Millî Eğitim Bakanlığı ve Ülkü Ocakları Protokolüne Eğitim-İş'ten "İdeolojik" İtiraz!

Millî Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü tarafından, siyasi bir partiyle organik bağı olan Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı ile imzalanan protokol, siyasi iktidarın eğitimi bir kamu hizmeti olmaktan çıkararak siyasallaştırma...

Eğitim-İş tarafından yapılan açıklama şöyle:

Millî Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü tarafından, siyasi bir partiyle organik bağı olan Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı ile imzalanan protokol, siyasi iktidarın eğitimi bir kamu hizmeti olmaktan çıkararak siyasallaştırma çabalarının açık bir göstergesidir. Bu protokolle, eğitimde tarafsızlık ve laiklik ilkesi yok sayılmakta, Anayasa ve yasalar ihlal edilmektedir.

Anayasaya göre, kamu kurumlarında ve okullarda siyasi propaganda yapılması yasaktır. Buna rağmen, son yıllarda siyasi iktidar ve ortağı tarafından bu yasaklar sistematik olarak ihlal edilmektedir. Daha önce de İl Milli Eğitim Müdürlüklerince imzalanan protokoller ile Ülkü Ocakları’na, okullarda propaganda yapma izni verilmiş ve bu konuda açıkça suç işlenmiştir. Şimdi de Millî Eğitim Bakanlığı, bu siyasi yapılanmayla protokol imzalayarak Anayasa ve yasaların gerektirdiği tarafsızlık ilkesine meydan okumaktadır. Eğitim kurumlarının siyaset üstü kalması gerektiği açık bir anayasal gereklilikken, iktidar ortaklarının ideolojik etkilerini okullara sokma girişimi asla kabul edilemez!

-Hukuk Devleti ve Tarafsızlık İlkesi İhlal Edilmiştir
Anayasa’nın 2. maddesindeki “hukuk devleti” ilkesi ve 10. maddesindeki “eşitlik” ilkesi, kamu hizmetlerinin tarafsız ve ayrımcılıktan uzak bir şekilde sunulmasını zorunlu kılar. Ancak Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı, Milliyetçi Hareket Partisi ile organik bağı olan ideolojik bir kuruluştur. Bu vakıfla yapılan protokol, eğitimin temel niteliği olan tarafsızlık ilkesini yok saymaktadır. Eğitim, hiçbir siyasi grubun arka bahçesi haline getirilemez!

-MEB Yetkileri Aşılmış, Hukuk Çiğnenmiştir
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne göre, Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü’nün görevleri arasında devlet kurumu niteliği taşımayan kuruluşlarla protokol imzalama yetkisi bulunmamaktadır. Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı ile imzalanan bu protokol, yetki sınırlarının aşılması anlamına gelmektedir. Hukuka aykırı bir işlem yapılmıştır ve bu durum asla kabul edilemez.

-Milli Eğitim Temel Kanunu Açıkça İhlal Edilmiştir
Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 4. maddesi, eğitimde hiçbir kişiye, zümreye ya da topluluğa ayrıcalık tanınamayacağını belirtmektedir. Ancak Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı, ideolojik bir yapı olarak, bu protokolle ayrıcalık sahibi yapılmıştır. Kamu kaynaklarının, ideolojik bir vakfın kullanımına sunulması kanuna aykırıdır ve bu durum MEB’in tarafsızlığına gölge düşürmektedir.

-Finansman ve Yönetim Belirsizliği Hukuki Sorunlar Doğurmaktadır
Protokolde, kursların finansmanının kim tarafından karşılanacağına dair açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu durum, MEB Hayat Boyu Öğrenme Kurumları Yönetmeliği’nin 57. maddesine aykırıdır. Eğitimin finansmanında ve içeriğinde bu kadar belirsizlik varken, protokolün yürürlüğe sokulması tam bir hukuksuzluk örneğidir.

-İhtiyaç Analizi Yapılmamıştır
Protokolde, kursların düzenlenmesine ilişkin bir ihtiyaç analizi yapılmadığı, bu ihtiyacın neden Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı aracılığıyla karşılanması gerektiğine dair herhangi bir gerekçe sunulmadığı açıkça görülmektedir. Bu durum, hem Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 5. maddesine hem de ilgili yönetmeliklere aykırıdır. Eğitim sistemimiz, keyfi kararlarla yönetilemez!

-Özel Öğretim Kurumları Kanunu ve Genelgelere Uyumsuzluk
Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı, Milli Eğitim Bakanlığı denetiminde kurs düzenleyen bir kuruluş ise 5580 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun hükümleri bu kurum için geçerli olmalıdır.

5580 sayılı kanunun 3 maddesinde yer alan “Her ne ad altında olursa olsun, eğitim ve öğretim sunmak amacıyla yürütülen faaliyetler Bakanlığın izin ve denetimine tabidir. Bu faaliyetleri yürütenler, özel öğretim kurumları için bu Kanunda öngörülen kurallara uymakla yükümlüdür” biçimindeki “Ek fıkra”, eğitim ve öğretimin hangi ad altında olursa olsun Milli Eğitim Bakanlığı’nın izin ve denetimine tabi olduğunu hüküm altına almaktadır.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI HAYAT BOYU ÖĞRENME KURUMLARI YÖNETMELİĞİ’nin 57 maddesinin 4 fıkrası “5580” kapsamında eğitim veren kuruluşlarla eğitim hizmetinde işbirliği yapılamayacağını belirtmektedir. Fıkra şöyledir: “(4) (Değişik:RG-16/10/2024-32694) İş birliği yapılacak alan ile ilgili mal ve hizmet üreten ve iş birliği kapsamında kâr amacı gütmeyen firmalarla iş birliği yapılabilir ve kurslar düzenlenebilir. 5580 sayılı Kanuna tabi kurum ve kuruluşlar ile iş birliği yapılamaz ve kurslar düzenlenemez. Ancak ihtiyaç doğrultusunda, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde eğitim gören öğrencilerin ailelerine yönelik kurslar yedi kursiyerden az olmamak şartıyla düzenlenebilir.”

Protokolde Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’nın 5580 kapsamında eğitim-öğretim faaliyeti düzenlemediğinin belirtilmesi, Vakfın internet sitesinde yer verilen eğitim faaliyetlerinin 5580 kapsamında olup olmadığının tespit edilmesi gerekirdi. Kaldı ki vakfın web sitesinde tanıtımı yapılan ve sunulan eğitim hizmetleri 5580 Sayılı kanunun 2. maddesinde tanımlanan “Uzaktan öğretim kurumu” özelliklerini açıkça taşımaktadır. Bu nedenle de vakıfla yapılan bu protokol, yönetmeliklere de aykırıdır.

Okulların ve eğitim kurumlarının görevi sadece eğitim vermek değil, aynı zamanda öğrencileri korumaktır. Bu koruma; ideolojik manipülasyonlardan, ayrımcılıktan, ötekileştirme girişimlerinden ve siyasi dayatmalardan uzak tutmayı da kapsar. Ancak MEB, böyle protokollerle öğrencileri korumak yerine, onları ideolojik yapıların etki alanına teslim etmektedir.

Eğitim kurumları, siyasi partilerin ya da bunların uzantısı olan oluşumların ideolojik oyun sahası değildir. Milli Eğitim Bakanlığı’na bir kez daha hatırlatıyoruz: Eğitim kamusal bir hizmettir ve sadece MEB eliyle yürütülmelidir. Bu görev, Anayasa ile size verilmiş bir yükümlülüktür. Okulların ve halk eğitimi merkezlerinin kapısını siyasi veya ideolojik gruplara açmak, kamusal eğitimin temel değerlerini yerle bir etmektir.

MEB, eğitimi siyasetten ve ideolojiden uzak tutarak anayasal görevlerini yerine getirmeli, söz konusu protokolü derhal iptal etmelidir. Eğitim, ideolojik bir araca dönüştürülemez; öğrenciler, siyasi grupların etkisine terk edilemez. Eğitim bir haktır, tarafsız ve bilimsel kalmalıdır!

MERKEZ YÖNETİM KURULU

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

EĞİTİM Haberleri