Kamu emekçileri, açıklanan enflasyonun gerçeği yansıtmadığını belirterek hükümete çağrı yaptı: ‘Sözleşme yenilensin’
Mayıs itibarıyla memur ve memur emeklisinin 0.57 oranında enflasyon farkı oluştu. Toplu sözleşmenin hükmünü yitirdiğini belirten emekçi, yeni sözleşme talep ediyor.
Hakem kurulunun kararı ile bu yılın ilk 6 ayında yüzde 4’lük zamma mahkûm edilen kamu emekçileri ve memur emeklileri, açıklanan enflasyona inanmadı. Yıllık enflasyon yüzde 11.3 olurken, 5 aylık enflasyon da 4.57 olarak açıklandı.
Mayıs ayı itibarıyla memur ve memur emeklisinin 0.57 oranında enflasyon farkı oluştu. Ancak enflasyon farkı 6 aylık döneme göre verildiği için memur ve emeklinin haziran enflasyonunun da açıklanmasını beklemesi gerekecek.
Enflasyon rakamlarını inandırıcı bulmayan, yeni sözleşme talep eden memur konfederasyonlarının değerlendirmeleri şöyle:
- KESK Genel Sekreteri Ramazan Gürbüz:
Toplusözleşmenin hükümsüz olduğu açık. Hükmünü kaybetti. Geçerliliğini yitirdi. Yenilenmesi gerekiyor. Açıklanan enflasyon tamamen manipüle edilmiş bir enflasyon. Gerçeği yansıtmıyor. Son bir aylık market etiketlerine bakın, asgari yüzde 30-40 fiyat artışları var. Derhal bu toplusözleşme yenilenmelidir. 3600 ek gösterge de tüm kamu çalışanlarını kapsayacak şekilde genişletilmelidir. Bu yoksullukta kamu bankaları ile şov yapmak yerine gerçekten ihtiyacı olan milyonların yarasına merhem olacak bir tutum geliştirilmeli. Kamu bankaları ile şov yapmak kolay. “Kredi veriyoruz” demekle olmuyor. Kime kredi veriyorsun? Şu anda maaşla, ücretle geçinen kesimin kredi kullanma olanağı yok. Ay başını getiremiyorlar.
- Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Mehmet Balık:
Enflasyon araştırması tamamen hükümetin isteği doğrultusunda oluşturulmuş bir araştırma. Ortaya çıkan fark, gerçeği yansıtmıyor. Kamu çalışanlarının ciddi bir kaybı var. Hükümet yeniden toplusözleşme masasına oturmalı. Aradaki kayıpları giderecek önlemler alınmalı. Siyasi iktidar, salgının ülke ekonomisine getireceği ekstra yükü hafifletmek istemektedir. Ancak açıklanan yardım ve destek paketleri her koşulda sermayeyi büyütmeye ve emekçileri yoksullaştırmaya dönüktür. İktidar, yardım ve destek paketlerini siyasi propaganda olarak kullanmaktadır. Açıklanan “destek ve önlem paketi” kredi ve borçlanma paketidir.
- Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci:
Enflasyon, memurun cebini yakmaktadır. Memur maaşları geçtiğimiz aydan itibaren resmi olarak erimiş, alım gücü 2019 yılının gerisine düşmüştür. Yapılan toplusözleşme görüşmeleri sonucunda kararlaştırılan maaş zamlarının yetersizliği bir kere daha ortaya çıkmıştır. Yıllardan beri hedeflenen enflasyon rakamlarına ulaşılamadığı, her yıl gerçekleşen enflasyonun hedeflenen enflasyondan katbekat fazla olduğu bilindiği halde kamu çalışanlarını ve emeklilerimizi hedef enflasyona endeksli bir maaş artışına mahkûm etmek hangi vicdanla bağdaşmaktadır? Defalarca dile getirdiğimiz gibi dönem sonunda uygulanan enflasyon farkı, maaşlardaki erimeyi telafi etmeye de durdurmaya da yetmemektedir. İçinde bulunduğumuz durumun hassasiyeti göz önünde bulundurulduğunda, piyasanın canlandırılması, çarkların döndürülmesi için ülkemizin en geniş tüketim kesimini oluşturan memur ve emekli ailelerine doğrudan gelir desteği sağlamak akılcı, çözüm odaklı bir yaklaşım olacaktır. Memurlarımızı olumsuzluklardan korumak ve geleceğe umutla bakmalarını sağlayabilmek için maaş kaybını önleyecek düzenlemeler bir an önce hayata geçirilmelidir.
AÇLIK SINIRI 3 BİN LİRAYA KOŞUYOR
TÜİK’in araştırmasına karşın, Birleşik Kamu-İş’in açlık-yoksulluk sınırı araştırması da yaşanan yoksullaşmayı ortaya koydu. “Yoksullukta katmerli artış yaşanıyor” diyen Birleşik Kamu-İş’in araştırmasında ortaya çıkan sonuçlar şöyle: Mayısta 4 kişilik ailenin açlık sınırı yüzde 0.5 artarak 2 bin 987 liraya yükselirken, yoksulluk sınırı da yüzde 1.4 artışla 10 bin 258 lira oldu. Açlık sınırı yılın ilk beş ayında yüzde 10.3 oranında artarken son bir yıllık artış ise yüzde 12.2 olarak gerçekleşti. Yoksulluk sınırı ise ocak-mayıs döneminde yüzde 4.5, son bir yılda ise yüzde 11.4 oranında artış kaydetti. (Cumhuriyet)