Erdoğan, yaptığı açıklamada, insanın yapısından kaynaklanan migrenin ihmal edilmemesi gereken bir hastalık olduğunu ifade etti.
Günlük tekrar eden baş ağrılarının yüzde 30'undan fazlasının migren olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
''Migren biraz ihmal edilen bir baş ağrısı. Sürekli olarak tedavisi erteleniyor. Ağrının alınan ağrı kesicilerle geçebileceği düşünülerek doktora başvurulmuyor. Ağrı geçer düşüncesiyle beklemek doğru bir çözüm değil. Çünkü, ağrı giderek artıyor ve dayanılmaz bir hal alıyor. Migren hastalarının bazılarında ağrının geleceği, öncü dediğimiz belirtilerle tespit edilebilir. Bu hastalarımız diğer hastalarımıza göre daha şanslı, önlemini önceden alabileceği için. Mesela ışık çarpmaları ve çizgiler gelmeye başlar.''
Migren hastalarında başlayan baş ağrısının yüksek ışık ve seste daha da arttığını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Eğer rahatsızlık başladıysa hastanın ışıktan ve sesten kendisini izole etmesi gerekiyor. Bir anda başlayan ağrı şiddetini artırarak devam edeceği için uyumayı öneriyoruz. Sürekli ağrı kesici kullanılmasını istemiyoruz. Koruyucu tedaviyle günlük ihtiyaçmış gibi kullanılan ağrı kesici bağımlılığını azaltmaya çalışıyoruz.''
Migrenin sonradan oluşabilecek bir hastalık olmadığını dile getiren Erdoğan, ''Bir insanda migren varsa vardır, yoksa yoktur ama bunu tetikleyen kişisel özellikler vardır. Yiyecekler, hava sıcaklığı, yorgunluk sıklığını tetikler. Migren sonradan ortaya çıkan bir şey değil. Genetik olmasa da yapısal bir şey, bir insanda olup olmayacağı bellidir'' dedi.
Migrenin baş ağrısı dışında uyku bozukluğu, psikiyatrik hastalıklara ve iş gücü kaybına neden olacağını vurgulayan Erdoğan, ''Migren olarak adlandırılan günlük tekrar eden baş ağrısının bazı hastalarda baş dönmesine ve görme kayıplarına neden olurken, bazı hastalarımızı da felç yapabiliyor'' diye konuştu.
Zaman