ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şimdi de Münbiç'in etrafında hendekler kazıyorlarmış doğru mezarlarını hazırlıyorlar. Anlaşılan bize fazla iş bırakmayacaklar." dedi.
Sözlerine "Bugün 3 bin 253'ü jandarma genel komutanlığı, 98'i sahil güvenlik komutanlığı personeli olmak üzere toplam 3 bin 351 astsubayımızı görev yerlerine uğurluyoruz." diyerek başlayan Erdoğan, ülkenin neredeyse her bir köşesinden evlatların bugün burada jandarma ve sahil güvenlik akademisinin başarıyla bitirmenin haklı sevincini yaşadığını söyledi.
Erdoğan, eğitimlerini başarıyla tamamlayan astsubayları tebrik ederek, her birisinin alınlarından öptüğünü ifade etti.
Akademi birincisi Yasemin Mersin Çelik başta olmak üzere okullarını başarıyla tamamlayan 227 kadın astsubayı özellikle tebrik ettiğini belirten Erdoğan, "Sizlerin bu gayretlerinin, bu başarılarının diğer kadınlarımıza da örnek teşkil edeceğine, ilham kaynağı olacağına inanıyorum." dedi.
Bin yıldır bu toprakları İstiklal Marşı'nın kıtalarına ilham veren bu ruhla, inançla ve adanmışlık duygusuyla korumayı başardıklarını vurgulayan Erdoğan, inşallah ebediyete kadar da bu şekilde yola devam edeceklerini söyledi.
"Vatanımıza göz dikmesine asla izin vermeyeceğiz"
Erdoğan, bağımsızlıktan, onurdan ve milli bekadan taviz vermeyeceklerine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bu coğrafyada özgürce yaşamayı sürdüreceğiz. Adı, sanı, cüssesi ne olursa olsun hiç kimsenin vatanımıza göz dikmesine asla izin vermeyeceğiz. Öte yandan hepimizin bilhassa vatandaşlarımızın güvenliğini emanet ettiği siz astsubaylarımızın şu gerçeğin farkında olması gerekiyor. Tarihte hiçbir zaferimiz bizlere ikram edilmedi, altın tepside sunulmadı, hiçbir başarımız bedel ödemeden kazanılmadı."
Erdoğan, bu zamana "gün vatana sahip çıkma günüdür" diyerek, işgalcilere Maraş'ı dar eden Sütçü İmamların gayreti ile ulaşıldığını belirterek, "Biz bugünlere kucağında yavrusuyla cephane taşırken can veren Şerife bacıların emeği ile vasıl olduk. Biz 'Ya İstiklal, Ya Ölüm' parolasıyla cepheye koşan milli mücadele kahramanlarını cesaretiyle bugünleri gördük." ifadesini kullandı.
15 Temmuz gecesinde olduğu gibi kadını, erkeği, genci, yaşlısıyla iradesini korumak için tanklara meydan okuyan Anadolu insanının yiğitliği sayesinde hala özgürce yaşanabildiğini vurgulayan Erdoğan, "Ay yıldızlı al bayrağımızın semalarında gururla dalgalandığı bu vatan aynı zamanda şehitler diyarıdır." diye konuştu.
Erdoğan, Türkiye'nin sadece kendi vatandaşları için değil 100 milyonlarca mazlum ve mağdur için de eman yurdu olduğunu belirterek, Türkiye'nin bölgesinde ve ötesinde barışın, huzurun ve güvenin adı olduğunu söyledi. Mensubu olmaktan gurur duyduğu Türk milletinin, hürriyeti uğruna bedel ödemekten çekinmeyen asil bir millet olduğunu dile getirerek, "Devletimiz, milletimiz sırt sırta verdikçe evelallah bu ülkeyi esir alabilecek hiçbir güç yoktur. Güvenlik güçlerimiz tam bir koordinasyon içinde görevlerini yaptığı sürece kim tarafından himaye edilirse edilsin. Bize zarar verebilecek hiçbir terör örgütü yoktur. Milletimiz, basiret ve feraset sahibi oldukça hiçbir tezgah, hiçbir kışkırtma bizi birbirimize düşüremez." değerlendirmesini yaptı.
"Mezarlarını hazırlıyorlar, bize fazla iş bırakmayacaklar"
Milletin birlik, beraberlik ve dayanışmasının önemine değinen Erdoğan, bir diğer önemli hususun da caydırıcılık olduğunu bildirdi. İyi eğitim almış, vazife şuuru yüksek, vatanına gönülden bağlı, ileri teknolojinin imkanları ile desteklenen güçlü bir orduya polis ve jandarma teşkilatına sahip olmasının devletin en önemli gücünü oluşturduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Bundan bir buçuk asır önce Abdülhak Molla'nın ifade ettiği şu hikmetli sözler, hepimiz için yol göstericidir. 'Bu mesel ile bulur cümle düvel fevz-ü felah; Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-ü salah' meselesinin özü, özeti budur. Dünyadaki tüm devletler için barışın anahtarı işte bu ibretlik sözlerde saklıdır. Şayet barış, güvenlik, huzur, esenlik, hürriyet istiyorsan savaşa hazır olacaksın."
Cerablus'ta, Zeytin Dalı Harekatı kapsamında Afrin'de de böyle olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Oralarda üzerimize gelenlere, o terör koridorunu mezar etmedik mi? Askerimizle beraber mezar ettik. Geldikleri gibi gitmediler. O inlere gömüldüler. Bizim Mehmedimiz her zaman bu yükünün idrakindedir, şuurundadır. Şimdi de Münbiç'in etrafında hendekler kazıyorlarmış, evet doğru mezarlarını hazırlıyorlar. Mezarlarını hazırlıyorlar. Bize fazla iş bırakmayacaklar anlaşılan o." dedi.
"Büyük adımlar attık"
Türkiye'nin caydırıcılığını en üst seviyeye taşımadan bulunduğu bölgede barış ve emniyet içinde yaşamasının mümkün olmadığını vurgulayan Erdoğan, bu anlayışla son 16 yılda savunma sanayini tahkim etmek için çok büyük adımlar attıklarını vurguladı.
Göreve geldiklerinde yüzde 20'lerde olan yerlilik oranını yüzde 65'lere çıkardıklarını belirten Erdoğan, 2002'de yüksek dışa bağımlılık oranıyla 66 savunma projesi yürütülürken, bugün bu sayının 618'e ulaştığını bildirdi.
Erdoğan, Türkiye'nin özellikle terörle mücadelede ihtiyaç duyulan, teröristlere karşı üstünlük sağlayan insansız hava aracı ve silahsız insansız hava aracı gibi dünyanın sadece belli başlı ülkelerinin yapabildiği silahları kendi yapar hale geldiğini kaydetti.
Türkiye'nin, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatları'nda kullanılan birçok silahı milli imkanlarla sağlayarak hiç kimseye muhtaç olmadığını gösterdiğini aktaran Erdoğan, terörle mücadele konseptini yeniden ele alarak tehditleri kaynağında tespit edip, imha politikasına geçtiklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Vatanımızın bekasına, milletimizin can güvenliğine kasteden yapıları artık ülkemiz sınırları içinde karşılamıyor, doğrudan bataklığı kurutacak adımlar atıyoruz. Nitekim bu çabalarımız sayesinde hem bölücü terör örgütüne katılanların sayısının hem de teröristlerin eylem kapasitelerinin ciddi oranda azaldığını görüyoruz. Bir dönem Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde bazı ilçelerin sokaklarını işgale yeltenen teröristlerden hala hayatta olanlar bugün saklanacak delik arıyor. Bir dönem sırtlarını dayadıkları güçlere güvenerek devletimizi tehdit edenler, bugün kaçacak yer bulamıyor. Ancak ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, kime yalvarırlarsa yalvarsınlar kendilerini bekleyen acı sondan kurtulamayacaklar. Afrin'i özgürleştirdiğimiz gibi inşallah Münbiç'i de Aynel Arab'ı da Telabyad'ı da Suriye'nin kuzeyindeki diğer toprakları da bölücü örgütün zulmünden kurtaracağız."
Erdoğan, uyuşturucu ve suç çetelerinden terörle mücadeleye kadar vatandaşın huzuru için attıkları her adımda güvenlik birimlerinin arkasında olmaya devam edeceklerini söyledi.
Törende dönem birincisi Yasemin Mersin Çelik tarafından yaş kütüğüne yıldız ve plaket çakıldı.
Dereceye giren mezunlara ve diğer mezunlara diplomaları verildi ve mezunların geçişiyle tören son buldu.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Stadyumu'nda gerçekleşen, "Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi İkinci Dönem Sözleşmeli Astsubay Mezuniyet Töreni"nde konuştu.
Sözlerine "Bugün 3 bin 253'ü jandarma genel komutanlığı, 98'i sahil güvenlik komutanlığı personeli olmak üzere toplam 3 bin 351 astsubayımızı görev yerlerine uğurluyoruz." diyerek başlayan Erdoğan, ülkenin neredeyse her bir köşesinden evlatların bugün burada jandarma ve sahil güvenlik akademisinin başarıyla bitirmenin haklı sevincini yaşadığını söyledi.
Erdoğan, eğitimlerini başarıyla tamamlayan astsubayları tebrik ederek, her birisinin alınlarından öptüğünü ifade etti.
Akademi birincisi Yasemin Mersin Çelik başta olmak üzere okullarını başarıyla tamamlayan 227 kadın astsubayı özellikle tebrik ettiğini belirten Erdoğan, "Sizlerin bu gayretlerinin, bu başarılarının diğer kadınlarımıza da örnek teşkil edeceğine, ilham kaynağı olacağına inanıyorum." dedi.
Bin yıldır bu toprakları İstiklal Marşı'nın kıtalarına ilham veren bu ruhla, inançla ve adanmışlık duygusuyla korumayı başardıklarını vurgulayan Erdoğan, inşallah ebediyete kadar da bu şekilde yola devam edeceklerini söyledi.
"Vatanımıza göz dikmesine asla izin vermeyeceğiz"
Erdoğan, bağımsızlıktan, onurdan ve milli bekadan taviz vermeyeceklerine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bu coğrafyada özgürce yaşamayı sürdüreceğiz. Adı, sanı, cüssesi ne olursa olsun hiç kimsenin vatanımıza göz dikmesine asla izin vermeyeceğiz. Öte yandan hepimizin bilhassa vatandaşlarımızın güvenliğini emanet ettiği siz astsubaylarımızın şu gerçeğin farkında olması gerekiyor. Tarihte hiçbir zaferimiz bizlere ikram edilmedi, altın tepside sunulmadı, hiçbir başarımız bedel ödemeden kazanılmadı."
Erdoğan, bu zamana "gün vatana sahip çıkma günüdür" diyerek, işgalcilere Maraş'ı dar eden Sütçü İmamların gayreti ile ulaşıldığını belirterek, "Biz bugünlere kucağında yavrusuyla cephane taşırken can veren Şerife bacıların emeği ile vasıl olduk. Biz 'Ya İstiklal, Ya Ölüm' parolasıyla cepheye koşan milli mücadele kahramanlarını cesaretiyle bugünleri gördük." ifadesini kullandı.
15 Temmuz gecesinde olduğu gibi kadını, erkeği, genci, yaşlısıyla iradesini korumak için tanklara meydan okuyan Anadolu insanının yiğitliği sayesinde hala özgürce yaşanabildiğini vurgulayan Erdoğan, "Ay yıldızlı al bayrağımızın semalarında gururla dalgalandığı bu vatan aynı zamanda şehitler diyarıdır." diye konuştu.
Erdoğan, Türkiye'nin sadece kendi vatandaşları için değil 100 milyonlarca mazlum ve mağdur için de eman yurdu olduğunu belirterek, Türkiye'nin bölgesinde ve ötesinde barışın, huzurun ve güvenin adı olduğunu söyledi. Mensubu olmaktan gurur duyduğu Türk milletinin, hürriyeti uğruna bedel ödemekten çekinmeyen asil bir millet olduğunu dile getirerek, "Devletimiz, milletimiz sırt sırta verdikçe evelallah bu ülkeyi esir alabilecek hiçbir güç yoktur. Güvenlik güçlerimiz tam bir koordinasyon içinde görevlerini yaptığı sürece kim tarafından himaye edilirse edilsin. Bize zarar verebilecek hiçbir terör örgütü yoktur. Milletimiz, basiret ve feraset sahibi oldukça hiçbir tezgah, hiçbir kışkırtma bizi birbirimize düşüremez." değerlendirmesini yaptı.
"Mezarlarını hazırlıyorlar, bize fazla iş bırakmayacaklar"
Milletin birlik, beraberlik ve dayanışmasının önemine değinen Erdoğan, bir diğer önemli hususun da caydırıcılık olduğunu bildirdi. İyi eğitim almış, vazife şuuru yüksek, vatanına gönülden bağlı, ileri teknolojinin imkanları ile desteklenen güçlü bir orduya polis ve jandarma teşkilatına sahip olmasının devletin en önemli gücünü oluşturduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Bundan bir buçuk asır önce Abdülhak Molla'nın ifade ettiği şu hikmetli sözler, hepimiz için yol göstericidir. 'Bu mesel ile bulur cümle düvel fevz-ü felah; Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-ü salah' meselesinin özü, özeti budur. Dünyadaki tüm devletler için barışın anahtarı işte bu ibretlik sözlerde saklıdır. Şayet barış, güvenlik, huzur, esenlik, hürriyet istiyorsan savaşa hazır olacaksın."
Cerablus'ta, Zeytin Dalı Harekatı kapsamında Afrin'de de böyle olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Oralarda üzerimize gelenlere, o terör koridorunu mezar etmedik mi? Askerimizle beraber mezar ettik. Geldikleri gibi gitmediler. O inlere gömüldüler. Bizim Mehmedimiz her zaman bu yükünün idrakindedir, şuurundadır. Şimdi de Münbiç'in etrafında hendekler kazıyorlarmış, evet doğru mezarlarını hazırlıyorlar. Mezarlarını hazırlıyorlar. Bize fazla iş bırakmayacaklar anlaşılan o." dedi.
"Büyük adımlar attık"
Türkiye'nin caydırıcılığını en üst seviyeye taşımadan bulunduğu bölgede barış ve emniyet içinde yaşamasının mümkün olmadığını vurgulayan Erdoğan, bu anlayışla son 16 yılda savunma sanayini tahkim etmek için çok büyük adımlar attıklarını vurguladı.
Göreve geldiklerinde yüzde 20'lerde olan yerlilik oranını yüzde 65'lere çıkardıklarını belirten Erdoğan, 2002'de yüksek dışa bağımlılık oranıyla 66 savunma projesi yürütülürken, bugün bu sayının 618'e ulaştığını bildirdi.
Erdoğan, Türkiye'nin özellikle terörle mücadelede ihtiyaç duyulan, teröristlere karşı üstünlük sağlayan insansız hava aracı ve silahsız insansız hava aracı gibi dünyanın sadece belli başlı ülkelerinin yapabildiği silahları kendi yapar hale geldiğini kaydetti.
Türkiye'nin, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatları'nda kullanılan birçok silahı milli imkanlarla sağlayarak hiç kimseye muhtaç olmadığını gösterdiğini aktaran Erdoğan, terörle mücadele konseptini yeniden ele alarak tehditleri kaynağında tespit edip, imha politikasına geçtiklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Vatanımızın bekasına, milletimizin can güvenliğine kasteden yapıları artık ülkemiz sınırları içinde karşılamıyor, doğrudan bataklığı kurutacak adımlar atıyoruz. Nitekim bu çabalarımız sayesinde hem bölücü terör örgütüne katılanların sayısının hem de teröristlerin eylem kapasitelerinin ciddi oranda azaldığını görüyoruz. Bir dönem Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde bazı ilçelerin sokaklarını işgale yeltenen teröristlerden hala hayatta olanlar bugün saklanacak delik arıyor. Bir dönem sırtlarını dayadıkları güçlere güvenerek devletimizi tehdit edenler, bugün kaçacak yer bulamıyor. Ancak ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, kime yalvarırlarsa yalvarsınlar kendilerini bekleyen acı sondan kurtulamayacaklar. Afrin'i özgürleştirdiğimiz gibi inşallah Münbiç'i de Aynel Arab'ı da Telabyad'ı da Suriye'nin kuzeyindeki diğer toprakları da bölücü örgütün zulmünden kurtaracağız."
Erdoğan, uyuşturucu ve suç çetelerinden terörle mücadeleye kadar vatandaşın huzuru için attıkları her adımda güvenlik birimlerinin arkasında olmaya devam edeceklerini söyledi.
Törende dönem birincisi Yasemin Mersin Çelik tarafından yaş kütüğüne yıldız ve plaket çakıldı.
Dereceye giren mezunlara ve diğer mezunlara diplomaları verildi ve mezunların geçişiyle tören son buldu.