Okulların açılmasıyla birlikte Türkiye genelinde yaşanan "Kaçak Yurtlar - Kaçak Öğrenci Apartları" sorunu her yıl olduğu gibi gün yüzüne çıktı.
Eşyalı Daireler, ... Kız Apartı, ... Erkek Apartı, ... Suit Apartı vb. adlar altında kurulmuş olan ne olduğu belirsiz yerlerin öğrenci barındırmakta olduğu görülmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 5/1/2017 tarih ve 187147 sayılı Özel Öğrenci Barındırma Hizmetleri Yönetmeliğinin 2. Bölüm 5.Madde’nin 6. Bendinde belirtilen; “ Kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlenmeden her ne ad altında olursa olsun öğrenci barınma hizmeti veren yerler ile öğrenci ibaresi kullanılarak faaliyet gösteren barınma yerleri açılamaz ve işletilemez. 14/7/2005 tarihli ve 2005/9207 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan işyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına ilişkin Yönetmelik uyarınca yetkili idareden otel, motel, pansiyon ve benzeri konaklama tesisi ruhsatı alarak bu Yönetmelik kapsamında öğrenci barınma hizmeti veren veya öğrenci yurdu, öğrenci pansiyonu, öğrenci apartları, öğrenci stüdyo daireleri gibi işletilen ya da tabelasında öğrenci ibaresi bulunduran yerlerin işyeri açma ve çalışma ruhsatları yetkili idare tarafından iptal edilir. Bu yerler, ruhsatı veren yetkili idarece işlem yapılmaması veya ruhsatlarının bulunmaması halinde 10/6/1949 tarihli ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu hükümleri uyarınca valilikçe kapatılır.” hükmü uyarınca öğrenci barındırmaya uygun olmadıkları, Milli Eğitim Bakanlığından kurum açma izni almadıkları ve sivillere yönelik hizmet veriyor gibi isimlerinden öğrenci ibaresini kaldırıp öğrenci barındırma hizmeti vererek yönetmeliği hiçe saydıkları açıktır.
Ayrıca Yüksek Öğrenim Öğrencilerinin barındığı öğrenci stüdyo daireleri ve apart dairelerinde En az 1 yada 3, en çok 6 öğrenci barındırılabilecek olmasına rağmen ( Bkz. Özel Öğrenci Barındırma Kurumlarının Standartları ile Çalışma Usül ve Esasları Hakkındaki Yönerge’nin 10. Maddesi ) yukarıda belirtilen kurumların hemen hemen hepsinde 2 kişilik oda bulunduğu ve öğrencilere kiralandığı görülmektedir.
ŞİKAYETLERE BİR GARİP DEĞERLENDİRME!
Söz konusu yerler şikayet ediliyor. Ancak bu şikayetler bir garip değerlendiriliyor.
Şöyle ki; yasalar açık olmasına rağmen, yetkililer bu yerlere inceleme için gidiyorlar, durumu görüyorlar. Ama kapatmak-ceza uygulamak yerine; "Bakalım, inceleyelim, ruhsatınız var mı?..." tarzında garip bir değerlendirme yapıyorlar. Yani göz göre göre yaşanacak olumsuz sonuçlara davetiye çıkartılıyor.
Bu durum akla şu soruyu getiriyor; Ehliyetsiz bir kişi araba kullanırken yakalanıyor. Polis o kişiyi durduruyor. Bilgilerini kontrol ediyor. Ehliyeti olmadığı tespit ediliyor. Ancak; aracı park ettirmek yerine "Tamam ehliyetin yok ama, sen aracı kullanmaya devam et, durumunu bir daha araştıralım" diyor. Olay tam da bu şekilde.
Bu Kurumlar öğrenciler ile sözleşme yaparak kayıt işlemlerini sürdürmektedir ve ivedilikle kayıt işlemlerini sonlandırmaları gerekmektedir.
Ayrıca belirtilen kurumların hiçbirinde yangın söndürme sistemi ve yangın merdiveni bulunmamakta, bu sebeple öğrencilerin can güvenlikleri risk altına sokulmaktadır.
Geçmişte yaşanan yangın ve benzeri elim olayların tekrarlanmaması adına bu kurumlar hakkında gerekli araştırma yapılarak gerekli idari işlemler bir an evvel başlatılmalıdır.
Burada MEB Yetkililerine sesleniyoruz; geç olmadan ülke genelinde öğrencilerimizin can güvenliğini tehdit eden bu yapıların bir evvel kapatılması ve gerekli idari ve adli işlemeler başlatılmalıdır.
Sayın Bakanımız Ziya Selçuk'un dediği gibi: "Bakan" değil "Gören" olmalı!
Turkiyeegitim.com özel haber