Memur-Sen teşkilatları 81 ilde eş zamanlı olarak “Tüm Anadolu Ayaktayız, Emperyalizme Karşı Savaştayız” temasıyla basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamalarında, Afrin’de düzenlenen Zeytin Dalı Harekâtı’na destek verildi, “Mehmetçik’in yanındayız” mesajı verildi.
Açıklamaların başkent ayağı Sıhhiye’deki Abdi İpekçi Parkı’nda gerçekleştirildi. Türkiye’nin sınır güvenliği nedeniyle başlattığı harekâtı lekelemeye yönelik algı operasyonları ve enformasyon kirliliğine dikkat çekilen açıklamada, “Zeytin Dalı Harekâtı’nın gerekçelerini ve hedeflerini anlamakta zorlananlar, yanlış anlamak için çırpınanlar, çarpıtarak anlatmak için kıvrananlar var. Türkiye’nin terörle mücadele konseptini, terör örgütlerine yönelik ‘bitirici darbe’ hamlesini ‘savaş’ olarak göstermeye kalkışanlar var” denildi.
Zeytin Dalı, Türkiye’nin emperyalizme direnme iradesinin adıdır
Eş zamanlı olarak yapılan açıklamada, “Afrin’de yaşananlar üzerinden ortaya çıkan iki fotoğraf var. İlki, küresel terörle mücadele konusunda bedenini taşın altına koyan Türkiye’dir. İkincisi ise terör örgütlerinin sırtını sıvazlayan, silah ve mühimmat yardımlarıyla terör örgütleriyle stratejik ortaklık kuran, bu şekilde Türkiye’nin yoluna taş koymaya çalışan küresel şer şebekesidir” ifadelerine yer verildi.
Zeytin Dalı Harekâtı’nın, Türkiye’nin emperyalizme direnme iradesinin bir göstergesi olduğunun belirtildiği açıklama, Afrin’in, emperyal aklın çöküşünü sağlayacak, sömürgen devletlerin Orta Doğu’dan göçüşünü hızlandıracak iradenin karargâhı olduğu vurgulandı.
DEAŞ, PKK/PYD ve FETÖ arasındaki kirli ittifak ortaya çıkmıştır
“DEAŞ, PKK/PYD ve FETÖ arasındaki hem gizli hem de kirli ittifak bütün çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır” denilen açıklamada, Afrin’de yürütülen operasyona karşı içeride karşıt cephe oluşturmak için ter ve dil dökenlerin de bu kirli ittifakın tapınak şövalyeleri hükmünde olduğu ifade edildi. 15 Temmuz’da FETÖ aparatıyla gerçekleştirilen işgal girişimi sırasında, sınırın güneyinde PKK’lı teröristlerin tetikte bekletildiği hatırlatılan açıklamada, DEAŞ’la mücadele ediyor denilerek terör faaliyetlerinin DEAŞ’la üstünün örtüldüğünün altı çizilirken, DEAŞ ile mücadele hikâyesinin abartılarak, PYD’nin silah sermayesi artırılarak, örgütler arası dayanışmanın derinleştirildiği, Türkiye’nin ise, Fırat Kalkanı operasyonuyla bu düzeni bütün çıplaklığıyla ifşa ettiği kaydedildi.
“Siviller ölüyor”, timsahın söyleminden ibarettir
Medyada yürütülen sivil ölümleriyle ilgili algı operasyonlarının gerçeği yansıtmadığı belirtilen açıklamada, “Dost ve düşman, Türkiye’nin bu konuda ne kadar ince eleyip sık dokuduğunu çok iyi bilmektedir fakat 9 askerimizin şehit verildiği saldırıda terör örgütünün sivilleri nasıl kullandığı da herkesin malumudur” sözlerine yer verildi.
Barış kavramını silaha dönüştürme çabasındalar
Bazı sivil toplum kuruluşlarının Afrin operasyonuna yönelik başlattığı manipülasyonlara da değinilen açıklamada, şöyle denildi: “İçeride kimlerin sözde savaş karşıtı söylemlerle algılarda cephe açmaya giriştiğini, daha da ötesi her zaman yaptıkları gibi emperyalizmi ve sömürüsünü gizlemeye niyetlendiğini çok iyi biliyoruz. Sözde barış yanlısı, gerçekte emperyal geminin tayfası olanlar, ‘savaşa karşı barış’, ‘savaş halk sağlığı sorunudur’, ‘barış, hemen şimdi’ beyanlarıyla, Türkiye’nin hak ve adalet mücadelesini akamete uğratmak için ‘barış’ gibi mübarek bir kavramı dahi silaha dönüştürmek hesabı içindedirler.”
Zeytin Dalı Harekâtı’nı destekliyoruz
Açıklama, şu ifadelerle sona erdi: “Biz sulh istiyoruz. Biz adalet istiyoruz. Fakat emperyalizm bölgemizden kovulmadan, emperyal taşeronu kanlı terör örgütlerinin kökü kazınmadan bunun sağlanamayacağını da çok iyi biliyoruz. Bu yüzden de çok rahat şunu deklare ediyoruz: ‘Türkiye, terörle mücadele ediyor, emperyalizme karşı da onurlu bir savaş veriyor.’ Tam da bu yüzden Türkiye’nin Afrin’de gerçekleştirdiği Zeytin Dalı Harekâtı’nı bütün benliğimizle destekliyor, cephede savaşan askerlerimize de ‘Allah yardımcınız olsun’ diyoruz. Milletin desteğini, ümmetin duasını alan devletimiz ve silahlı kuvvetlerimizin, şanlı ecdadın evlatları olmanın hakkını veren yiğitlerimizin terör örgütlerini yok edeceğine, emperyal aklı dize getireceğine yürekten inanıyoruz.”