Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü illere gönderdiği yazıda 2012 Yılı İller Arası Alan Değişikliği Yapanlardan Önceki İline ve Alanına Dönmek İsteyenler için yazı gönderdi. 9-11 Ocak tarihleri arasında başvuru işlemlerine yönelik işlem yapılmasına dair alt tarafa attığımız şekilde MEB Başvuru İşlem linkini koydu.
Eğitim-Söz-Sen olarak; daha bu başvurularınbaşlangıcında sıkıntılar olunacağını hem iller arası özre dayalı alan değişikliklerinde, hem de il içi alan değişikliğindeki bazı uygulamaların(yan alan geçişleri ve belgesiz zihin engelliler ile teknoloji tasarım bölümlerine yapılan geçişler) yanlışlığına dair görüşlerimizi resmi bir yazının yanında Bakan Yardımcısı Orhan ERDEM ile yüz yüze görüşerek de iletmiştik.
Bizler sürekli söylediğimizi tekrarlıyoruz.Alan değişikliklerinde yapılan yanlış uygulamaları kabul etmiyoruz sonunda bunun sıkıntısını yine çalışanlar,öğrenciler ve veliler yaşamaktadır.Birçok sendika bu yanlışlıklara en başta ses çıkarmadığı gibi sorunun ciddiyetini de yeni anlamış olacaklar ki sendika sitelerinde uygulamanın yanlışlığına dair serzenişlerde bulunmakla sessiz kalmadık görüntüsü verip böylesi önemli bir konuyu kurtarmaya çalışıyorlar.Fakat görünen köy kılavuz istemez.Sorun en başında ne gibi mağduriyetler yaratacağını göstermişti.Ama sendikalar üye çıkarları yüzünden bu işe en başta el tuttular.Gerçekleri önceden gören sendikamız bu konuda tek başına kararlılığını göstermiş sözden öte sözünü icraata dökerek mahkemeye taşıma cesaretini göstermiştir.Özür gruplarına dair olan yer değiştirme işlemleri öncelikle hatalı,hesapsızca,plansızca yapılmıştı.Onun ardından özürden10 binlere varan ataması yapılmayan öğretmenlerimiz kalmıştı.MEB yer değiştiremeyenlere çözüm olarak resmen hukuksuzca ya bulunduğun görev yerin, ya sağlığın,ya eşin , yada seçeceğin ‘ŞU’alanı seç demek oldu.
Burada ki dayatma sonucu tabii ki öğretmenlerimizin büyük çoğunluğu eşlerine,çocuklarına kavuşmak adına kendi alanları dışındaki seçeneklere yönelmek oldu.
Burada sürekli olarak yeni mezun öğretmenlerimize ve atama bekleyen yüz binlere alan sınavı yaparak eğitimi kaliteli,nitelikli yapacaklarını söyleyenler yaratıkları mağduriyetler üzerinden yeni birçok içinden çıkılmaz sıkıntılar,mağduriyetler yaratmışlardır.
Biz; bir taraftan mağduriyet giderirken başkasının hakkı usülsüzce gasp edilmesine hem vicdani olarak,hem de mesleğimizin onuru,etikliği adına karşı çıktık.
Burada bu özre dayalı yer değiştirme işlemi alan değişikliği dayatmasıyla olmamalıydı.MEB önlemlerini ileride yaşayacağı sıkıntıları düşünerekten almalı özür grubu tayinlerinde bu işi çözmeliydi.Maalesef olmadı!Sıkıntılar,sorunlar,içinden çıkılmaz hal alan onca sorun bir bir şimdi yine yap boz oyunuyla anlık kararlarla yapılmaktadır.
Özüre dayalı iller arası alan değiştirme işlemi ‘Talim Ve Terbiye Kurulu’nun 07.07.2009 tarihli ve 80 Sayılı Kararı ile 12.09.2012 Tarihli ve 5110 Sayılı Mütalaası doğrultusunda 2012 yılına mahsus olmak üzere…’şeklinde yayımlanan duyuru ile olmuştur.Düşünün anlık bir mütalaa oluşturuyorsunuz ve insanların mesleki hayatını,yaşamını 1.derecede etkiliyorsunuz.Bu işlem tahsisi ile idari hukuk açısından 2 ayrı işlem olmuştur.1.öğretmen bir özüre sahip olacak ,2.yan alanı olacak eğer yan alan yok ise zihin engelliler veya teknoloji tasarım bölümlerinden birini seçmek zorunda kalacak.Burada görüldüğü gibi öğretmenlerimizin en doğal hakkı olan özür değişiklikleri 4+4+4 sisteminin yarattığı norm fazlalıklarına karşı kullanılmıştır.Öğretmenlerimizin burada bir hatası yoktur.Yapılan işlem uygulanış bakımından hukuken yanlıştır.Fakat öğretmenlerimizin dikkat etmesi gereken husus şudur ; burada 2 tür işlem birden tahsis yapıldığından geriye dönüşlerde tercih hakkı öğretmenindir.Elbet burada MEB bu yüzden tercih hakkı sunacaktır.Başka türlü davranması onu yeniden başka bir yanlışlığa sokar.Asıl mesele şudur ;evet bu işlemle önceki yerine gitmek isteyenler alanlarına dönecekler deme şartı koşulu yanlıştır.Yani öğretmenimiz eş özürü yada sağlık özrü sebebiyle zorunlu olarak alan değiştirmek zorunda bırakılmış eski yerinede gitmek istemiyor,bulunduğu yerde alanına geçmek istiyor.Bu durumda demek istiyor ki sen o zaman değiştirdiğin alanda mesleğini yap.Tüm zorluklara,verimsizliklere,sıkıntılara,maddi-manevi her türlü buhrana göğüs gereceksin diyor.Yani filmi en başa sararak dayatmayı koyuyor.
Bizler buradaki bu aceleci durumu şöyle değerlendirmekteyiz;
Malumunuz biliyorsunuz ki sendikamız il içi alan değişikliklerine dair olan yan alan geçişleri ile,5110 sayılı mütalaa ve zihinsel engelliler bölümüyle,teknoloji tasarım bölümlerine yapılan belgesiz geçişlere dair DANIŞTAY’a yürütmeyi durdurma ve devamında iptali davası açmıştır.
Belli ki MEB burada kaybedeceğinin sinyallerini almıştır.Bu yüzden dava açıklanmadan MEB bu işlem ile belki kendi istekleri ile pişmanlıktan dolayı veya yapamadığından dolayı geçenler olur diyerek belli bir sayıda dönüş yaptırmayı planlıyor ve dava öncesi biz zaten tercihli geçiş hakkı verdik demek için öncesinde bir çıkış yolu aralıyor.Yada çelişki ve tedirginlik yaratıp davayı arka plana itmeye çalışıyor.Şunu özellikle belirtmek isteriz..Bazı öğretmenlerimiz siz il içi alan değişikliğine dava açtınız il dışına niye açmadınız demektedir.Şu bilinmelidir ki il dışı özre dayalı alan değişikliğinin kılavuzu yani mütalaaya dayalı olduğundan direkt Danıştay nezdinde dava açılamadı ama 5110 sayılı mütalaaya göre işlem yapıldığından ve bu mütalaa il içi alan değişikliğinde ki işlem tahsisinde de olduğundan il dışını da bu yönde ilgilendirmektedir.Yani yan alan değişiklikleri bu 5110 sayılı mütalaa ile yapılmıştır.Sendikamız 5110 mütalaanın da iptalini istemiştir.Böylece dava iptal yönünde sonuçlanırsa özür grubuna dayalı il dışı alan değiştirmelerde MEB sıkıntı yaşayacak çünkü direkt geri gönderemeyeceğinden öğretmenlerimizi bulundukları yerde alanlarına yönelik olarak yerleştirme tahsisi olacaktır.Çünkü davamız yan alan değişikliklerine istinaden olduğundan MEB’in ayrıca yer değişikliğine dair geri dönün şeklindeki işlem yapması hukuksuzluk olacaktır.
Sendikamız davanın her yönden olumlu olacağı kanaatindedir.Umuyoruz ki yüksek yargı yapılan bu haksızlıkların,mağduriyetlerin iadesini yapar.Herkesin bulunduğu yerde kendi alanında işine barışık,mutlu şekilde çalışması en büyük temennimizdir. Bunun yanında yan alan değişikliğini kendine bir piyango çıkmış gibi düşünenler olduğunu da biliyoruz.Davanın sonuçlanmasına muhtemelen çok kısa süreler kaldı.
Sonuçlandığında MEB’e düzenleme yapılması için yazı gidecektir.MEB karara uymaz, 60 gün içerisinde düzenleme yapmaz ise mağdurlarda kazanılan dava üzerine bu sürelerde alanına dönmek için başvurursa eski alanlarına dönerler.
En çok sorulacak sorulardan biride şu olacaktır;
İl dışı özürden alan değiştirenler ne olacak?Yani eski geldikleri yerlerine gider mi?Aslında bu sorunun yanıtını yazımız içinde verdik.2 tür işlem yapıldığından bizlerde alan değişikliğini dava ettiğimizden bu grupta olanlar yer değişikliklerini bulundukları yerde alanlarına dönmek adına isteyebileceklerini düşünmekteyiz.Tabii ki bu konuda MEB’in ne yapacağı da merak konusu olacaktır.Aksi işlem yapılırsa mağdurlar yeniden MEB’e idare mahkemelerine başvurma hakkı doğar.Bu yolla bulundukları ilde kalabilecekleri gibi eski alanlarına da kavuşmuş olacaklardır.
Eğitim-Söz-Sen sözün bittiği yerde söz olan,eğitim çalışanlarının sözü olan tek sendikadır.Yanlış,usulsüz ve hukuksuz uygulamaların karşısında her zaman olacağız.
EĞİTİM-SÖZ-SEN