MEB’İN İŞLERİ BAKANI İHTİYARLATIR

MEB'İN İŞLERİ BAKANI İHTİYARLATIR

Siyaset ile hizmete talip olmuş simalara bakıp izliyoruz. Her ne kadar halk içinde “bir eli yağda bir eli balda yaşıyorlar “gibi bir görüntü ve inanış var ise de gerçekte işleri çok zor. Siyaseti ve günceli yakın takip eden birisi olarak, Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın bundan on yıl önceki resimlerine bakıyorum. Bu günkü resimleri ile karşılaştırıyorum, gerçekten on yılda bir insan bu kadar yaşlanır mı? Diye sormadan geçemiyorum.

***

Büyük işlerin nimeti de külfeti de büyük oluyor. Bir ilde ilçedeki sorunlarla başa çıkmakta zorlanan, yorulan, zaman- zaman bırakma noktasına gelen nice yönetici tanırım.

Ülkeyi yönetmeye talip olanların işi gerçekte çok daha zor. Milli Eğitim Bakanlığındaki değişim ve gelişmeler zor ve sancılı oluyor. Değişimler elbette dirençle karşılanır ve sancılı olur. Hele sayısı milyonlara varan çalışanları, ülke nüfusunun tamamını ilgilendiren bir hizmeti yürüten bakanlık olarak Milli Eğitim Bakanlığına talip olmak ve bu işi yürütmek, yürütürken de herkesi ve herkesimi memnun etmek gerçekten çok zor.

***

Milli Eğitim Bakanlığında Cumhuriyet tarihinin en geniş kapsamlı değişimi yaşanmakta. Elbette bu duruma rıza göstermeyen statükonun devamından yana görünenlerin direnç ve çıkarttığı çatlak seslerin verdiği rahatsızlıkların yanında aklıselim düşünenler büyük çoğunluk olup biteni desteklemektedir.

*Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları ile alınan son karar…

*MEB de yaşanan son 80 yılın genel temizliği ve genelge temizliği..

*652 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yapılan yeniden yapılanma,

*Yüzyılın projesi olarak başlatılan FATİH projesi,

*Milli Güvenlik Bilgisi Derslerinin kaldırılması,

*Okul Öncesinden Çıraklara kadar yaygınlaştırılan taşıma hizmetleri,

*Özürlü bireylerin eğitimlerine verilen önem ve maddi destekler,

*Performansa dayalı değerlendirme,

*Geçici görevlerin iptali,

Gibi burada sayamadığımız her biri ayrı bir devrim niteliğindeki işler, Milli Eğitim Bakanımızı da ihtiyarlatacak gibi…

Sayın Bakanımızın kamuoyunda özellikle eğitim camiasında çokça eleştirilmelerinin gözlemlediğim en temel nedeni, tabiri caiz ise DOSDOĞRU söylemesi ve DOSDOĞRU yapması.

Bu yazıyı okuyanlar yine altına abuk-sabuk yorumlar yazacaklar biliyorum. Ama olsun doğruya doğru. Maalesef memlekette bir takım insanlarda takıntı var. Doğru işleri yazarsan yalaka, eleştirirsen ise muhalefet…

***

Sayın Bakanımızın göreve geldikten sonra TV ve gazetelere yansıyan kimi demeçlerinden:

*Öğretmenlerin tatillerinin uzunluğu,

*Okullarımızın hayata açılması, okullar hayat olsun projesi,

*Okul Müdürlerin ve Okul Aile Birliği hesapları üzerindeki sıkı denetimi,

*Atanamayan öğretmenlerin başka iş aramalarını salık vermesi,

*Bu ve buna benzer iyi niyetle söylenmiş eğilip-bükülmeden dile gelmiş ifadeler eğitim camiasında en çok eleştirilen söylemleri oldu.

Bizim insanımız ne yazık ki gerçekleri böylesine yalın böylesine çıplak ifade edilmesinden pek hoşlanmaz. Dosdoğru söyleyenleri ise bu nedenle pek sevmez. Siyasetçiler de bu durumu iyi bildiklerinden genellikle gerçekleri değil de insanlarımızın duymak istediklerini söylerler. Sonuçta aynı şeyleri söylerler ama söyleme şeklinde bir hata aranmaktadır.

Oysa sayın bakanımızın üslubu aslında Peygamberin hayatından bir kesiti hatırlattı bana. Peygamber efendimiz:” Hud suresi beni ihtiyarlattı “buyurmuşlar.

Yanındaki sahabiler nedenini sorduklarında Hud suresinde bulunan “Emrolunduğun üzere dosdoğru ol” ayeti celilesini okumuş.”Bu ayet beni ihtiyarlattı .”buyurmuştur.

Milli Eğitim Bakanını da Eğitim Camiasını da işlerin çokluğu ve güçlüğü yormaz. İş elbette yapılır ve yürütülür. Doğru işlerin yapılması, yapılanların bu ülkenin hayrına olması, geleceğimizin teminatı çocuklarımızı onların dönemlerine hazırlar nitelikte olması hayati öneme haizdir.

***

Bütün bunları yaparken en zor oları “dosdoğru söylemek ve dosdoğru yapmaktır.”Biz sayın bakanımızda bu iradeyi ve değişime lokomotif olma misyonunu görüyoruz. Eğitim camiasından Milli Eğitim Bakanlığının icraatları ile ilgili aykırı sesler çıksa da kahir ekseriyetin icraatları desteklediği söylenebilir.

Vicdan sahibi hiçbir insan, kendi menfaatlerini, kendi çalışma ortamını ve kendi rahatlığını millet menfaatlerinin üzerinde göremez, görmemelidir.

Dosdoğru işler, insanı yorar ve ihtiyarlatır.

Sabır acıdır ama meyvesi tatlıdır.

Peygamberlerin varislerinin ifadelerinde de DOĞRU/DOSDOĞRU olmanın güçlüğü hem ifade edilmiştir.

***

Sayın Bakanımızın aynı istikamette yürümesini diler, hayırlı ve dosdoğru işlerinde başarılar dileriz.

 

M.METİN MUHARİROĞLU

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

KAMU PERSONELİ Haberleri