Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Bursa'da yerel bir televizyona yaptığı açıklamada, 46 yıllık 657 sayılı devlet memurları kanununda değişkliğe gidileceğini ifade etti.
Sayın Bakan'ın ifadeleri iyi okunduğunda; genel olarak devlet memurlarının durumları hakkında bilgi verilirken, özel olarak da satır aralarında devlet memurlarının hedef olarak gösterilmeye çalışıldığı yönünde algılar var.
"...Bir personel, 8 saat boyunca nefes almadan çalışacak, bir diğeri de oturarak aynı maaşı alacak..." Kamuoyu algısı: Memur oturduğu yerden maaş alıyor.
"Nitelikli memur hep İstanbul'da Ankara'da ve Bursa'da mı olsun? Neden Edirne'de, Diyarbakır'da veya Erzurum'da olmasın? Bu ciddi bir sorundur" Algı: İşini bilen memurlar büyükşehirlerde çalışıyor. Biz bu konuda bir şey yapamıyoruz.
"Mesela ben bakan olarak, istediğim genel müdür veya müsteşarla çalışamayacak mıyım? Ama yerini değiştirdiğimiz bürokrat mahkemeye gidip eski görevine dönebiliyor" Algı: Kadrolaşmakta sorun yaşıyoruz.
"Şimdi siz kamu çalışanısınız diyelim ve nasıl olsa devlete kapağı attık anlayışındasınız. 25 yılınız da garanti olduğu için suya sabuna hiç dokunmadan idare edelim düşüncesindesiniz. Dünyanın neresinde üretmeyen bir insanı çalıştırırlar? Ha devlette çalıştıralım diyorlar. Oysa ki biz devleti batırmak için değil var etmek için varız." Algı: Memur devlete kapağı atıyor ve çalışmıyor. Suya-sabuna dokunmuyor. Memur üretmeyen insan. Memur devleti batırmaya çalışıyor.
....
Bu ifadeleri uzatabiliriz.
Sanırım önümüzdeki günlerde bu tür sözleri çok duyacağız.
Yakında dillerden düşürülmeyen "memurun iş güvencesi" de tatışılırsa hiç şaşırmayın.
Hakan PINAR / TurkiyeEgitim.Com Özel haber