Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, yarın başlayacak olan dönem başı mesleki çalışmalar hakkında açıklamalarda bulundu. Seminerlerin online yapılmamasını eleştiren Genel Başkan Geylan, "MEB, sanırım kamuoyunda bazı arazlı zihinler tarafından dillendirilen 'öğretmenler aylardır çalışmıyor' şeklindeki değerlendirmelerin etkisiyle, seminer çalışmalarının online yapılması kararını almadı." dedi.
Bir milyonu aşkın eğitim çalışanının salgın riskine karşı korunması için tedbirlerin en üst düzeyde alınmasının gerektiğine dikkat çeken Genel Başkan, tüm öğretmenleri her gün okulda toplamak yerine, zümreleri sırasıyla okulda bulundurması gerektiğini bildirdi. Kraldan daha çok kralcı yöneticilere de seslenen Geylan; "Özellikle, 'kraldan çok kralcı' olmayı marifet zanneden yöneticiler şunu unutmasınlar ki; onların tedbirsizliği sonucu virüs kapan tek bir meslektaşımızın dahi vebal ve sorumluluğunu taşıyamazlar." dedi.
Genel Başkan açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Sendika olarak, Haziran’da olduğu gibi, dönem başı mesleki çalışmalarının da uzaktan yöntemlerle yürütülmesi çağısında bulunmuştuk. Ancak MEB, sanırım kamuoyunda bazı arazlı zihinler tarafından dillendirilen “öğretmenler aylardır çalışmıyor” şeklindeki değerlendirmelerin etkisiyle, seminer çalışmalarının online yapılması kararını almadı.
Bir süredir öğretmenlerimize yönelik olarak dillendirilen tahkir edici bu değerlendirmeleri şiddetle telin ediyorum. Bu hastalıklı zihinlere sesleniyorum: Okullarımız zorunlu tatil edildiği ve öğrencilerimiz okulda olmadığı için öğretmenlerimiz okullarından ayrı kalmıştır. Salgının sorumlusu öğretmen değildir. Her bir öğretmenimiz, bir an önce öğrencileriyle buluşabilmenin özlemi ve heyecanıyla beklemektedir.
Yarın öğretmenlerimizin dönem başı mesleki çalışmaları başlayacak. 18 Eylül’e kadar da yeni öğretim yılına ve 31 Ağustos’ta başlayacak uzaktan eğitim faaliyetlerine yönelik çalışmalar ve planlamalar yapılacak.
Bu noktada bir milyonu aşkın eğitim çalışanının salgın riskine karşı korunması için tedbirlerin en üst düzeyde alınmasına dikkat edilmelidir.
Milli Eğitim müdürlükleri ve okul yöneticileri, salgının yayılımını önleyebilmek amacıyla gerekli tedbirleri almalı ve planlamaları yapmalıdır. Öncelikle kapalı ve dar mekanlarda onlarca öğretmeni bir arada tutacak çalışmalara izin verilmemelidir. 60, 80 hatta 100’den fazla öğretmeni, öğretmenler odasında ya da küçük salonlarda toplantılara almanın doğuracağı riski söylemeye dahi gerek yoktur. Kurul toplantıları ve mesleki çalışma programının toplu gerçekleştirilecek etkinlikleri (imkanı olan okullarımız için) açık havada yürütülmeli ya da online programlar kullanarak görüntülü yapılmalıdır. Okul yöneticilerimiz, yüz yüze eğitimin başlayacağı zamana kadar yürütülecek hazırlık ve çalışmalarda tüm öğretmenleri her gün okulda toplamak yerine, zümreleri sırasıyla okulda bulundurmalıdır. Böylece her gün mümkün olabildiğince az sayıda öğretmenimiz bir araya getirilmiş olacaktır.
Özellikle, “kraldan çok kralcı” olmayı marifet zanneden yöneticiler şunu unutmasınlar ki; onların tedbirsizliği sonucu virüs kapan tek bir meslektaşımızın dahi vebal ve sorumluluğunu taşıyamazlar."