ROTASYON
Seçimden sonra çalıştığı yerde 5 yılını dolduran İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları, İlçe Milli Eğitim Müdürleri ve Şube Müdürlerine rotasyon uygulanacağı konusu neredeyse netleşmiş durumda. Doğrusu bu genel olarak istenilen ve kabullenilen bir gelişme. Ancak bu konuda kafa karışıklıkları da oldukça fazla.
Aynı anda tüm Türkiye’de yapılması istenilen böyle bir rotasyonun İstanbul’da İlçe Milli Eğitim Müdürleri için büyük oranda uygulanması ve Şube Müdürleri için de talep yazılarının istenmesi rahatsızlıklara yol açmıştır.
Özellikle İstanbul’da yapılan bir toplantıda: “Aranızda anlaşın rotasyonu uygulayalım, seçimden sonra rotasyon gelecek, Ardahan’a Kars’a gidersiniz yoksa.” gibi ifadelerin kullanıldığı sohbetlerde konuşulmaktadır. Bu cümlelerin kurulması mevkidaşlarını fena halde üzmüştür.
Nasıl olsa Ardahan’da, Kars’ta , kasaba büyüklüğündeki ilçelerde, kırsalda çalışacak Mehmetçik çok memlekette. Oralarda “Kürt Memet” nöbet tutar. Bayrağı serhate dikecek kahraman çok oralarda.
Denilebilir ki: “Efendim, nasıl okul yöneticilikleri il içinde yapılıyorsa üst yöneticilikler de öyle olur.”
İkisi arasında fark şudur: okullar birbiriyle genelikle muadildir ve benzer görevlerdir. Aslında işin aslı okullarda da iller arası isteğe bağlı atamalar düzenli şekilde olmalıdır.
İlçede ise şöyle teknik bir sorun vardır: Bir ilin 16 ilçesi olduğunu varsayalım. Bunlardan 3’ü merkez ilçe, diğer 13’ü ise ortalama 2500-5000 nüfuslu uzak ilçe olsun. Şimdi burada rotasyonu nasıl yapacağız? 3 ilçe kendi içerisinde diğer 13 ilçe kendi içerisinde mi? Böyle adalet olur mu? Uzun yıllar küçük ilçelerde çalışan yöneticilerin de büyük ilçe ve illerde çalışma hakkı olmayacak mı? İller kapalı devre mi olacak? İstanbul’a Ankara’ya “kapağı atanlar” emekliliğe kadar orada mı kalacaklar? Rotasyon bir “evcilik oyunu” mu olacak?
Yakın zamanda rotasyon olacağı için il içinde rotasyon yapmak rotasyonu by-pass etmektir. Rotasyonun arkasından dolaşmaktır.
Sayın Bakan’dan ve Genel Müdür’den beklenti şudur: İstanbuldaki yer değiştirmeler derhal iptal edilmeli ve planlanan Şube Müdürlüğü rotasyonu gerçekleştirilmemelidir. Ankara’da da rotasyon söylentileri çıkmıştı ama şu ana kadar konuyla ilgili bir gelişme olmadı. Bu tutumundan dolayı Ankara Milli Eğitim Müdürlüğünü kutluyoruz.
EĞİTİM ÖĞRETİM SINIFINA DÖNÜŞ
Mili Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanıp görüşleri alınmak üzere sendikalara ve basın kuruluşlarına gönderilen taslağın Hemen ilk maddesine eklenen ikinci fıkra şu şekildedir: “2) Eğitim kurumu yöneticiliklerine atanmak isteyenlerin; duyurusu yapılan yöneticiliklere başvuru tarihi itibarıyla fiilen eğitim öğretim hizmetleri sınıfı kadrolarında çalışıyor olmaları şartı aranır.”
Konuyla ilgili genel kanaat, taslakta öngörülen böyle bir değişikliğin Genel İdere Hizmetleri sınıfında olan yöneticilerin haksızlığa uğratıldığıdır.
Yükseldikleri(!)görevlerde artan sorumluluğun aksine uğradıkları büyük maddi mağduriyet ve özlük haklarındaki ciddi kayıplar sebebiyle okullara dönmek isteyen bu yöneticiler kendilerinin cezalandırıldıklarına inanmaya başladılar. Uğradıkları haksızlık ve mağduriyetlerden bunalıp alt görev olan okul idareciliğine dönmek isteyen yöneticilerin elinden bu imkanın neden alındığı gerçekten anlaşılmamıştır.
MALİYE BAKANLIĞINDA BEKLEYEN EK DERS TASLAĞI
Başından beri İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları, İlçe Milli Eğitim Müdürleri ve Şube Müdürleri uğradıkları mağduriyetin denge tazminatı suretiyle çözülmesi, 3600 ek gösterge verilmesi ve emekliliğe de yansıyacak bir iyileştirme yapılması talebini dile getirdiler. Ancak Bakanlığımız teknik bazı gerekçeler göstererek şimdilik ek ders aracılığıyla bir iyileştirme yapılabileceğini bildirdi. Bu ifadeler üzerinden yaklaşık 2 yıl geçti. Nihayet taslak hazırlandı ve Maliye Bakanlığına gönderildi. Taslağın gönderilmesinin üzerinden tam bir ay geçti. Zaman geçtikçe bir sorun çıkmasından endişelenmeye başladık. Daha da uzadıkça moraller daha da bozulacak. Bakanlığımızdan bu taslağa sahip çıkmasını ve bu taslağın akibetini takip edip bizleri konuyla ilgili bilgilendirmesini talep ediyoruz.
Bizi asıl şaşırtan şey ise daha önce de belirttiğimiz gibi uğradıkları bu kadar haksızlık ve mağduriyete rağmen; hiçbir şekilde siyasi yönü olmayan, sadece özlük haklar için mücadele eden ve sadece İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları, İlçe Milli Eğitim Müdürleri ve Şube Müdürlerinin üye olabildiği UEYDER(Uluslar Arası Eğitim Yöneticileri Derneği)’e yeteri kadar katılım olmamasıdır. Demokrasilerde sivil örgütlenmeler çok önemlidir. Ne kadar çok kişi bir araya gelirse sesimiz o kadar gür çıkar. Tüm İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları, İlçe Milli Eğitim Müdürleri ve Şube Müdürlerini bir kez daha UEYDER’e katılmaya davet ediyoruz.
Bekir Karabulut
UEYDER Kayseri İl Temsilcisi
MEMURLAR.BİZ