Modern tıpta MR, Tomografi, ultrason gibi tıbbi görüntüleme metotları hastalıklara doğru teşhis koymada vazgeçilmez araçlar. İnsan vücudundan yaklaşık 300 görüntü alabilen yeni nesil görüntüleme cihazları ile hiçbir detay atlanmıyor. Ancak bu görüntüleri radyoloji uzmanının tek tek inceleyip hastalığı yakalaması gerekiyor. Türkiye'de günlük görüntüleme sayısının Avrupa standartlarından yüksek olduğunu söyleyen Türk Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Tuncay Hazırolan "Bizde bir radyoloğun gün içinde bakabileceği en çok görüntüleme sayısı için bir üst sınır yok. Tetkike göre değişmekle birlikte bu sayı MR için günde 30, tomografi için 50'nin altında olmalı. Türkiye'de bu konuda sıkıntılarımız var. Günde 600 rapor çıkaran radyolog bulmanız mümkün. Ne kadar hızlı bakarsa baksın bir kişinin bu kadar görüntü incelemesi mümkün değil. Standart bir üst sınır getirilmesi gerekir. Bu durumdan hasta zarar görüyor" dedi.
ÇEKİM SAYISI ÜST SINIRI BELİRLENSİN
Türk Radyoloji Derneği'nin Antalya'da düzenlenen kongresinin basın toplantısında Avrupa ve Amerika'da radyologların gün içinde bakabileceği MR, tomografi ve ultrasonografi sayısının üst sınırının belli olduğunu belirten Prof. Dr. Hazırolan, Türkiye'de de böyle bir üst sınır getirilmesi gerektiğini söyleyerek "Bizde bir doktorun kaç tane bakabileceğinin sayısı yok. Günde 600 tane rapor çıkaran radyoloğun bunu nasıl yaptığına gelince ; o imza kendinin ama okuyan başka hastanelerden asistanlar olabiliyor. Dijital ortamda raporları yaptırarak kendi adına rapor çıkarma imkanı Türkiye'de hala mümkün. Doktorun en fazla muayene edebileceği hasta sayısı, radyoloğun en fazla yapabileceği çekim ve yazabileceği rapor sayısı belirlendikten sonra bunların çok basamaklı sistemlerle kontrol edilmesi gerekiyor. Böylece hasta da korunmuş olur" dedi.
Bazı durumlarda çok sayıda çekim yapılan merkezlerde çekim süresinin kısaltıldığına da işaret eden Prof. Dr. Hazırolan "Sağlık Bakanlığı ve Radyoloji Derneğinin beraber yaptığı bir kitapçıkta hangi görüntülemede en az kaç kesit alınması gerektiği net olarak belirtildi. Bu da çekim kalitesini olumlu etkileyecek bir gelişme" dedi.
DİNLEYEMEYEN DOKTOR MR İSTİYOR
Hastanelerdeki yoğunluk ve hastaya ayrılabilen zamanın kısıtlı olması yüzünden hekimlerin hata yapmamak için hastayı MR, röntgen, tomografi ya da ultrasonografiye yönlendirdiğini söyleyen Prof. Dr. Tuncay Hazırolan "Türkiye'de ki MR ve tomografi isteğinin fazla olmasının temel sebebi radyoloji dışındaki doktorlarımızın yeterli klinik muayene şansı bulamaması. Hekim yeterli muayene yapamayınca herhangi bir şeyi atlamamak için, 'Hastanın karnına bakamadım ultrasonla bakılsın ki, hasta zarar görmesin ya da başı ağrıyor, yeterli muayene yapamadım, şikayetlerini uzun uzun dinleyemedim, MR yapılsın ki, kitle varsa gözüksün' diye görüntüleme istiyor. Kendini emniyete almak isteyen doktor görüntüleme istiyor. Doktorun hastasına ayırabildiği süre daha uzun olmalıdır" dedi.
ÇEKİMLERİNİZİ AYNI MERKEZDE YAPTIRIN
Tıbbi görüntülemenin hastalık teşhisi konulmasının yanında hastalığın gidişini de belirleyen bir vasıta olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Tuncay Hazırolan, vatandaşa, tıbbi görüntülemelerini mümkünse hastanede yaptırmalarını eğer mümkün değilse geçmiş görüntülerle kıyaslanma imkanı sağlanması için hep aynı merkezde yaptırmaları tavsiyesinde bulundu. Radyoloğun raporunu yazarken önceki görüntülemelerden faydalanabileceğini ya da ekranda gördüğü problemi sorabileceği kişilerin olması gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Hazırolan "Çekimin yapıldığı yerde ya da raporu yazan kişinin hastanın hekimine ulaşma şansı yoksa gördüğünü tam olarak yorumlaması her zaman mümkün olmayabilir" dedi.
MR YAZAN DOKTOR İYİ OLUYOR
Türk Radyoloji Derneği Başkan Vekili Prof. Dr. Can Çevikol "Derneğimizin yaptığı bir toplum çalışmasında halka "Doktora gittiğinizde ondan ne beklersiniz?" diye sorduk. Neredeyse hepsi yüksek eğitim almış kişilerdi. Cevapları çoğunlukla şöyle sıralanıyordu: Doktora giderim, şikayetimi söylerim, tetkik ister ve sonucu götürürüm reçete yazar. Öyle bir çark oluşmuş ki, o asıl doktor kalitesini belirleyen hikaye sorgulama, muayene ve ardından acil teşhis koyma basamakları doktor tarafından yapılmadığı gibi halkımızın kafasından da çıkmış. Halkın kafasında 'Tetkik istemiyorsa iyi doktor değil' imajı var ve hastane hastane gezerek tetkik yaptıracak doktoru mutlaka buluyor" dedi.
ZİYNETİ KOCABIYIK