Önder Yılmaz / Meriç Tafolar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaklaşık iki yıllık görev süresi boyunca ilk kez gerçekleştirdiği Ak Parti, CHP ve MHP liderlerin katılımıyla gerçekleştirilen liderler zirvesinden, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığını güçlendirecek bir mini Anayasa paketi konusunda tarafların görüşmelerini sürdürmesi kararı çıktı.
Erdoğan, dün saat 14.00'te Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde parlamentoda grubu bulunan 3 siyasi parti lideri ile bir liderler zirvesi gerçekleştirdi. 2 saat 40 dakika süren toplantıya Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli katıldı. Zirveye HDP eş genel başkanları davet edilmedi. Daha önce Erdoğan'a yönelik sert eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu ve Bahçeli, ilk kez Külliye'ye giderken, bu toplantı Erdoğan'ın da iki yıllık görev süresi boyunca topladığı ilk "liderler zirvesi" oldu. Toplantıda ilk olarak Erdoğan, ardından sırasıyla Kılıçdaroğlu, Bahçeli ve Yıldırım konuştu. Görüşmede çay ikramı yapıldı.Alınan bilgilere göre Erdoğan, CHP ve MHP'ye darbe girişimi sırasındaki tutum ve açıklamaları nedeniyle teşekkür ederken, "Birlik ve beraberlik ruhunun bu sorunun üstesinden gelme konusunda önemli güç kaynağımız olmuştur" dedi. Erdoğan'ın, "Siyasi görüş farklılıklarını bir kenara bırakarak meydanlara dökülen milletimiz ve güvenlik güçlerimizin kahramanlıkları unutulmayacaktır. FETÖ, PKK ve diğer güvenlik tehditlerine karşı mücadelemiz kararlıkla sürecek" dediği kaydedildi.
'Sıcak ve samimi'
Cumhurbaşkanlığı kaynaklarının, "sıcak ve samimi" bir ortamda geçtiğini belirttiği görüşmede, "darbe girişimi soruşturması ile OHAL sürecinin titizlikle yürütülmesi" ve "siyasi diyalog mekanizmalarının etkin şekilde kullanılması"na yönelik mutabakat oluşurken, hayatın hızla normale dönmeye başlamasından duyulan memnuniyet ile "birlik ve beraberlik ruhunun" devam ettirilmesi kararı da çıktı. Görüşmede Erdoğan ve Yıldırım'ın darbe girişimine yönelik bazı istatistiki rakamları da paylaştığı belirtildi. Görüşmede, FETÖ ve PKK ile mücadele konusunda kısa, orta ve uzun vadede atılacak adımlar konusunda mutabık kalındığı, Erdoğan'ın Taksim Mitingi nedeniyle Kılıçdaroğlu'na teşekkür ettiği belirtildi.
Yargı tehdit altında
Toplantıda sürpriz bir başka mutabakatın da sağlandığı anlaşıldı. Alınan bilgilere göre Kılıçdaroğlu, darbe girişiminin ardından HSYK'nın yapısı başta olmak üzere yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığının tehdit altında olduğuna yönelik değerlendirmelerde bulunurken, bu konuları içerecek mini bir anayasa değişikliği paketinin ele alınması gerektiğine yönelik önerisi, diğer partiler tarafından uzlaşıyla karşılandı. Kılıçdaroğlu'nun benzer öneriyi dağılan Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda da dile getirdiklerini anımsattığı ifade edildi. İlgili pakette, Gülen cemaatine yakın bir grubun denetimine geçtiği darbe girişiminin ardından netleşen askeri yargının tamamen lağvedilerek, adli ve idari yargının içerisinde değerlendirilmesine yönelik hükümlerin de yer alması bekleniyor. CHP'nin bu konuda olumlu görüşü bulunduğu biliniyor.
'Masaya dönülmeli'
Toplantıda ayrıca yeni bir anayasa konusunda tüm partilerin sözlerinin bulunduğu ve yeniden anayasa masasına dönülmesine yönelik önerilerin gündeme geldiği öğrenildi. Alınan bilgilere göre, CHP yeni anayasa konusunda "parlamenter demokrasi" ve "anayasanın ilk 4 maddesinin değiştirilemezliği" olarak tanımlanan kırmızı çizgilerini değiştirmeyeceğini ilan etti.
Kılıçdaroğlu'nun da Taksim Meydanı'nda okuduğu 10 maddelik manifestonun sürece yönelik "reçete" niteliğinde olduğunu vurguladığı, "Darbe girişiminin önlenmesine gölge düşürecek hukuk ve adalet dışı uygulamalara sapılmaması gerekiyor. Gülen cemaatine yönelik, süreç asla cadı avına dönüştürülmemelidir. Kurunun yanında yaş yanmamalı" dediği kaydedildi.
Komisyon önerisi
Alınan bilgilere göre Kılıçdaroğlu, darbe girişiminin ardından yürütülen soruşturma süreci ve OHAL uygulamalarına yönelik olası mağduriyetleri inceleyebilecek bir komisyon kurduklarını belirterek, "Benzer bir girişimi hem AKP, hem MHP kurabilir. Komisyonlar irtibatlı çalışırsa mağduriyetler en aza indirgenebilir" önerisini gündeme getirdi. Bu önerinin hem Yıldırım hem Bahçeli tarafından olumlu karşılandığı, Başbakanlık bünyesinde oluşturulan Koordinasyon Kurulu ile CHP bünyesinde oluşturulan komisyonun irtibatlı çalışmasından memnuniyet duyulacağının Kılıçdaroğlu'na aktarıldığı ifade edildi. Kılıçdaroğlu'nun "Darbe girişimi medya üzerindeki baskıların kaldırılması gerekliliğini gözler önüne koydu. Ben ancak 6 yıl sonra TRT'ye çıkabildim, bu böyle sürdürülmemeli" mesajını verdiği belirtildi. Kılıçdaroğlu'nun kamuda liyakatın önemini anımsattığı, "Artık işi ehline verin. Benzer cemaat yapılanmalarının başka kamu kuruluşlarında bulunduğuna yönelik duyumlar alıyoruz. Bu doğru değil. Benden olmayan kimse kamuya girmesin bakış açınız devam eder, liyakata önem vermemeyi sürdürürseniz, başka yapılar devletin başına bela olacaktır. 23 yaşındaki sınava giren çocuğu profilinde Deniz Gezmiş fotoğrafı var diye elemeyi sürdürmeyin" uyarısında bulunduğu öğrenildi.
'Özeleştiride bulunun'
Kılıçdaroğlu'nun, "Darbe sürecine giden yolu da konuşmamız gerekiyor. Buradan hepimizin çıkaracağı dersler var. Artık toplumu kutuplaştırmaktan vazgeçilmeli. İktidarın özeleştiride bulunmasında fayda var" dediği belirtildi. HDP'nin davet edilmemesini gündeme getiren Kılıçdaroğlu'nun, "TBMM'deki ortak bildiri de HDP'nin de imzası var. HDP'yi buraya davet etmemek, HDP'ye oy veren yurttaşların kendini ötekileştirilmiş hissetmesine neden olabilir" dediği belirtildi.
Kılıçdaroğlu'nun Balyoz, Ergenekon ve Askeri Casusluk gibi davalarda mağdur edilen askeri personelin itibarının iade edilmesi ve görevlerine geri dönebilmelerine yönelik yasal düzenleme yapılmasını önerdiği, "Bu davalara yönelik uyarılarda bulunduğumuzda bize darbeci demiştiniz. Bu kumpas davalarının cemaat hakimleri ve cemaat polisleri tarafından yapıldığını ilk biz söyledik. Vatandaş 2002'de devleti AKP'ye emanet etti, AKP de devleti ne yazık ki Gülen cemaatine teslim etti" dediği kaydedildi.
Suikast uyarısı
Bahçeli'nin ise hukuk ilkelerinden vazgeçilmemesi, TSK'nın yıpratılmaması gerektiğini belirterek, kendilerine ulaşan şikayetlerden örnekler verdiği kaydedildi. Bahçeli'nin, "Masum kamu görevlilerini mağdur etmemek gerekir. Devletin ana vasfı intikamcı davranmaması, kin ve garezle önüne gelene suç isnat etmemesidir. Bu konuda milleti rahatlatıcı mekanizma geliştirilmelidir" dediği belirtildi. Bahçeli'nin TBMM'nin devre dışı bırakılmaması gerektiğini aktardığı, ifade edildi. Bahçeli'nin "Sizler de açıkladınız, bir istihbarat zafiyeti açıktır. Bu olayda başarılı sınav veremeyenlerin affedilmemesi gerekir" dediği öğrenildi. Bahçeli'nin komuta kademesi ve bürokrasiyi kastettiği kaydedildi.
Çapraz sorgulama
CHP ve MHP liderlerinin soruşturma sürecinde hukuk dışına çıkılmaması ve sürecin cadı avına dönüştürülmemesi uyarılarının ardından Yıldırım'ın, Başbakanlık bünyesinde bir koordinasyon kurulu oluşturulacağını ifade ettiği, "Bu, paralelcidir deyip hemen işleme tabi tutulmayacak, elimizden gelen hassasiyeti göstereceğiz. Endişeniz olmasın. Koordinasyon kurulu tasfiyelerde çapraz sorgu yapacak" dediği belirtildi. Yıldırım'ın "Darbe girişimini atlattık ama tehlikenin geçtiğini söyleyemeyiz" uyarısında bulunduğu da öğrenildi.
Özlenen fotoğraf
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve CHP lideri Kılıçdaroğlu darbe girişiminin ardından birbirlerine yönelik ağır eleştirileri bir yana bırakarak dün Külliye'de samimice el sıkıştı. İkilinin bu görüntüsü siyasi nezaket için özlenen tabloyu ortaya koydu.
'Demokrasilerde uzlaşma önemlidir'
Toplantıya ilişkin yazılı bir açıklama yapan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Görüşmede, demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkeleri etrafında kenetlenen milletimizin özgürlük, güvenlik ve refahı için atılacak adımlar, OHAL uygulaması, güvenlik tedbirleri, Anayasa çalışmaları ve ekonomi politikaları değerlendirilmiştir. 15 Temmuz darbe girişimine benzer bir hadisenin tekrar yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınmasının zarureti üzerinde durulmuştur" ifadesini kullandı. Gazetecilerin Kalın'ın açıklamasını sorduğu Kılıçdaroğlu da, "Demokrasilerde uzlaşma önemli" dedi.
Bahçeli'den idama destek
Bahçeli'nin Gülen cemaatine yönelik yaptıkları uyarılara kulak verilmediğini belirttiği, idam tartışmalarına yönelik olarak da, "Ak Parti çıkarmak isterse biz destekleriz. MHP; savaş, yakın savaş, darbe ve terör tehdidi kapsamında idam cezasını ele almaya hazırdır. Ancak altına imza attığımız uluslararası yükümlülüklerimiz de dikkate alınmalı" dediği belirtildi. Öte yandan Bahçeli, Gülen cemaatini kastederek, "MHP'ye yönelik yapılan operasyonun arkasında da bunlar vardı" dedi. Devlet Bahçeli'nin Meral Akşener'i kastettiği öğrenildi. (Milliyet)