MEB’in Bu Kaçıncı “Bu Yıla Mahsus” Devamsızlık Genelgesi?

MEB’in Kaçıncı “Bu Öğretim Yılına Mahsus Öğrenci Devamsızlık Genelgesidir?

MEMUR-SEN ANKARA İL VE EĞİTİM-BİR-SEN 1 NOLU ŞUBE BAŞKANI MUSTAFA KIR’IN MEB’in Bu Kaçıncı “Bu Yıla Mahsus”  Devamsızlık Genelgesi? KONULU YAZILI BASIN AÇIKLAMASIDIR.

 

                   MEB’in  Kaçıncı “Bu Öğretim Yılına Mahsus Öğrenci Devamsızlık Genelgesidir?

            Duyulan ihtiyaç üzerine Milli Eğitim Bakanımız Sayın Nabi Avcı’nın imzasını taşıyan 23.05.2013 tarih ve 2013/14 Sayılı Genelgesi ile bir defaya mahsus olmak üzere ortaöğretim kurumlarında öğrenim gören lise son sınıf öğrencilerine 20 günü özürsüz, 25 günü velisinin dilekçesine bağlı olmak üzere toplam 45 gün devamsızlık hakkı tanınmıştır.

            MEB Ortaöğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliğinin 40. Maddesinin (b) ve (c) bentlerine ilgi tutularak yayımlanan genelgede;  Lisans Yerleştirme Sınavına (LYS) hazırlanmakta olan lise son sınıf öğrencilerinin zaman baskısı yaşamadan hazırlık sürecinde derslerine daha iyi motive olmaları, sınav streslerinin olabildiğince azaltılarak sınavlara psikolojik olarak daha rahat girmelerini teminen ve esasen gerçeğe uygun olmayan beyan ve diğer suretle rapor alınmasını önlemek amacıyla” bu öğretim yılına mahsus olmak üzere” İlgi yönetmeliğin 40.  Maddesinin (c) bendinde belirtilen toplam süre olan 45 günü aşmamak kaydıyla, öğrenci velisinin okul müdürlüğüne yazılı olarak başvurması hâlinde beyan edeceği sürenin de özürlü devamsızlık olarak değerlendirilmesi ve veli dilekçesinin özür belgesi gibi işlem görmesi öğrenci ve velileri açısından daha eşitlikçi bir yaklaşım olacaktır. Denilmektedir.

          Bu Genelge Sadece Bu yıla Mahsus Olmak Üzere Yerinde Bir Uygulamadır.

            Lise son sınıf öğrencilerinin sınava daha rahat hazırlanmaları sebebiyle devamsızlıktan sınıfta kalmamak için gerçeğe uygun olmayan beyanda bulunularak alınmak zorunda kalınan izin ve raporların önüne geçilmek amacıyla yayımlanan genelge bu yıla mahsus olan bir sorunu çözme açısından son derece yerinde ve eşitlikçi yaklaşım içeren bir genelgedir.

             Sorun sadece bu yıl ortaya çıkan ve bu yıla da mahsus olan bir sorun olmadığı gibi her yıl lise son sınıf öğrencilerinin başına gelen ve köklü çözüm bulunmazsa bundan sonra da gelecek olan bir sorundur. Ancak eğitim öğretim açısından gerçeğe uygun olmayan beyanda bulunmak suretiyle alınmak zorunda kalınan izin ve raporlar kadar, en az “bu yıla mahsus olmak üzere” deyip her yıla mahsusu kılınan ve nakarat gibi tekrarlanan genelgelerde eğitim ve yönetim açısından mahzurludur.

          Devamsızlık alt sınıf öğrencilerini de etkileyen bir olgudur.

          Yani lise son sınıf öğrencilerine mahsus olmak üzere 20 günlük mazeretsiz devamsızlığın dışında uygun olmayan beyana gerek duymadan sadece velinin dilekçesine bağlı olarak 25 günlük bir iznin daha verilmesi ile sorun bitmiyor. Çünkü bunun dışında tüm devamsızlıkların alt sınıf öğrencilerini de etkileyen, eğitimi, öğretimi, yönetimi, öğretmeni, müfredatı ve disiplini ilgilendiren boyutları da vardır.

             Eğer Lisans Yerleştirme Sınavına (LYS) hazırlanmakta olan lise son sınıf öğrencileri için devamsızlık bu yıla mahsus olmayaıp, sürekli bir hak olarak karşımıza çıkacaksa bu hakkın kullanımının mutlaka bir şarta ve plana bağlanması müfredatın yıllık plan üzerindeki dağılımın buna göre yapılması şarttır.

             Öte yandan MEB Ortaöğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliğinin 40.Maddesinin (b) bendi ile ders yılı içinde ilk ve orta öğretim öğrencileri için tanınan toplam 20 günlük özürsüz devamsızlık hakkı (c) bendi ile velinin iznine bağlı olarak tanınan 25 günlük devamsızlık hakkı gibi mutlaka velinin iznine bağlı olarak kullandırılmalıdır.

           Kötü alışkanlıklar Devamsızlık yoluyla kazanılmaktadır

             Çünkü bu devamsızlık hakkı velinin ve okulun bilgisi dışında kullanıldığından Sigara, alkol, uyuşturu bağımlılığı, kötü arkadaş edinme ve şiddet içeren olaylara karışma, terörün ve illegal örgütlerin kucağına düşme gibi birçok tehlikeli alışkanlıklar bu yolla edinildiği gibi, çok sayıda öğrenci veli ve okul iletişimsizliği yüzünden özürsüz devamsızlık süresi 20 günü aştığından sınıfta bırakılmak zorunda kalınıyor. Veli olaydan haberi olmadığını, okul yönetimi yazılı bilgilendirme yaptığını iddia ediyor. Netice de ya öğrenci sınıf tekrarı yapıyor veya usulsüz yollarla mesele kapatılmaya çalışılıyor.  Bu yolla kaybettiğimiz öğrenci sayısı ve ülkemize maliyeti hesaplandığında ortaya çıkan rakam dudakları uçuklatacak nicelikte olup  bu yüzden sürekli huzursuzluk çeken ve bunalım yaşayan anneler, babalar vardır.  Bir öğrencinin en önemli işi elbette dersidir. Dersten daha önemli işi olduğu zaman bu da okul yönetimi ve öğrenci velisi tarafından mutlaka bilinmelidir.

            Öte yandan 20 gün devamsızlık yapan bir öğrenci yılda 140-150 Saat ders dinlemekten mahrum kalabilmektedir. 1 Milyon öğrencisi bulunan Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yaptığı bir açıklamaya göre günlük öğrenci devamsızlığının yaklaşık % 3-4 olduğu, bununda yaklaşık 30-40 bin rakamına tekabül ettiği ifade edilmektedir. Buda büyük bir ilçe nüfusu kadar genç veya çocuk yaştaki kesimin sokaklarda serseri mayın gibi dışarıda gezmesi demektir. Bu son derece tehlikeli bir oyundur. Hangi veli çocuğunun bu kadar süre dersten geri kalmasından, kendisinden habersiz okulu asmasından ve başıboş gezmesinden yana olabilir?

           Özürsüz Devamsızlık Bir Hak Olarak Görülemez.

             Durup dururken özürsüz devamsızlık öğrenci için bir hak olarak görülmemeli, özürlü devamsızlık ise ancak gerekli olan şartlarda kullanılabilmelidir.  Özürsüz devam hakkını tanıyan irade bu hakkın hangi amaçla kullandırıldığının gerekçesini açıklamak zorundadırlar. Çünkü öğrencinin okula devam etmesi esas mazerete binaen de olsa devamsızlığı istisna olmalıdır. Bu devamsızlık ister 20, ister 30, isterse 45 gün olsun ancak velinin ve okulun bilgisi dâhilinde yapılabilmelidir.

            Diğer taraftan Çözüm açısından devamsızlık yapmayan öğrencilerin durumu not ortalamasına veya ders öğretmeninin kanat notlarına etki ettirilmek suretiyle ödüllendirilme yoluna gidilmelidir. Eğitim öğretimin 1.Yarıyılında Lisans Yerleştirme Sınavına (LYS) hazırlanmakta olan lise son sınıf öğrencilerinden zayıfı olmayanlar zorunlu ve seçmeli derslerden yeterli not ortalamasını tutturanlar 2. Yarıyılda okula devamdan muaf tutulabilir. Zayıfı olan ve yeterli not ortalamasını tutturamayan öğrencilerin ise tavizsiz derslere devamları sağlanabilir. Zira bu durum öğrencileri çalışmaya teşvik edeceği gibi üniversiteye hazırlanmaları için bir isteklendirme sebebi de olabilir.

          Toplu Devamsızlık Sebebiyle Öğretmen Mağdur Edilmemelidir

            Bunun dışında 2.Yarıyıl başından itibaren Lisans Yerleştirme Sınavına (LYS) hazırlanmakta olan lise son sınıf öğrencileri için dersler üniversiteye hazırlık şeklinde işlenmeli, İsteyen (LYS)hazırlığını dershanelerde, isteyen de kendi okulundaki programı takip etmek suretiyle sürdürebilmelidir.  Bu hakkın nasıl kullanılacağı öğrencinin ve velinin kararına bırakılmalıdır.

Lise son sınıfların dersine giren öğretmenler tarafından ders programı, ders hazırlığı ve ders anlatımı Lisans Yerleştirme Sınavına (LYS) hazırlanmakta olan lise son sınıf öğrencileri dikkate alınarak yapılmalıdır. Öğretmen ise okul idaresi tarafından yapılan ders programı dâhilinde her gün okula gelerek 1 öğrenci bile olsa dersini işlemek zorunda olmalı, öğrencisizlikten dolayı kendi iradesi dışında ders işleyememesi durumunda ise ders işlenmiş gibi sayılmalı,  program gereği hak ettiği ücret kendisine ödenmelidir.

Özürsüz Devamsızlık Yerine, Özürlü Devamsızlık Hakkı Verilmelidir.

Okullardaki öğrenci devamsızlığı sadece devamsızlık yapan öğrenciyi değil, başta öğrencinin kendisi olmak üzere ebeveyni, okul yönetimini, ders öğretmenini hatta örneklik teşkil etme bakımından arkadaş kitlesini de doğrudan ilgilendiren bir durumdur.

Böyle bir uygulama şekli eğitimin kalitesini artırma, öğretmenin itibarını yükseltme, öğrenciyi koruma öğrenci, veli ve okul üçlüsünü birlikte hareket etmeye yönlendirme açısından önemlidir. Onun için öğrencinin özürsüz devamsızlık hakkı kaldırılmalı bunun yerine velinin ve okul idaresinin hatta ders öğretmeninin bilgisi dâhilinde özürlü devamsızlık yapabilme hakkı verilmelidir.

Bu ifade edilen hususlar soruna çözüm bulmak açısından kişisel bir öneridir.  Daha orijinal fikirler, önerileriler sunulabilir. Elbette devamsızlık yasak demekle sorun çözülemez. Mutlaka sebepleri araştırılmalı çözüm yolları bulunmalı ve kararlılıkla uygulanmalıdır. Bu da bu konuyu sorun olarak kabul eden başata MEB’in öğretmen veli ve yönetici ve eğitime paydaş olanların işidir.  Aksi takdirde her yıl “Bu yıla mahsus olmak üzere” genelgelerini tartışmaktan öte bir yol kat etmemiz mümkün değildir.

mustafa-kir19@hotmail.com  

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

MEB PERSONEL Haberleri