17 Eylül 2012 Pazartesi günü okullar öğrencilerine kapılarını tam olarak açıyor.
Maalesef sadece kapılarını açıyor.
Nedenine de gelirsek;
5 yaş sorunu
4+4+4 yeni eğitim ssteminin en büyük tartışmaları bu konuda yaşandı / yaşanıyor / yaşanacak.
Başlangıçtaki 60 ay isteğe bırakıldı. 66 ay olarak yapılan düzenlemede nedense ısrar edildi.
Bugün geldiğimiz noktada, nereden-nasıl temin edildiğini bilmediğimiz istatistiksel bilgilerle karşımıza geçip; "Zannedildiği gibi büyük sorun yok..." deniliyor.
Ancak halkın arasına girdiğimizde okula erken başlama yaşı "tedirginliği" devam ediyor.
Okullarımızda yeterince fiziki düzenlemeler oluşturulamadı.
Öğrenci mevcutları bazı okullarda 70'i buldu
Özellile büyük şehirlerde belli semtlerde tam bir "adeletsizlik" var. Sınıf mevcutlarının 70'i bulduğundan bahsediliyor.
Okula giriş-çıkış saatleri
Yeni sistemde günlük/haftalık ders saatleri sayısı arttı.
Hep söylüyoruz; Esas sorun "nitelik" diye.
Yani mevcut yapıda ders saatlerinin çoğaltılması eğitimdeki sorunlarımızın çözümüne bir katkı sağlamayacak.
E-Okul hala çalışmıyor
Okullarımızda eğitim-öğretim faaliyetlerinin düzenlendiği, öğrenci işlerinin yürütüldüğü e-okul sistemi bir türlü çalışmadı.
Sistem hala kullanılamıyor.
Ders programları sorunu
Dersler pazartesi başlayacak. Talim-terbiye kurulu ders programlarını ancak bir kaç gün önce açıklayabildi.
Bu durumda işler nasıl yürütülecek?
Seçmeli dersler sorunu
Sanki yeni ve büyük bir buluşmuş gibi "seçmeli dersler" konusu aylardır gündemde.
Okullar açıldı. Ancak seçmeli dersler belli değil?
Bakanlık seçmeli ders seçiminin süresini uzattı.
Seçmeli dersler konusunda "Okulumuzdaki öğretmen durumuna göre hareket edebiliriz" açıklaması yapan eğitimci ve yönetciler nerdeyse "afaroz" edilecek hale geldi.
Neyse, ders seçme süresi uzatıldı.
Kısacası, seçmeli dersler belli değil. Buna bağlı olarak; ders programları yapılamıyor, normlar güncellenemiyor, kim gidecek-kim gelecek bilinmiyor vs.
Öğretmenlerin "Norm kadro" sorunları
Sınıf öğretmenleri bir anda "norm fazlası" durumuna düştü. Yeni . sınıflar için çok sayıda branş öğretmeninw ihtiyaç var.
Bazı illerde norm fazlası öğretmenlerin atama/görevlendirme işlemlerinde yanlış uygulamalar yapılyor.
Okullların hesapları tam takır!
Geçen yıl çok yüksek perdeden söylenen "okula bağış" konusu artık çileden çıktı.
MEB kesin bir hüküm koydu ve; okul aile birliklerinin en fazla kaynak toplayabildikleri kayıt/diploma dönemlerinde "bağışl" yasağı koydu.
Okulara ödenek meselesine gelince; yılardır ilköğretimlere zaten tek kuruş gelmez. Göstermelik 3-5 okula il özel idarelerince yapılan yarım-yamalak tadilat işlerini bir kenara bırakırsak, okullar kendi yağında kavrulur durumdalar.
Ders kitapları sorunu
Özellikle liselerde bazı bölgelerde henüz kitaplar teslim edilmiş değil.
Yeni program, yeni ders kitapları demek.
Ama o yeni kitapları ne zaman kullanabileceğiz?
…………………………….
Vb.
Sorunlar o kadar çok ki?
Yazsak Ankara'ya yol olur gider...
MEB'den devrim gibi bir model: Deve Kuşu Modeli
Yukarıda sayılan bu sorunların çözümünde MEB devrim niteliğinde bir adım attı ve yeni bir model ile bütün sorunları ortadan kaldırdı.
Modelin adı: DEVE KUŞU MODELİ!
Bu model şu şekilde çalışıyor;
"Kafanı kuma gömdüğünde hiçbir sorun görmezsin!"
Adil CAN
Eğitim Yöneticisi
Turkiyeegitim.com / Özel haber