4 + 4 + 4 + üniversite dahil 20 milyon gencimiz okul çağında. 20 milyon gencin üniversite okuması demek devletin gelişimini, ilerlemesini, 20 yıl ertelemesi demek.
Boş yere bir sürü kaynağını yıllarca heba etmesi, etkin ve yerinde kullanamaması demek.
Dünyanın en iyi mücevher tasarımcısı S.B. diyor ki;
Hocam bizim meslekte (Kapalıçarşı) ilkokul mezunu 1-0 mağlup başlar, ortaokul mezunu 2-0, lise 3-0, üniversite mezununu ben ne yapayım.
Onun için Rum, Ermeni ve Yahudiler, 5 yaşından itibaren çocuklarını bir mesleğe yönlendirerek ticaret erbabı, zenaatkar veya sanaatkar yaptılar.
Biz de hala bizim çocuk üniversite okuyacak diye, yırtınıyoruz ki herkes için şart değil, olmamalı!
20 milyonun maksimum 1 milyonu üniversite okuyabilir. Üniversiteli işsiz sayısı şu anda 680.000! Peki geri kalan ne olacak? Onları hayata, sanayiye, ticarete erkenden yönlendirmezsek kaybediyoruz.
Kaybedeceğiz.
Hem çocuklarımızı Çetemaatin eline düşmekten koruyacak hem ülkemizin hızlı kalkınmasını sağlamayacak bir formül? Var!
Çocuklarımızı Enderun'daki gibi 3-5 yaşlarında teşhis edip, keşfedip yönlendirmek.
Bu, ülkemiz için kırılma noktasıdır. Kimseye anlatamıyorum…
Çocukları kendi yetenek ve potansiyeline göre yönlendirdiğimizde;
1. İnsanlar kendilerini tanıyacaklar,
2. Tanıdıkları, keşfettikleri kendilerini gerçekleştirecekler,
3. Kendilerini tanıyan insanların, Rablerini tanımaları daha kolay olacak,
4. Huzursuzluklar bitecek,
5. Herkes yetenek kapasite ve potansiyeline göre bir meslek seçecek,
6. Çocuklar daha mutlu, heyecanlı, azimli, kararlı ve başarı olacaklar,
7. Dağda çoban olup mutlu olacak çocuğu 15 yıl sınıfa hapsetmemiş olacağız,
8. O çocuğun sebep olacağı kavga dövüş ve sıkıntılardan da kurtulacağız,
9. Anne babalar daha huzurlu olacak,
10. Aile içi iletişim güçlenecek (Çocuk ilk okula başlayınca, ödev mödev, sılayı rahim hasreti bitiyor)
11. Beyhude harcadığımız ve ne olacağını bilemediğimiz paralar cebimizde kalacak,
12. O paralarla, çocuğumuzun kendi mesleğinde bir numara olması için destek çıkacağız,
13. Dünya çağında her alanda çocuklarımız olmaya başlayacak,
14. Otomotivde ve sanayide çırak kıtlığı bitecek,
15. Esnaf canlanacak,
16. Ziraat, hayvancılık, ormancılık, doğa v.b. ihmal ettiğimiz alanlar can bulacak,
17. Buluşlar keşifler olmaya başlayacak,
18. Bölgesel kalkınma gerçekleşecek,
19. Herkes % 90 oranında kendi bölgesinde kalacağı için, çocuklar Çetemaat evlerine düşmeyecek,
20. Üniversite eğitimi daha kaliteli olacak,
21. 5-10 bin kişilik muhteşem üniversiteleri bir düşünün,
22. Öğrenciler severek, isteyerek ve kendi yeteneklerine göre okuyorlar. İlmi Talip oluyorlar!
23. Üniversite kaynakları daha etkin kullanacağı için, eğitim kalitesi de artacak,
24. Akademik başarılar da artacak,
25. Dünya çapında başarılı üniversitelerimiz olmaya başlayacak.
Ve bütün bunların daha kolay olmasını sağlayacak bir geçiş sistemi formülü; acilen Yüksek İhtisas Okullarının açılmasıdır. Ana sektörler bazında sanayi, otomotiv, tıp, hukuk, diplomasi, kamu, ziraat, ticaret, yazılım-donanım, teknoloji, genetik, savunma, sanayi, havacılık, uzay, ilahiyat v.b. alanlarda, 4 + 4 + 4'ün her aşamasında. En azından her il'e bir okulla başlanır.
Dünyaya da model olur.
Mesela çocuk, silah sanayiine meraklıdır. İlkokuldan itibaren savunma sanayii yüksek ihtisas ilköğretim okuluna gider. Ya da hukuk isteyen hukuk yüksek ihtisas ilköğretim okuluna gider. Tıp isteyen tıp yüksek ihtisas ilköğretim okuluna gider.
Bu okulun destekleyici müfredatı; nasıl ki İmam Hatiplerde normal okulların dersleri var ama bunun yanında bir de dini dersleri alıyorlarsa ilkokuldan itibaren bu çocuklar da o destekleyici dersleri alırlar.
Her alanda ehil ve ihtisas sahibi dünya çapında yetkin insanlar yetiştirmiş oluruz.
Hayrettin Karaman - Yeni Şafak