Türk Eğitim-Sen Genel Sekreteri Musa Akkaş, 30.12.2021 tarihinde Ankara 6 No’lu Şube’ye bağlı Polatlı İlçe Temsilciliğinin düzenlediği programa katıldı. Toplantıda Ankara 6 No’lu Şube Başkanı Aytaç Coşar ve şube yönetim kurulu üyeleri, Polatlı İlçe Temsilcisi ve ilçe temsilciliği yönetim kurulu üyeleri ile üyelerimiz katıldı.
Bir konuşma yapan Genel Sekreter Musa Akkaş, Ankara 6 No’lu Şube’nin kendi sorumluluk alanı içerisinde ciddi çalışmalar yaptığını söyleyen Akkaş, “Başta Ankara 6 No’lu Şube Başkanı Aytaç Coşar olmak üzere teşkilatımızın tüm yöneticilerine, ilçe temsilcilerimize, okul ve kurum temsilcilerimize teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Akkaş, Türk Eğitim-Sen’in “Türkiye Sevdamız Ekmek için kavgamız” sloganına vurgu yaparak, ekmek kavgasının önüne Türkiye sevdasını koyan milli bir sivil toplum örgütü olduğunu dile getirdi. Akkaş, “ Önceliğimiz ülkemiz. Sendikacılık mücadelesinde de hak ettiğimizi alma noktasında önemli başarılar elde ediyoruz. Hak ve memleket mücadelesine katkı sunan tüm teşkilatlarımıza, üyelerimize sonsuz teşekkür ediyoruz” dedi.
Türk Eğitim-Sen’in birilerini kandırarak, korkutarak değil, insana değer vererek hak mücadelesi verdiğini söyleyen Akkaş, “Bizim korkak değil, cesur insanlara ihtiyacımız var. Gerçekten inandık, iman ettik. Haksızlık karşısında susmadık. Dilsiz şeytan olmadık. Her türlü entrika ve ahlaksızlığa rağmen üye sayımızı artırıp, güçlenerek yolumuza devam ediyoruz. 15 Mayıs tarihinden bu tarafa bu teşkilata 38 bin üye kaydı yaptık. Polatlı ilçemizde de üye sayımızı artırıyoruz. Polatlı ilçemizde yetkili sendika olmak istiyoruz” diye konuştu.
Türk Eğitim-Sen’in başarılı ve güçlü bir sendika olduğunu söyleyen Akkaş, bunun da en güzel örneğinin İlksan olduğunu bildirdi. Akkaş, “İlksan seçimlerinde Türk Eğitim-Sen tarih yazdı. ‘İlksan kapatılsın’, ‘seçimlere katılmıyoruz’, ‘seçimleri boykot ettik’ diyenlere eğitim çalışanları gerekli dersi vermiştir. Herkes bilmelidir ki, bu sandığa üye olan 285 bin üyenin hakkını dün ve bugün olduğu gibi yarın da korumaya devam edeceğiz” dedi.
Ülkemizin eğitim gündemini de değerlendiren Akkaş, mülakat süreci ile ilgili önemli açıklamalar yaptı. Eğitimin tüm süreçlerinde mülakatın kaldırılmasını istediklerini bildiren Akkaş, “Gerek yönetici atamalarında, gerekse öğretmen atamalarında mülakata karşıyız. Çünkü mülakatın olduğu yerde adaletten bahsetmek mümkün değildir. Mülakatın olduğu yerde torpil var, adam kayırma var. Tabi ki öğretmen atamalarında güvenlik soruşturması yapılsın. Birtakım bölücü örgüt üyeleri öğretmen olarak atanmamalıdır. Ancak güvenlik soruşturması temiz adaylar sadece KPSS puan üstünlüğüne göre atanmalı, mülakata tabi tutulmamalıdır” dedi.
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun yasa teklifinin TBMM’ye sunulması hakkında açıklama yapan Akkaş, “Bu elbette sevindirici bir gelişme ancak tasarıyı incelediğimizde arzu ettiğimiz hususların yer almadığını gördük. Kariyer basamakları belirlenirken, sınava yer verilmemeli, hizmet yılı hesabı dikkate alınmalıydı. Bilindiği gibi Milli Eğitim Temel Kanunu’nda öğretmenlik, ‘Devletin eğitim, öğretim, yönetim görevlerini üstlenen özel bir ihtisas mesleğidir’ şeklinde tanımlanmaktadır. Dolayısıyla sınav yapılmaksızın 10 yılını dolduran öğretmenlere uzman, 20 yılını dolduran öğretmenlere başöğretmenlik unvanı verilmelidir. Bu noktada Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda dağ fare doğurmuştur” dedi.
Akkaş ayrıca 3600 ek gösterge ile ilgili hazırlıkların da yılan hikâyesine dönmeden bir an önce Türk Eğitim-Sen’in de içerisinde yer alarak, sürece katkı sunarak başlatılması gerektiğini bildirdi.
Toplu sözleşme sürecine değinen Akkaş, “Maalesef 6. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerinde komik bir zamma imza atan Memur-Sen çalışanları açlığa ve sefalete terk etti. Türkiye Kamu-Sen olarak Hükümetin karşısına güçlü bir şekilde çıkmak ve kamu çalışanların kazanımı için Memur-Sen’in talepleri ortaklaştırma çağrısına olumlu cevap verdik. Bilindiği gibi Türkiye Kamu-Sen olarak 2022 yılında yüzde 21, 2023 yılında yüzde 17 zam, yüzde 3 refah payı ve 600 TL seyyanen zam talep etmiştik. 3600 ek göstergenin hayata geçirilmesini, vergi diliminin yüzde 15’e sabitlenmesini, yardımcı hizmetler sınıfında çalışanların bir defaya mahsus olmak üzere genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmesini, sözleşmeli çalışanların kadroya alınmasını, şeflerin özel hizmet tazminatlarının artırılmasını ve daha birçok talebi toplu sözleme masasına taşımıştık. Ancak ne yazık ki bu taleplerimiz karşılık bulmadı ve Türkiye Kamu-Sen olarak o masadan kalktık. Bunun ardından 8 Aralık tarihinde Öğretmenlik Meslek Kanunu, 15 Aralık tarihinde de ek zam için ülke genelinde eş zamanlı kitlesel basın açıklamaları yaptık. Ek zam ve diğer taleplerimizi Cumhurbaşkanı ile görüşerek, kendisine ilettik. Mücadelemiz sürüyor. Umuyoruz ki 2022 yılı çalışanların hak ettiğini aldığı bir yıl olur” diye konuştu.