Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun açıklaması şu şekilde;
Zor şartlarda kurulan ve Türkiye'nin önemli kurumlarından birisi olan Merkez Bankası için özen göstermemiz gerektiğini düşünüyorum. Güzide kurumlarımızın başında geliyor.
Bugünkü rezervler tartışılırken 2019-2018 yıllarına da bakılması lazım, o dönemin şartlarına dikkat etmek gerek.
Merkez Bankası bilançolarının 10 trilyon genişlediğini görüyoruz. 1929 buhranından sonra pandemi krizi dünyayı çok kötü şekilde etkiledi. Diğerlerinden ayıran şey bir altyapı vardı. 2020'deki kriz birden ortaya çıktı, insanların çözüm üretemediği, ülkelerin kapandığı, gelirlerin durduğu bir dönemi yaşandık. Çin'den ortaya çıkarak tüm dünyayı kasıp kavurdu.
Bugün rezerv konusu tartışılırken, o günkü şartları değerlendirmemiz ve o günkü şartlara bakmamız gerekiyor.
Biz 2013'ten sonra yaşadıklarımıza baktığımız zaman daha 2015'teki hain girişime daha sonra başkanlık sistemine geçmeden önceki Avrupa ile yaşanan sıkıntılar. Dönem dönem bir sürü sıkıntılar var. Başkanlık krizi ile ilgili oluşan kur atakları Türkiye'de bir kur krizi ile ortaya çıktı. Bu atakların bertaraf edilmesi bu ortamı 2020 ve yapılanları anlamamız için çok önemli. Türkiye diğer ülkelerden farklı olarak sağlık para ve mali politikalar açısından süreci çok iyi yönetti.
2020 sonu itibarıyla reel sektörün döviz pozisyon açığı 208 milyar dolardan 157 milyar dolara indi. Bu, rezervlerden ya da Merkez Bankası'nın yaptığı bu işlemlerden karşılandı. Sizin bu talepleri bir şekilde karşılamanız lazım. Karşılamazsanız, o zaman oluşacak şeylerle Türkiye yüzleşecektir, karşı karşıya kalacaktır.
"Verdiğim rakamlar nettir ve doğrudur"
Bugün rezerv konusu tartışılırken, o günkü şartları değerlendirmemiz ve o günkü şartlara bakmamız gerekiyor.
2020'ye girdiğimizde dünyada da gelişmiş ülkelerde de doğrudan ve portföy yatırımlarının azaldığını görüyoruz. Türkiye'nin de buradan aldığı pay ister istemez azalmış görünüyor. 2020 pandemi krizi, dünyayı çok kötü şekilde etkileyen bir kriz. Diğerlerinden ayıran en önemli şey şu durum bence. Daha önceki krizlerin bir altyapısı vardı. IMF'ye gidilecek mesajları, IMF'ye gitmek zorunda olduğumuz haberleri hep yapıldı ama Türkiye diğer ülkelerden farklı olarak hem sağlık açısından hem de para ve mali konular açısından çok iyi yönetti. 2019'da biz pozitif cari fazla verdik. Merkez Bankası olarak verdiğim rakamlar nettir ve doğrudur. Pandemi döneminde dünyada yaşananlarla beraber Türkiye'de yaşananlarda bir döviz talebi ya da yabancı insanlar ülkesine dönecek, bu parayı istiyor.
Döviz talebi karşılanmasaydı ne olurdu? Merkez Bankası piyasaya bırakabilirdi. Hatırlayın 2000'de Merkez Bankası, 'Piyasaya para vermiyorum' dedi, sonuçlarını hepimiz hatırlıyoruz. Merkez Bankası piyasaya bıraksaydı o gün, bu kadar döviz talebini, piyasadaki faiz ve kuru... Televizyonlardan arkadaşları dinliyorum, söyledikleri şu; kur bir yere giderdi, oradan gelirdi. O iş öyle değil. Pandemi şartlarını dünyada göz ardı etmememiz gerekir. Bu taleplerin karşılanması için Merkez Bankası Hazine ile beraber oluşturulan protokoller dahilinde yapılan işlemler var.
2020 yılında siz bu talepleri bir şekilde karşılamanız lazım. karşılamazsanız oluşacak şeylerle Türkiye yüzleşecekti. 2020 sonunda Türkiye bütün bu taleplere cevap vermiştir. Hem reel sektör yurtdışı borçlarını ödemiştir, bankacılık finansal borçlarını ödemiştir, kendi ithalat borçları dahil varlıklarını artırmıştır. Bunun sağlıklı işlediğini şuradan görebiliriz: Faiz yükseldiğinde yabancılar yeniden gelmiştir. İnsanlar Türkiye'ye parasını getirir, istediği zaman da parasının alıp gideceği bir ortamın olduğunu çok net biliyorlar. Bu taleplerin karşılanması için Merkez Bankası o gün Hazine'yle beraber oluşturulan işlemler var. Rezerv konusuna geldiğimizde, Türkiye'de 83-84'ten sonra rezerv birikmeye başlıyor. 2020'ye geldiğinde 15-20 milyar rezervi var. Daha sonra 30 milyara kadar oluşan rezerv var.
"Gizlenen saklanan bir şey yok"
Hazine'nin MB'deki hesaplar kullanılarak döviz alım satımıyla piyasa arzının dengelenmesi 2017'de. Televizyonlarda bu işlemlerin 2019 seçimlerinden önce yapıldığı söyleniyor. Değil. MB dalgalı kura geçtikten sonra döviz alım ihaleleri 2016'ya kadar yapıyor, 2016'dan sonra bunu bırakıyor. Protokolün tamamen hukuki dayanağı var. MB'nda hukuki bir dayanağı olmayan hiçbir işlem yapılmaz. Bugüne kadar yapılmamıştır, bundan sonra da yapılmaz. Bu protokol dahilinde, 2017 Şubatından itibaren yapıldı. 2020'de yapılmasının nedeni de pandemi şartları. Bu işlemler gizli yapıldı, protokol açıklanmadı, rakamlar verilmiyor. Peki siz bu rakamları nereden biliyorsunuz? Biz bu rakamları açıklamadık. Dünyada en şeffaf veri açıklayan merkez bankalarından biri TCMB'dir. Günlük olarak açıklanır. Analitik bilanço okumasını bilen herkes buradan bu rakamları alır. Bizim analitik bilançomuzda o veriler günlük yayınladığı için zaten orada var. Gizlenen saklanan bir şey yok.
Belirli rakamlarla insanları bir yere götürmek için kullanılan bir algı operasyonu.
Veri açıklama konusunda dünyadaki en iyi merkez bankalarından biriyiz. Günlük olarak her şeyi görme şansınız var.
(Ayrıcalıklı işlem iddiası) "Böyle bir şey söz konusu olamaz"
Böyle bir şey söz konusu olamaz, yapmak isteseniz de yapamazsınız. Merkez Bankası'nın veri açıklama konusunda şeffaflığı dünyadaki en iyi merkez bankalarından bir tanesiyiz. Bu kadar şeffaf bir bilançomuz var ve günlük oradan her şeyi izleme şansınız var. Biz kimseye 128 rakamını söyledik. Peki bu arkadaşlar bunları nereden buldular? 'Protokolün içeriğini açıklayın.' Böyle bir şey olabilir mi? Avrupa Merkez Bankası 2000 ve 2010 arası Euro'yu baskılayabilmek için yaptıkları işlemleri 10 yıl sonra, 2020'de açıkladı. Japonya Merkez Bankası sadece yıl sonu toplu olarak veriyor rakamları. Siz neden 2017'yi, 2018'i sormuyorsunuz? Daha önce döviz müdahaleleriyle yapılan işlemleri niye sormadınız?
"Brüt rezervimiz 90 milyar dolar"
Bir şeylere ulaşmak için değişik hesaplara gitmeye gerek yok. MB olarak T.C. Devleti olarak olmadığı kadar iyi durumda. Rezervlerin yapısı değişmiştir Türkiye'de yıllardır 120 ton altını vardı. Parasal olarak baktığımız zaman, 2019 ve 2020'de Türkiye 710 ton altına çıkıyor. Bir başka önemli nokta Türkiye'nin 120 ton altını yurtdışındayken 2018'den sonra Yurtdışındaki bütün altınları Türkiye'ye getirilmiştir. 120 ton olan altın bugün 720 tondur. Türkiye'de hem rezervleri kalıcı hale getireceğiz hem de üretimi, ihracatı finanse eden bir sistemi daha iyi bir şekilde uygulayacağız.
Cevherden altın üretimi TL olarak Merkez Bankası rezervlerine alınıyor. Bu yılık 50 ton 80 tona çıkacak. Bundan daha önemli bir rezerv kaynağı olabilir mi Şu anda 90 milyar dolar brüt rezervimiz var.
Döviz talebi var dedik. MB bu talebi döviz verip TL olarak karşıladı. Sonuçta bu TL şu an banklıların ihtiyacı olan TL'yi MB tekrar piyasaya veriyor. 630 milyar piyasaya para veriyoruz. 300 küsur milyarını swap işlemleri ile piyasayı fonluyoruz.
Benim rezervlerimden çıkıp bankacılık sektörü hesaplarına giden parayı o dövizleri swap ile alıyorum rezervime piyasaya döviz veriyorum. Bir rezerv kaybı, para kaybı söz konusu değil.
Merkez Bankası'nda 1 yanlış olmaz. Günlük veri açıklayan bir Merkez Bankası'ndan nasıl yanlışlık olabilir? Bu kadar şeffaflık varken siz bu rakamları telaffuz ederken hala bizim bir şeyler gizlediğimizi söyleyerek kamuoyunun kafasını karıştırmanın nasıl bir anlamı olabilir?