Milli Eğitim Bakanlığı’nın yıllardır çözüme kavuşturamadığı derslik yetersizliği, öğretmen açığı, plansız atamalar ve yönetim kadrosundaki keyfi uygulamalar; öğretmenleri norm fazlası haline getirip, zorunlu resen atamalara tabi tutmaya devam ediyor.
Her sene daha karmaşık bir hale gelen proje okulları, partizanca yapılan atamalar, seçmeli derslerdeki plansızlık ve sürekli değişen ders saatleri gibi sorunlar, eğitim sisteminin temel taşı olan öğretmenleri zorunlu göçe zorlamaktadır.
Öğretmenler, hayat düzenlerini altüst eden bu zorunlu atamalar nedeniyle sürekli yer değiştirmek zorunda kalırken, öğrenciler de sık sık öğretmen değişikliği yaşamakta, eğitim süreçleri zarar görmektedir. MEB'in plansızlık ve öngörüsüzlüğü yüzünden oluşan bu norm fazlası problemi, yalnızca öğretmenlerin değil, öğrencilerin de eğitim hakkına zarar vermektedir. Eğitimde sürekli değişikliklerle dayatılan bu güvencesizlik, öğretmenlerin mesleki huzurunu ve verimliliğini düşürmekte, ülkenin dört bir yanında eğitimin niteliğine darbe vurmaktadır.
Bu sorunun köklü ve kalıcı bir şekilde çözülmesi, öğretmenlerin zorunlu atamalara mahkûm edilmeden görevlerini güven içinde yapabilmesi için MEB'in sorumluluk alması gerekmektedir. Özellikle öğretmen açığının yoğun olduğu bölgeler için teşvik edici ve kalıcı önlemler alınmalı; öğretmenlerin özlük haklarını, yaşam düzenlerini ve eğitimde sürekliliği koruyacak sürdürülebilir bir çözüm geliştirilmelidir.
Norm kadro uygulamaları, alınan kararlar ve yapılan uygulamalarla öğretmenleri huzursuz eden, içinden çıkılmaz hale gelen, keyfi ve sübjektif yaklaşımlara neden olmaktadır. Bu nedenle, hukuki açıdan açık, anlaşılır, karar ve uygulamaları denetlenebilir, güvenilir ve istikrarlı hükümler içeren yeni bir düzenleme yapılması artık zorunlu hale gelmiştir.
Eğitim-İş olarak, MEB’in yarattığı sorunları öğretmenlerin sırtına yükleyerek yapılan zorunlu resen atamalara karşı olduğumuzu ve bu dayatmaların son bulması için mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuna duyururuz. Eğitimdeki her krizin yükünü öğretmenlere fatura eden yaklaşımların karşısında, öğrencilerimiz ve eğitim çalışanlarımız adına haklarımızı savunmaktan vazgeçmeyeceğiz.
EĞİTİM-İŞ MERKEZ YÖNETİM KURULU