MEB Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Ömer Balıbey, ''Öğretmenlik Kariyer Basamakları'' konulu yayımladığı genelgede, yüksek lisans öğrenimli bazı öğretmenlerin uzman öğretmenlik sertifikası verilmek talebiyle valiliklere yoğun başvuru yaptığını ve bu nedenle Bakanlıktan görüş istendiğini belirtti.
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunun ilgili maddesine 5204 sayılı kanunla eklenen fıkralarla, öğretmenlik mesleğinin adaylık döneminden sonra öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen olmak üzere üç kariyer basamağına ayrıldığını anımsattı.
Balıbey, düzenlemeyle kariyer basamaklarında yükselmede kıdem, eğitim, bilimsel, kültürel gibi etkinlikler ve sicil yönünden yapılacak değerlendirmede elde edilecek puanlarla sınav sonuçlarının esas alınacağını ifade etti.
Alanında ya da eğitim bilimleri alanında tezli yüksek lisans öğrenimini tamamlamış öğretmenlerden uzman öğretmenlik, doktora öğrenimini tamamlamış olan öğretmenlerden ise başöğretmenlik için sınav şartının aranmayacağını kaydeden Balıbey, bu durumdaki öğretmenlerin kıdem, hizmetiçi eğitim, etkinlikler ve sicil ölçütlerine göre değerlendirileceğini bildirdi.
Balıbey, kanunda, öğretmenlik kariyer basamaklarında yükselmeye ilişkin esas ve usullerin Maliye Bakanlığı, Devlet Personel Başkanlığının görüşü alınarak MEB'in çıkaracağı yönetmelikle düzenleneceğinin hükme bağlandığını hatırlattı.
''Bir değerlendirme yapılması gerektiği anlaşılıyor''
Ancak açılan dava üzerine Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla sözü edilen maddenin bazı fıkra ve ibarelerinin anayasaya aykırı bulunarak iptal edildiğini anımsatan Balıbey, bu durumda 2005 yılında Resmi Gazete'de yayımlanan ''Öğretmenlik Kariyer Basamaklarında Yükselme Yönetmeliği''nin uygulama imkanının da kalmadığını belirtti.
Balıbey, şunları kaydetti:
''Anayasa Mahkemesi tarafından iptal nedeniyle oluşan hukuki boşluğun giderilmesi amacıyla, kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesi karara bağlanmış ise de bu süre içerisinde gerekli yasal düzenlemeler gerçekleştirilememiştir. Buna yönelik çalışmalar Bakanlığımızca büyük bir titizlik ve yoğunluk içinde sürdürülmektedir.
İptal edilen fıkra ve ibareleriyle bir bütün olarak incelendiğinde, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik için sınavın yeterli görülmediği, bazı unsurlar çerçevesinde kişi hakkında bir değerlendirme yapılması gerektiği, yine alanında ya da eğitim bilimleri alanında tezli yüksek lisans veya doktora öğrenimini tamamlayan öğretmenlerden uzman öğretmenlik veya başöğretmenlik için sınav koşulu aranmamakla beraber bazı unsurlar çerçevesinde bir değerlendirme yapılmasının gerektiği anlaşılmaktadır.''
Sadece sınav sonucuna ya da alanında veya eğitim bilimleri alanında tezli yüksek lisans öğrenimini bitirmiş olmaya dayalı olarak uzman öğretmen veya başöğretmen unvanı verilmesinin kanun koyucunun iradesi olmadığını belirten Balıbey, ''Bu nedenle, sadece sınava dayalı olarak ya da alanında, eğitim bilimleri alanında veya alanı dışında yapılan tezli yüksek lisans öğrenimine dayalı olarak idarece uzman öğretmenlik veya başöğretmenlik sertifikası düzenlenmesi mümkün değildir'' ifadelerini kullandı.
''Eğitim fakültesine haksızlık''
Balıbey, YÖK'ün Ortaöğretim Alan Öğretmenliği Tezsiz Yüksek Lisans programı ile kariyere yönelik yapılan tezli ve tezsiz yüksek lisans programlarının aynı kapsamda değerlendirildiğinde ilişkin ilgili görüşü doğrultusunda, bu programı bitirenlerin de sınav şartı aranmadan uzman öğretmenlik sertifikası verilmesi talebinde bulunduklarını anlattı.
''Ortaöğretim Öğretmenliği Tezsiz Yükseklisans Programı''nın Bakanlıkça eğitim fakülteleri dışındaki öğretmenliğe kaynak gösterilen diğer lisans programlarından mezun olanların öğretmen olarak atanabilmesi için şart koşulan eğitim programı olduğunu belirten Balıbey, bu programı bitirerek öğretmenliğe atananların bu eğitimlerinin uzman öğretmenlik bakımından esas alınmasının, eğitim fakültelerinden bu dersleri lisans programı sürecinde alan öğretmenler açısından haksızlık yaracağına işaret etti.
Sınav şartı aranmadan uzman öğretmenlik için esas alınacak yüksek lisans öğreniminin alanında ya da eğitim bilimleri alanında yapılan tezli yüksek lisans öğrenimi olduğunu hatırlatan Balıbey, şöyle devam etti:
''YÖK'ün ilgili yazısının bu hükümle herhangi bir ilgisi bulunmadığı gibi, bu hükmü değiştirecek, farklı yorumlanmasına neden olacak veya ortadan kaldıracak nitelikte de değildir. Bu nedenle öğretmen olarak atanabilme imkanı veren ve pedagojik formasyon niteliği taşıyan 'Ortaöğretim Alan Öğretmenliği Tezsiz Yüksek Lisans Öğrenimi'nin sınav şartı aranmadan uzman öğretmenliğe esas alınması ve sertifika düzenlenmesine yasal olarak imkan bulunmamaktadır.''
Sabah