Atanamayan müzik öğretmeni özel bir eğitim kurumuyla sözleşme imzaladı. Göreve başladıktan iki ay sonra Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ataması yapılan müzik öğretmeni genç kız, iş akdini devlet memuriyetine geçiş gerekçesiyle sonlandırdı.
Bir anda müzik öğretmeninden olan eğitim kurumu ise sözleşmeyi feshettiği biçin genç öğretmene 5 brüt maaş ceza kesti. Cezayı almak için İş Mahkemesi'ne müracaat eden okul avukatı, genç öğretmenin istifa dilekçesi vererek iş akdini tek taraflı olarak haksız şekilde feshettiğini, taraflar arasındaki sözleşmesinde "sözleşmenin tek taraflı haksız fesih edilmesi durumunda taraflar brüt maaşın 5 katını tazminat olarak ödemeyi peşinen kabul ve taahhüt eder" hükmü bulunduğunu ileri sürdü. Cezai şart alacağının davalıdan tahsilini istedi. Mahkemede savunma yapan davalı öğretmen ise davacı ile sözleşme imzaladığını, sözleşme öncesi mülakatta KPSS sınavına girdiğinden, atamasının gerçekleşmesi halinde işten ayrılmak zorunda kalacağından söz ettiğini söyledi. Atamasının yapılmasıyla derhal durumu davacı işverene bildirdiğini, atandığı görev yerine gecikmeli gitmek zorunda kaldığını dile getirdi.
Davacı işverenin mağdur etmemek için üç farklı müzik öğretmeni ile görüşme ayarlayarak ve 1 hafta yol izninden harcayarak davacı şirkette çalışmaya devam ettiğini ancak davacı işveren tarafından önerdiği müzik öğretmenlerinin işe alınmadığını söyledi. Devlet atama hakkını kaybetmemek için istifa etmek zorunda kaldığını, davacı şirket tarafından ücretinden ihbar tazminatı kesintisi yapıldığını, davacı işverenin güçlü konumunu kullanarak matbu sözleşme diyerek kendisine sözleşme imzalattığını, davacı işverenin hiçbir zararı olmamasına rağmen haksız kazanç elde etme gayretinde olduğunu savundu.
Okul öğretmensiz kalmadı
Mahkeme, davalı işçinin sözleşmeyi feshinin haklı nedene dayandığı, davalının işten ayrılmadan yerine görevlendirilecek iki müzik öğretmeni önerdiği ancak davacı iş veren tarafından kabul edilmediği, okulun uzun süre öğretmensiz kalması ve öğretimin aksamasının da söz konusu olmadığına hükmetti. Eğitimin hemen başlangıcında istifanın gerçekleştiği ve işçi yararına yorum ilkesinden hareketle cezai şartın koşulları oluşmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verdi. Davacı kararı temyiz etti. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, işçinin daha iyi şartlarda yeni bir iş bulması veya somut olayda olduğu gibi devlet memuriyetine başlaması fesih için haklı neden olmadığına hükmetti.
Yargıtay kararında şöyle denildi: "Somut uyuşmazlıkta, davacı işçi, iş akdini devlet memuriyetine geçiş gerekçesiyle kendisi sonlandırmıştır. Açıklandığı üzere feshin haklı nedene dayanmadığı gözetilerek, davacı işverenin cezai şart talebinin uygun oranda bir takdiri indirime gidilerek kabulü yerine davalının fesihte haklı olduğu şeklindeki yerinde olmayan gerekçeyle reddi hatalıdır. Temyiz olunan kararın, belirtilen sebepten dolayı bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir"