Memur ve emekliye ek zam, TL finansal araçlara talebin artırılması, kademeli doğal gaz satış fiyatı belirlenmesi düzenlemelerini de içeren Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı KHK'da Değişiklik Yapan Kanun Teklifi'nin görüşmelerine, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda başlandı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Komisyon, AK Parti Bingöl Milletvekili Cevdet Yılmaz başkanlığında toplandı.
CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu ve HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, usul üzerine söz talep ederek, teklifin, banka nezdindeki yabancı ülke merkez bankalarına ait para, alacak, mal, hak ve varlıkların haczedilemeyeceği, üzerlerine ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz konulamayacağına dair birinci maddesini eleştirdi.
Kuşoğlu, bir ülkenin merkez bankasına emanet edilmiş yabancı değerlere zaten haciz gelemeyeceğini ifade ederek, maddenin geri çekilmesini istedi.
Paylan, esnafa bile haciz gitme olasılığından bahsedildiğinde hiç kimsenin o esnafa borç vermeye yanaşmayacağını, esnafın batacağını savunarak, bu maddeden dolayı utanç duyduğunu ve hayretler içinde olduğunu söyledi.
AK Parti Manisa Milletvekili Uğur Aydemir, teklifin her maddesinin, Türkiye için çok faydalı olduğunu dile getirdi. Aydemir, bahsedilen maddenin, diğer ülkelerin merkez bankalarının açtığı hesaplarla ilgili olduğunu, hesap açtıran ülkenin garanti altına alındığını, utanç verici bir şey olmadığını aktardı.
AK PARTİLİ ÖZTÜRK SUNUM YAPTI
AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk, teklifin ilk imza sahibi olarak yaptığı sunumda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın detaylarını kamuoyu ile paylaştığı "Türkiye Ekonomi Modeli"nin temelinin yatırım, üretim, istihdam ve ihracatın artırılmasına dayandığını anımsattı.
Türkiye'nin önüne çıkan tarihi fırsatı değerlendirip, küresel çapta üretim ve tedarik merkezi olma potansiyelini öne çıkararak, lojistik altyapısından, üretim kapasitesinden, ihracat ve doğrudan yabancı yatırım çekme kabiliyetinden yararlanacağını vurgulayan Öztürk, "Amaçlanan temel hedeflere ulaşmak için öncelikli olarak makro ekonomik istikrarı sağlayacak, yüksek katma değerli yatırımları teşvik ederek üretimin, ihracatın ve istihdamın arttırılması gerekiyor. Bu suretle cari açık sorununun kalıcı olarak çözülmesi, orta gelir tuzağından uzaklaşılması, küresel değer zincirlerinde üst sıralara çıkılması hedefleniyor." diye konuştu.
Öztürk, üretime dayalı ihracat öncelikli modelin, orta ve uzun vadede başarı sağlayabilmesi için öncelikle makroekonomik istikrarın korunmasının zorunluluk olduğuna işaret etti.
AK Parti'li Öztürk, Türkiye'nin demokratik geleneği, piyasa ekonomisi tecrübesi, dinamik ekonomisi ve güçlü iş dünyası gibi kendine özgü özellikleri dikkate alınarak, uygulanmasına karar verilen program kapsamında, söz konusu hedeflerin hayata geçirilmesi için atılacak adımların hükümet tarafından belirlendiğini vurguladı.
"Bu kapsamda hazırladığımız teklifle, ekonomi modeliyle amaçlanan hedeflere ulaşabilmek için gerekli yasal düzenlemeleri Meclisimizin takdirine sunuyoruz." diyen Öztürk, teklifte, bireysel emeklilik sistemine katılımı teşvik etmek ve fon birikimini artırmak amacıyla ilgili kanunda önemli değişiklikler öngördüklerini, teklifin 7 maddesinin, bununla ilgili olduğunu söyledi.
Öztürk, yüzde 25 olarak hesaplanan devlet katkısı oranının yüzde 30'a yükseltilmesi, konut alımı, evlilik, eğitim ve benzeri hayat dönemeçlerinde ihtiyaç duyulabilecek tasarrufların, bireysel emeklilik sistemi çatısı altında biriktirilerek kullanılabilmesine ve kısmen ödeme yoluyla alınabilmesine imkan verilmesi, 45 yaş üstü çalışanların isteğe bağlı otomatik katılım sistemine dahil edilmesi, nakit ihtiyacı nedeniyle ayrılan kişilerin sistemden ayrılmadan tasarrufa devam etmesini sağlamak üzere BES birikimlerinin, katılımcılar tarafından banka kredisi kullanılması esnasında temlik edilmesi durumunda konuyla ilgili sürecin standardizasyonuna ilişkin ilgili kuruma yetki verilmesi yönünde düzenlemeler yapıldığını anlattı.
Kur korumalı mevduat hesaplarına destek verilmesine yönelik düzenlemenin de teklifte yer aldığını belirten Öztürk, "Türk lirası araçlara olan talebin artırılması, finansal piyasaların daha etkin bir şekilde işlemesi, finansal piyasalarda derinliğin arttırılması, ürün çeşitliliğinin teşvik edilmesi ve bu suretle finansal sektörün ve ulusal ekonominin sağlıklı gelişimine katkıda bulunulması amacıyla gerçek kişilerin mevduat ve katılma hesaplarının getirilerini kur artışlarına karşı desteklemek üzere yasal düzenleme yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
Öztürk, teklifle, 1 Aralık 2021 tarihinden önce 4734 sayılı kanuna göre ihale edilen işlerde ek fiyat farkı verilebilmesi amacıyla da düzenlemeye gidildiğini aktardı.
KURUMLAR VERGİSİNDE 1 PUANLIK İNDİRİM
Yatırım, üretim ve ihracatı desteklemek amacıyla Kurumlar Vergisi Kanunu'nda da iki değişiklik önerisi bulunduğunu dile getiren Öztürk, ihracat yapan kurumların münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançları ile sanayi sicil belgesine haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle uğraşan kurumların münhasıran üretim faaliyetinden elde ettikleri kazançlarına Kurumlar Vergisi oranı 1 puan indirimli uygulanarak, bu kurumların söz konusu faaliyetlerinin teşvik edileceğini kaydetti.
Ayrıca Kurumlar Vergisi Kanunu'nda yapılan değişiklikle kurumların yatırım fonlarına iştirak etmelerinin teşvik edildiğini vurgulayan Öztürk, Türk lirasına talebin artırılması amacıyla da portföyünde yabancı para, altın ve diğer kıymetli madenler olan fonlardan elde edilen kar paylarının istisna kapsamı dışında tutulduğunu bildirdi.
Emekli
EMEKLİYE 2500 TL MAAŞ
Öztürk, AK Parti hükümetleri döneminde çalışanların ve emeklilerin daima yanında olduklarını, refah düzeylerini artıran bir çok düzenlemeyi hayata geçirdiklerini dile getirerek, teklifle, emeklilere verilecek gelir ve aylıkların 2.500 TL'nin altında olmamasını sağlayacak düzenlemeyi önerdiklerini anımsattı.
Ayrıca, 5,8 milyon kamu görevlisinin tamamı ile memur emeklilerine yapılacak ek zam tutarı ile ilgili düzenlemenin de teklifte yer aldığına dikkati çeken Öztürk, merkez bankaları arasında kurulan ilişkilerin işin gerektirdiği diplomatik hassasiyet ve ekonomik güven temelinde yürütülmesini teminen, diğer merkez bankalarının banka nezdindeki para, alacak, mal, hak ve varlıklarının haczedilememesi yönünde düzenlemelerin de önerildiğini söyledi.