Dünya Gazetesi ekonomi yazarı Alaatin Aktaş motorin fiyatlarının niçin benzin fiyatlarından daha hızlı yükseldiğini açıkladı.
'EN TİPİK ÖRNEK MOTORİN'
Aktaş'ın haberine göre Fiyat oluşumunda bu borsadaki ürün fiyatlarının esas alındığına en tipik örnek motorin.
SAVAŞ MOTORİNE TALEBİ ARTIRDI
Türkiye’de motorinin benzinden daha ucuz olmasına alışkınız. Bu durum tersine döndü, nedeni de borsada oluşan fiyat dengesinin değişmesi. Özellikle savaş yüzünden motorine talep arttı ve bizim ölçü aldığımız Genova’da fiyatlar yükseldi.
RAFİNERİLER RUSYA'DA
Motorin fiyatlarının benzine göre çok daha hızlı artmasında motorin üreten rafinerilerin ağırlıkla Rusya'da bulunması da etkili oldu.
Dolayısıyla Türkiye’deki akaryakıt fiyatlarının seyriyle ham petrol fiyatlarının seyrini karşılaştırmak temelde yanlış değil ama daha sağlıklı sonuç elde etmek için ürün borsasındaki fiyatlara da bakmak gerekiyor.
AKTAŞ'TAN DİKKAT ÇEKEN ZAM AÇIKLAMALARI
Haberin tamamı şöyle;
--*Akaryakıta çok zam yapıldığı ya da indirimin düşük kaldığı eleştirilerinde aslında muhatap yok.
--*Yok, çünkü akaryakıt fiyatları otomatik olarak belirleniyor.
--*Fiyat oluşumuna ancak hükümetin o da dolaylı etkisi olabilir. Hükümet döviz kurunu etkileyecek politikalar ve vergi düzenlemesiyle akaryakıtın daha ucuz olmasını sağlayabilir ya da daha pahalı hale gelmesine yol açabilir.
Dünya'dan Alaattin Aktaş'ın haberine göre; Vatandaş haklı olarak akaryakıt zamlarından rahatsız. Üstelik akaryakıt tüm mal ve hizmetlerin fiyatında en temel girdiği olduğu için akaryakıta gelen zamların etkilemediği kimse yok. Yediğimiz peynirin, içtiğimiz sütün, soframıza gelen ekmeğin, domatesin maliyetini akaryakıt, özellikle de motorin fiyatı çok etkiliyor.
O yüzden gözler dövizde, gözler ham petrol fiyatında... Bir de akaryakıta martın ilk günlerinde hemen her gün zam gelince insanlar iyice diken üstünde hissetmeye başladı kendini. “Bugün de mi” diye sorarak...
Şimdi akaryakıt fiyatlarında bir gerileme var. Çünkü petrol fiyatları yönünü aşağı çevirdi.
Ancak bir bilgi eksikliği de kendini gösteriyor. Temel eleştiri şu:
“Zammı bol kepçe yaptınız, sıra indirime gelince adeta cimrileştiniz, gıdım gıdım indirim yapıyorsunuz...”
Peki bu eleştiri kime, işte orası meçhul!
Muhatap yok. Kendine muhatap bulduğunu zannedenler de yanılıyor.
Çünkü Türkiye'de akaryakıt zammını da, indirimini de herhangi bir merci yapmıyor.
Akaryakıt fiyatları otomatik olarak oluşuyor.
Fiyatlara hükümetin de doğrudan etkisi yok, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, yani EPDK’nın da... Hele hele EPGİS’in hiç mi hiç etkisi yok... EPGİS’in, yani Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası'nın, yani bir sendikanın Türkiye için en hayati fiyatı, akaryakıt fiyatını belirlemesi söz konusu olabilir mi?
ETKİ EDEBİLECEK YALNIZCA HÜKÜMET, O DA DOLAYLI OLARAK
Bir kez daha altını çize çize belirtelim. Türkiye’de akaryakıt fiyatlarını belirleyen bir merci yok. Ama hükümetin dolaylı etkisinden söz edilebilir.
Çünkü akaryakıt fiyatlarının oluşmasında esas olan döviz kurunun yüksek ya da düşüklüğü hükümetin politikalarına bağlı. Hükümet kurun yükselmesine yol açacak politikalar uygularsa haliyle akaryakıt da daha pahalı olur ya da tersi yaşanır.
Hükümetin bir etkisi de tabii ki vergiler. Akaryakıttan alınan vergileri artırıp azaltmak suretiyle fiyatları etkilemek mümkün. Örneğin geçen yıl eşel mobil olarak bilinen uygulama çerçevesinde bir dönem ÖTV’den feragat edilmesi gibi.
Bu iki araç dışında akaryakıt fiyatları konusunda hükümetin de hiçbir etkisi yok.
Dolayısıyla akaryakıta çok zam yapıldığı ya da indirim oranının düşük tutulduğu görüşüyle eleştiride bulunanların aslında muhatabı yok. Bu eleştiriler ya da çok indirim olduğu takdirde dile getirilecek övgüler havaya yapılmış oluyor. Ne zamda birileri suçlanabilir, ne de indirimde birilerine alkış tutmak söz konusu olabilir.
Ama gerçek durum bilinmediği için bazı kesimler muhatap alınıyor ve çoğunlukla da eleştiriliyor.
Hükümeti eleştiren de var, EPDK’yı hedef alan da... Son dönemde eleştiri okları en çok da EPGİS’e yöneltiliyor.
EPGİS’e yönelik eleştiri de “Zam olunca ilan ediyordu, son indirimleri duyurmuyor” noktasında yoğunlaşıyor.
EPGİS’in son dönemdeki sessizliğini “indirimleri açıklamaktan kaçındığı” iddiasına bağlamak gerçekten çok tuhaf. EPDK Başkanı daha geçen hafta EPGİS’in fiyat açıklama yetkisi olmadığını ileri sürerek konuyu mahkemeye taşıyacaklarını söylemedi mi?
Sakın EPGİS’in sessizliği bu mahkeme sürecinden kaynaklanıyor olmasın!
AKARYAKIT FİYATLARI NASIL MI OLUŞUYOR?
Bu köşede 11 Mart’ta bu konuyu işledik ve akaryakıt fiyatlarının nasıl oluştuğunu anlattık. Ama özellikle dün bu konuya öylesine yanlış yaklaşıldı, öylesine yanlış yorumlar yapıldı ki fiyat oluşum mekanizmasına bir kez daha değinmeyi gerekli gördük. Girişte de belirttiğimiz gibi akaryakıt fiyatları otomatiğe bağlanmış bir formülle kendiliğinden oluşuyor.
Fiyat mekanizması şöyle işliyor:
Akaryakıt borsası İtalya’nın Genova şehrinde. Klasik bir borsa ama alım satımı yapılan akaryakıt. Orada ton başına ve dolar cinsinden oluşan motorin ve benzin fiyatı, o gün Merkez Bankası’nca ilan edilen döviz kuruyla TL’ye çevriliyor.
Ton fiyatından litre fiyatı hesaplanıyor. Bu hesaplama yapılırken bir litre motorin 845 gram, bir litre benzin ise 775 gram olarak esas alınıyor. Bulunan fiyata dağıtıcı ve bayi payı, ÖTV ve KDV ekleniyor ve nihai fiyata ulaşılıyor. Bulunan bu nihai fiyat, ertesi gün gece yarısından itibaren geçerli olmak üzere uygulamaya konuluyor. Yani örneğin bugünkü (16 Mart) kur ve Genova’daki fiyata göre belirlenen fiyat 17 Mart’ı 18 Mart’a bağlayan gece yarısından itibaren uygulanıyor.
Görüldüğü gibi hiçbir aşamada herhangi bir kurumun fiyat oluşumuna müdahale etmesi söz konusu değil.
Geçen hafta gelecek zammın EPDK tarafından durdurulması ise ertesi gün indirim olacağının bilinmesi ve “bir gün zam, ertesi gün indirim” gibi bir durum yaşanmasını engellemeye dönüktü.
Ancak bu piyasa mekanizmasına aykırı bir adım. Örneğin tersi olsa, fiyatların ineceğinin ilan edildiği herhangi bir gün, ertesi gün de artış olacağı bilinse, EPDK bu kez de o bir günlük indirimin uygulanmasına karşı mı çıkacak?
NİYE PETROLDEKİ KADAR UCUZLAMA OLMUYOR?
Akaryakıt fiyatlarının seyriyle doğal olarak petrol fiyatlarının seyri karşılaştırılıyor ve petroldeki yüksek oranlı ucuzlamanın akaryakıta niye yansımadığı sorgulanıyor.
Biraz önce de belirttiğimiz gibi akaryakıt fiyatlarının oluşumunda ham petrolün değil Genova’daki ürün borsasında oluşan akaryakıt fiyatlarının esas alındığını gözden kaçırmamak gerek.
Fiyat oluşumunda bu borsadaki ürün fiyatlarının esas alındığına en tipik örnek motorin.
Türkiye’de motorinin benzinden daha ucuz olmasına alışkınız. Bu durum tersine döndü, nedeni de borsada oluşan fiyat dengesinin değişmesi. Özellikle savaş yüzünden motorine talep arttı ve bizim ölçü aldığımız Genova’da fiyatlar yükseldi. Motorin fiyatlarının benzine göre çok daha hızlı artmasında motorin üreten rafinerilerin ağırlıkla Rusya'da bulunması da etkili oldu.
Dolayısıyla Türkiye’deki akaryakıt fiyatlarının seyriyle ham petrol fiyatlarının seyrini karşılaştırmak temelde yanlış değil ama daha sağlıklı sonuç elde etmek için ürün borsasındaki fiyatlara da bakmak gerekiyor.