MEB’deki toplantının değerlendirmesi

29/06/2012 Cuma günü yapılan bakanlık bürokratları ile Sendika temsilcilerinin katıldığı toplantı şekil yönüyle de, davet yönüyle de geçmişteki toplantılardan farklıydı.

Toplantı geç haber verilmiş, bir gün öncesinden çağrı yapılmıştı. Toplantıda geçmişte olduğu gibi yönetmelik taslakları değil yönetmeliklerde yer alacak bazı hükümlerle ilgili görüşlerin açıklanması istenmişti.

Toplantıyı İnsan Kaynakları Genel Müdürünün o gün çocuğu dünyaya geldiği için Grup başkanı Hamza AYDOĞDU vekaleten başkanlık etti. Biz de sayın ÇOLAK’ı tebrik ediyor yeni dünyaya gelen ÇOLAK’a sağlıklı bir ömür diliyoruz.

Şu anda özellikle öğretmenlerin beklediği yer değiştirme takvimi ile ilgili ısrarlı taleplerimize rağmen bakanlık ser verdi sır vermedi. Devlet sırrı imiş gibi saklandı adeta bizden. Aslında bu bir saklama değildi bu emin olamama, çekinme ve lafın altında kalma korkusuydu.

Çünkü bakanlıkta genel müdürler dahil hiç kimse inisiyatif kullanamıyor. Herkes bakanın ağzına bakıyor. Sayın bakan her şeyi kontrol atında tutuyor. Fakat bu bakanlığı adeta tıkıyor. Bakana taslak sunmak, fikir söylemek mümkün olamıyor. Bunun böyle olduğunu açıkça ifade ettim. Tabi ki haklısınız demediler fakat görünen köy kılavuz istemiyordu…

Israrla takvimi sorduk fakat açıklama gelmedi. Öğretmenler tatile çıkıyor, geleceklerini görmek istiyorlar, yer değiştirmek kolay mı diye ısrar ettiğimiz halde cevapsızdı talebimiz. Bu ay içerisinde gerçekleşeceği izlenimini aldıysak da belli olmaz demek zorundayız.

Bu noktadaki yani yer değiştirmedeki en öneli kazanım 30Eylül sorununun çözümlenmesi oldu. Toplantı 13.00 gibi sona erdi hemen akabinde de (14.00) bakandan açıklama geldi. Bunu bazı sendikalar girişimimiz sonuç verdi diye duyurdular akılları sıra. Fakat bu konu zaten herkesin ortak talebiydi.

Özür grubunun öğrenim özrü dahil yılda iki kez yapılmasını dile getirdik hep bir ağızdan. Öğrenim özrü için adında eğitim olan bir bakanlıkta eğitim düzeyini yükseltmek isteyen öğretmenleri engellemeye çalışmakla bakanlık komik duruma düşüyor dedim.

Bakanlığın bir çok konuda bildiğini okuyacağına eminim fakat en yüksek tepki ile dile getirildi talepler.

Bu noktada gelen en can alıcı soru öğretmenlere rotasyon uygulanıp uygulanmaması hususundaydı. Koro oluşturulmuşçasına hayır denildi bu konuda. Hatta söz bana geldiğinde; bakınız bakanlık bürokratları bir şekilde (gayri ihtiyari) rotasyona tabii tutuldu. Çok memnun musunuz bu rotasyondan? Olumlu sonuçları oldu mu? Diye sorduğumda cevap yoktu fakat yüz ve göz mimikleri her şeyi söylüyordu. Devam ettim: “ben söyleyeyim bakanlıkta işler adeta durdu. Bakanlığın adeta beynini sildiniz. Okullardan müdür ve yardımcılarına uyguladınız okulların beyni silindi. Şimdi sıra öğretmenlere mi geldi? Böylece tüm eğitimi silmiş olursunuz.” Bakanlıktaki rotasyonla ne oldu biliyor musunuz? Haftalık ders çizelgeleri çıkmadan norm kadro yapmaya kalktınız. Komik duruma düştünüz. İşte bunların sebebi bu rotasyonlardır. Kurumun beyninin silinmesidir.”Dedim.

Burada sayın AYDOĞDU; Bekir Erdoğan ve Hikmet Orman’ı göstererek tecrübeli arkadaşlarımız aramızda dediyse de bu pek inandırıcı gelmedi.

Burada amaç yumuşatılmış ve çalışkan gençler merkeze gelemiyorlarmış. Bir öğretmen başladığı okulda emekli oluyor gerekçesi sunuldu. Öğretmen çalıştığı yerde mutlu ise, başarı ile çalışıyorsa, veliler de mutlu ise ne zararı var emekliliğe kadar çalışmasının? sorusu cevapsız kaldı. Eğer başarısız ise ve bu okulda da sorun yaşatıyorsa onu çözmek devletin işi zaten. Başarısızı sistemde hiç tutmaması gerekir zaten. Başarısızı başka bir okula gönderdiğinizde sorun çözümlenmiş mi olacak? Gittiği yerde başarılı mı olacak? İşte bu sorular da cevapsız. Cevap belli ama dile getirilemiyor.

Benim gözlemim bakanlık rotasyonu uygulayacak fakat bunu il dışı değil mümkün mertebe aynı hizmet bölgesine ve 10-15 yıl aralığında çalışanlara uygulayacak. Henüz sayı belirlenmiş değil. Tüm sendikalar ısrarla karşı çıktılar fakat uygulayıcı olan bakanlık.

Bizim tavsiyemiz bakanlığın bu sevdadan vazgeçmesi yönündedir.

Bir başka konu Zorunlu Hizmet bölgelerinde öğretmen tutamama sorunu:

Bu konuda da mali destek verin bu illerimize dedik. Sağlık çalışanları gibi destekleyin dedik. Ben de; mali desteğin yanında bu öğretmenlerin yani oraya gönüllü, zorunlu yada ilk atama yoluyla giden öğretmenlerin geleceğini güvence altına alın. 3-4 yada 5 yıl sonra istedikleri bir yada iki ilden birine gidebilmelerini güvence altına alın dedim. Bunun için daha önce de önerdiğim gibi buradan ayrılmaya mahsus olmak üzere ek puan verin teklifimi sürdürdüm. Örneğin 15 yıllık ben İstanbul’dan İzmir’e 250 puanla gitmek istediğimde buradaki öğretmenler aynı puana 3-4 yılda sahip olsunlar ve onlar gitsinler. Bu ilave puanları ömür boyu değil sadece o bölgeden ayrılmak için kullansınlar” Dedim.

Özellikle yer değiştirme ve rotasyon konularındaki gelişmeler bu şekilde olup, sendikam Eğitim İş’i temsilen katıldığım toplantı konuları ile ilgili değerlendirmeler devam edecektir.

Bakanlığa açık çağrımız ise daha önce de belirttiğimiz gibi yer değiştirme takvimin bir an önce açıklanması ve uygulamaya konulması, rotasyon sevdasından vazgeçilmesidir…

Saygılarımla…

Maksut BALMUK
Eğitim Yöneticisi

Memurlar.net

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

EĞİTİM Haberleri