Memur 523 TL Zammı Kaçırdı

Memur 523 TL Zammı Kaçırdı

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk Bengü Türk televizyonunda yayınlanan, çalışma hayatı ve Türkiye gündeminin değerlendirildiği SÖZ HAKKI programında gündeme ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

2015 yılında yapılacak olan Toplu Sözleşme görüşmelerinin son derece önemli olduğuna dikkat çeken Genel Başkan İsmail Koncuk, “Satılmaya, pazarlanmaya razı gelmeyenler Türkiye Kamu-Sen çatısı altında birleşmelidir” dedi. Koncuk, “Kamu çalışanlarını pazarlayanlar meydanda. 2014 yılında memurlar ve emeklilerin satıldığı alenen ortadadır. 123 TL zamla geçen bir 2014 yılını geride bıraktık. Memur maaşı ortalama 5,2 oranında artmıştı, mevcut enflasyon oranı 31 Aralık 2014 tarihinde ki baz alındığında memurların sadece enflasyon alacağı bile yüzde 2,97’dir. Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge merkezinin yaptığı araştırmalara göre kamu çalışanlarının alım gücünde 2013 yılının Aralık ayını baz aldığımızda 2014 yılının Aralık ayına kadar 403 TL’lik bir azalma meydana gelmiştir. Tüm bunları hesap ederek kamu çalışanlarına yüzde 12 zam yapın dedik. Hükümet kulağının üzerine yattı, yandaş sendika bir kez dahi ek zam istemedi. Toplu sözleşmeyi imzalayarak bizi 123 TL’ye mahkum edenler, ek zam talep etmeyenler belli. Ben satılmaya razı gelmiyorum, pazarlanmama isyan ediyorum ama bu süreçte maalesef bazı kamu çalışanlarının sendikal tercihlerini ortaya koyarken kendisini alenen satanlara hala destek vermesi izah edilemez. 2014’ü kaybettik, 2015 de kayıplarımız telafi edildi mi, hayır?

Hakim ve Savcıya 1155 TL zam yapıldı, kamu çalışanlarına ve emeklilere yüzde 12 zam yapılmıyor. Yüzde 12 zam ortalama devlet memuru maaşında 262 TL artışı demektir. Emeklilerimiz de ise maaşlarını ortalama 1400 – 1500 TL olarak düşündüğümüzde 150 TL civarı bir artışa denk geliyor. Bunu vermeyen kim? İşte bu siyasal iktidardır. Bu zammı talep etmesi gereken kim? O 123 TL’ye imza atan konfederasyon. Türkiye Kamu-Sen 123 TL’ye imza atmadı, biz hep itiraz ettik ve 3 milyar TL masada bırakıldı. Bu ülkenin en aydın kesimi olan tüm memurlar bu pazarlamayı sindirebiliyorlarsa biz bırakalım sendikacılığı, mücadele etmeye de gerek yok o zaman. Biz diyoruz ki, bu ülkede memurlar, emekliler var diyoruz. Birileri ise diyor ki, önümüzde düğme ilikleyeceksin. Biz buna isyan ederiz, hiç kimseye yağ çekmeyiz , biz bu ülkenin asıl sahipleriyiz. Türkiye Kamu-Sen olarak hep hakkı tutup kaldırmak için çaba sarf ettik, kimsenin önünde eğilmedik.

Biz insanımızın şahsiyetinin yükselmesi için mücadele veriyoruz. Bu mücadeleyi hep birlikte yapalım, bakalım o zaman neleri değiştiriyoruz. Millete rağmen devlet yönetilmez, işsizliğe rağmen, çaresizliğe rağmen devlet yönetilmez. İnsanlar bir birine düşüyor, ne yazık ki ülke bu duruma geldi. Anne ve Babalar şapkayı önüne koyup düşünsün. Bu ülkede kaynak var mı? var diyorlar, Cumhurbaşkanı ne dedi, “IMF’ye borç verdik” diyor. IMF’ye borç verene kadar bu parayı bu ülkenin gençlerine harcayalım. Bunların hesabını sormamız lazım. Ortadaki pasta milletin pastasıdır ve her bir ferdin bu pastada hakkı vardır. En adil şekilde dağıtmak sosyal devlet olmanın gereğidir. Anayasa, “Sen Hükümet olarak insanı yaşatacaksın” diyor. Ne yazık ki ülkemizde gençlerimizi, insanlarımızı kaybediyoruz. Türkiye Kamu-Sen olarak diyoruz ki, demokratik haklarımızı hep birlikte kullanalım, bu ülkeyi yönteme becerisini gösteremeyenlere, yandaşlara prim vermeyin diyoruz. Beceremeyenler var ise, yerine becerebilenler gelir. 2014 ve 2015’i kaybettik, 2016 ve 2017 için 1 Ağustos’ta masaya oturacağız, gelin hep birlikte mücadele edelim.

2013’de masaya oturduğumuzda sendikaların eli o kadar güçlüydü ki, çünkü önümüzde 3 seçim vardı, Yerel seçimler, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve 7 Haziran’daki Genel seçimler. İstediğimiz alırdık, 123 TL değil 523 TL bile alabilirdik. Ancak bu Ağustos ayında masaya oturduğumuzda tüm seçimler bitmiş olacak. Bu seçimler çok farklı sonuçlar doğurmalıdır şayet doğurmazsa birileri bize hala çektirmeye devam edecektir. Siyasi iktidar seçime giderken milleti tehdit ediyor, “Devlet memurluğu kavramını kaldıracağım” diyor. 2 milyon 600 bin memuru aileleriyle birlikte 10 milyon insanı tehdit ediyor. Senden korkmuyorum diyor. Seni bitireceğim diye açıkça tehdit ediyor.

KONCUK: 4/C ARTIK GÜNDEMDEN DÜŞMELİDİR

23 bin 4/C’li kadroyu elbette almalıdır. 4/C’nin varlığı 2 milyon 600 bin kamu çalışanın geleceğini tehdit eden bir varlıktır. Aynı senaryoyu tüm kamu çalışanları bakımından da sergileyebilirler. 4/C bize göre insanlık ayıbıdır. Türkiye’de vatandaşlar arasında farklı hukuki normlar uyguluyorsunuz. İzin hakları, maaşları, farklı bu nedir Allah aşkına. Memur hakları yok, işçi hakları yok nedir bu insanlar? Bu sorun bir önce çözülmeli ve 4’C’li çalışanlara kadroları artık verilmelidir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

MEB PERSONEL Haberleri