlıklar ve sapkınlıklarla ahlaksızlığın normalleştirilmesi, bu geceye has aile bütçesini sarsan israf ve savurganlıklar yapılması özellikle Devletin ve belediyelerin bu geceye has havai fişek gösterileri, eğlenceli program tertipleri, içki içenlere araç ve şoför tahsis etmek suretiyle katkı sunmaları; kötülüklerin teşvik edilmesinden,tahrif olmuş bir dinin hortlatılmasından, şirk ve küfür ehli olan başka milletlerin kültürlerinin,örf ve adetlerinin körü körüne taklit edilmesine alet olmaktan başka bir amaç taşımamaktadır.
Devlet ve organları Böylesine kötülükleri apaçık içerisinde barındıran bir eylemin ortağı ve teşvikçisi olabilir mi? Askerimiz polisimiz bir tarafta terör illetiyle boğuşurken diğer tarafta süfli emellerine alet olan bir güruhun emrine tahsis edilebilir mi? Devletin ve organlarının görevi kötülükleri teşvik etmek değil,gençlerimizi ve halkımızı içki,kumar,madde bağımlılığı ve piyango gibi şans oyunlarının ağından kurtarıcı tedbirler almak,helal kazanç yollarını göstermek olmalıdır.
Kültür emperyalizmi Milletleri içten çökertmenin en etkili silahıdır.
Şu iyi bilinmelidir ki, mukallit toplumlar taklit ettikleri milletlerin kendisi değil ancak gölgesi olabilirler.Taklit edenler, taklit edilenleri asla geçemezler. Müslüman toplumların içinde bulunduğu sıkıntıların başlıca sebebi kendi güzelliklerini ve kendi din ve medeniyet değerlerini terk edip, şirk ve küfür ehlinin yılbaşı kutlamalarını ve başka rezaletlerini alışkanlık haline getirmeleridir. Hz. Ali'ye izafe edilen bir kelamı kibarda ifade edildiği üzere "İnandığınız gibi yaşamazsanız, yaşadığınız gibi inanırsınız." İnanıldığı gibi yaşamamanın bedeli yaşanıldığı gibi inanılarak ödenir.
Milli Piyangomuz ayakta, milli hasletlerimiz ayaklar altında!
Ne yazık ki etkisi altında kaldığımız kültür emperyalizmi ve batı hayranlığı yüzünden Milli Piyangomuz dışında bütün dini hasletlerimiz ve milli değerlerimiz yerlerde sürünmektedir.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının verilerine göre 2012 yılında 603 bin 711 evlilikten 123 bin 325 inin boşanma ile sonuçlanması, buna bağlı olarak, parçalanmış aile oranlarının,babasız çocuk artışlarının giderek ivme kazanması,madde bağımlılığının ilkokul seviyesine kadar inmesi, terör,şiddet,kapkaç,hırsızlık olaylarının güvenliğimizi tehdit eder boyuta ulaşması, kardeşlik, sadakat,sevgi,saygı,hoşgörü,yardımlaşma,dayanışma gibi güzel hasletlerin dumura uğraması kültür emperyalizminin ne derece etkili olduğunun göstergesidir.
Papa:Müslümanlar, yılbaşını Biz’den daha iyi kutluyor!
ABD’de Geoges Washington üniversitesinde çalışan iki görevlinin, dünyada Kur’an ahlakı ilkelerinin uygulanmasıyla ilgili 208 ülke halkı üzerinde yaptıkları anket sonucunda,Hıristiyan ülkelerinin liste başı olması, Ülkemizin 103’üncü sırada yer alması, diğer İslam ülkelerinin de bundan farksız görünmesi, asrımızda Hıristiyan dünyasını temsil eden Papa’nın “Müslümanlar, yılbaşını Biz’den daha iyi kutluyor” sözü; tüm Müslümanlar için hem bir ibret, hem de bir zillet vesikasıdır.
Yüce Allah’ımız bize dini ve ahlaki değerlerimize sahip çıkarak kimlik ve kişiliğimizi korumamızı emretmiştir. Nitekim ayetlerde “ İşte bu din benim dosdoğru yolumdur.Artık ona uyun.Başka yollara uymayın.Yoksa o yollar sizi parça, parça edip sıratı müstegıymden ayırır. İşte bunları sakınasınız diye Allah size emreder.” (Enam 153) “ Sana gelen ilimden sonra eğer onların arzularına uyacak olursan işte o zaman zalimlerden olursun.(Bakara 145) “Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin.Sizden kim onları dost edinirse şüphesiz o onlardan olur."(Maide 51) ayetlerinde gelenek, görenek, ve ibadetlerin de söz ve davranışlarında,bayramlarında eğlence ve kutlamalarında başka milletlere benzemeye çalışanlara şiddetli bir tehdit ve acı bir azapla cezalandırma uyarısı vardır.
Yılbaşı kutlamak Hıristiyanlara benzemenin adıdır.
Konumuzla ilgili Hadisi Şeriflerde ise“ Kim bir kavme benzerse, o da onlardandır” “ Bizden başkasının sünnetiyle amel eden bizden değildir.” ,“Yahudilere ve Hıristiyanlara benzemeyin , Yahudilerin selamı parmaklarla, Hıristiyanların selamı avuç içiyledir.Kim Allah Resulünün sünnetini terk ederek ve bunu başka bir sünnet veya gelenekle değiştirirse İslam’a bağlı olduğunu söyleyip Müslümanların ismiyle anılsa bile O İslam üzere değildir.” Buyrulur. Yılbaşı kutlamaları ; İslâm’a ve İslâmî değerlere sırt çevirmenin, inanç ve yaşantı olarak Hıristiyanlara benzemenin adıdır.
Tarihimiz milli ve manevi kültürümüzün medeniyet değerlerimizin güzel hasletleri ile doludur. 6 asır ayakta duran İmparatorluk davamız Bizi biz yapan değerlerimize bağlılıkla mümkün olmuştur.
İnsanlık tarihinde yaşadıkları baskı ve dayatmalar neticesinde asimile edilen, zorla köleleştirilerek, kimlik ve kişilik değişimine uğratılan milletleri görmek mümkündür.Ancak tarih boyunca hiçbir toplum ülkemizde de yaşandığı gibi kendi istek ve arzularıyla varlık sebebi olan asli değerlerinden İslami kimlik ve kişiliklerinden bu kadar uzaklaşan milletler ne yazık ki İslam coğrafyasında görülmektedir.
Bir tarafta şehit analarının feryatları, diğer tarafta yılbaşı çılgınlarının çığlıkları
Batılılaşma ve taklitçilik iliklerimize kadar işlemiştir. Birbirimizin dertlerini sevinçlerini paylaşma özelliğimiz kaybolmuştur.Bir tarafta ülkemizin güneydoğusunda terör örgütü PKK ile savaşırken şehit düşen asker annelerin yürekleri dağlayan feryatlarını, diğer tarafta yılbaşı kutlaması yapan çılgınların çığlıklarını birlikte duymak, bir tarafta İslam coğrafyasının bir bölgesinde iç savaş ve çatışma yüzünden yüz binlerce Müslüman'ın hunharca katledilmesi,milyonlarca insanın mülteci konumuna düşürülmesini umursamamak, diğer taraftan Petrol Şeyhlerinin, sosyete bozuntularının yılbaşı rezaletine ortak olmak için otel kapatmalarını eğlence mekanlarını doldurmaları olağanlaşıyor. Böyle insanlık dışı olayları Müslümanların inanç ve düşünce yapısıyla , kültür ve medeniyet anlayışıyla bağdaştırmak mümkün müdür? İslam'la bağdaşmayan davranışların olağanlaşması geldiğimiz noktanın tehlike boyutunun göstergesidir.
Bu gece Mekke'nin 1385.Fetih yıldönümüdür.
Her nefis mutlaka ölümü tadacaktır.Kıyamet gününde Yüce Allah tarafından emanet olarak verilen ömür,gençlik,sağlık gibi nimetler sebebiyle ömrümüzü nerede tükettiğimizin,gençliğimizi nerelerde geçirdiğimizin,malımızı nasıl kazanıp nerelere harcadığımızın, ilmimizle ne ameller işlediğimizin hesabı bir bir sorulacaktır. Bizim sorumluluğumuz kötülüklere alet olmak değil,r.
Peygamberimizin (S.A.V)‘Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekiniz." emrine uyarak kendimizi sorgulamak olmalıdır.
Bu gece yeni bir miladi yılın başlangıcı olmakla birlikte 1 Ocak aynı zamanda Mekke’nin Fethi’nin de yıldönümüdür. Allah’u Teâlâ’nın evi, İslam dininin merkezi olan Mekke'nin fetihle birlikte şirkten ve putperestlikten arındırılarak manevi bir şehir olma özelliğine kavuştuğu Tevhid inancı hâkimiyetinin tescillendiği,Müslümanların küllerinden yeniden doğduğu bir günün de yıl dönümüdür.Mekke'nin fethinin 1385.Yılının İslam ve İnsanlık alemine hayırlar getirmesini,İslam kardeşliğinin yeniden dirilişine vesile olması dileğiyle kutluyorum.
Ankara Valiliği'nin ve Genel Kurmay Başkanlığının tutumlarını takdirle karşılıyoruz.
Yılbaşı bir milleti yozlaştırmak amacıyla dinimizin haram kıldığı içki,kumar,fuhuş,israf,gibi pek çok kötülüklerin ve ahlaksızlıkların aynı anda kutlama adı altında sergilendiği çok amaçlı bir olaydır.Devlet kurumlarının milli değerlerimizi doğrudan hedef alan bu tür kutlamalara öncülük yapmasını doğru bulmuyoruz. Yaşanan terör olayları sebebiyle Genel Kurmay Başkanlığının ordu evlerinde ve TSK sosyal tesislerinde Ankara valiliğinin okullarda yılbaşı kutlamalarını yasaklamasını önemsiyoruz.Diğer illerimizde de aynı hassasiyetin gösterilmesini bekliyoruz.
Mustafa KIR
Memur-Sen Ankara İl Başkanı