“Şube müdürlerinin statüsünü yükseltmek, sadece özlük haklarında yapılacak iyileştirme ile sağlanmaz. Mevcut mali haklar ile şube müdürlerine rotasyon uygulaması başlatmak, bu makamların statülerini arttırmayacağı gibi daha da azaltacağı kanısındayım.”
İnternet sitelerinde sabah kalkıyoruz şube müdürlerinin geçici görevlendirmelerinin iptali, akşam yatıyoruz şube müdürlerine rotasyon uygulaması ile ilgili haberlere rastlıyoruz.
Yazılanlar doğru mu?
Doğru!
Problem var mı?
Var!
Ama bu kadroların sadece özlük hakları ile ilgili sıkıntıları yok. Aynı zamanda mali haklar ile ilgili de problemleri var. Bundan bahseden yok!
Bu köşeyi takip eden okuyucular, rotasyon ile ilgili görüşlerimi iyi biliyorlar. Makamların statülerinin yükseltilmesinde, özlük haklarının önemli bir yeri vardır. Bu kadrolara adaletli bir atama ve yer değiştirme sistemi getirmek önemli. Ama sadece özlük haklarında iyileştirme, statünün yükseltilmesi için yeterli değildir. Mali haklar iyileştirilmeden, özlük haklarında iyileştirme yapmak, statüyü yükseltmez aksine azalmasına neden olur. Daha sonra, bu kadrolara kim nasıl talip olacaktır? Kariyer ve liyakati yeterli olmayanlar, kadroları yine dolduracaktır. Geçici görevlendirmeler ile yola yine devam edilecektir. Bu hali ile rotasyon çözüm olmayacaktır.
“Maaşlar ast üst ilişkisi ile orantılı değil”
Şube müdürlerinin mali hakları kurum hiyerarşisi ile adeta ters orantılı hale gelmiştir. Görevde yükselirken mali hakların azalmasının mantıklı bir izahı yoktur. Gelir vergisi dilimine, ek ders ücreti nedeni ile çok önceleri dâhil olan şube müdürlerinin ve diğer personelin eylül ayı maaş tablosu aşağıya çıkarılmıştır. Şimdi aşağıda ki tabloya bakıp memnun olan bir tane şube müdürü gösteremezsiniz.
1-MEM (Mesleki Eğitim Merkezi Müdürü)
2- Yılda bir defa da eğitim öğretim tazminatı tüm öğretmenlere + olarak verilmektedir(570 TL)
3- Bu tablo eleştirilecek, sınav var, sürücü kursları var diye. Türkiye’yi yaşadığı büyük kentlerden ibaret zannedip başını kuma gömen deve kuşlarına, coğrafya bilgilerini tazelemelerini tavsiye ediyorum. Ülkemizde kaç tane küçük ilçe var? Sürücü kursları olmayan ilçe sayısı kaç? Büyük iller dahil sürücü kurs sınavlarından ne kadar gelir elde ediliyor?
3.1) Amma zor soru sordum.
3.2) KPSS de bu sorular sorulacakJ
“Bu tablonun bir nedeni ek ödeme adaletsizliğidir”
Bu tablonun bir müsebbibi ek ödemedir. Eşit işe eşit ücret bahanesi ile 2006 yılında astlara ödenmeye başlanan denge tazminatı dengeleri bozmuştur. Derse girmeden ek ders ücreti alınıyor diye saçma sapan bir neden ile ŞEFLER ve ŞUBE MÜDÜRLERİ ek ödemeden mahrum bırakıldılar. Oysa bu Bakanlıkta herkes şunu da çok iyi biliyor; öğretmenevi yöneticileri, sınıf öğretmeni olup ilköğretim okulu müdürü olarak görev yapanlar ve HEM, Mesleki Eğitim Merkezi müdürlerinin bir kısmı da derse girmeden ek ödeme almaktadırlar. Gerçi ek ödeme de maaşlara eklense, şube müdürleri okul müdürü kadar maaş alamayacaklardır.
“Uzman öğretmenlik”
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir defa uzmanlık sınavı açıp buna da sen eğitim öğretim hizmetleri sınıfında görev yapmıyorsun diye şube müdürleri alınmadı. Oysa şube müdürleri, geçirecekleri bir soruşturma sonucunda öğretmenliğe geri gönderiliyor. Asıl ve ast olan mesleğiniz öğretmenlik dendiği halde şube müdürlerinin bu sınava alınmaması mali haklarda ki adaletsizliğin nedenlerinden biri oldu. Uzmanlıktan doğan 100TL gibi farktan yararlanamamaktadırlar. Aslında bir defa bu sınavı açmak tüm eğitim çalışanlarına yapılan en büyük haksızlıktır.
“Ekders ücreti taslağı unutuldu”
Yetki ve sorumluluk ile paralel olmayan bu tablonun değiştirilmesi lazımdır. Bunun çözümü bellidir. Milli Eğitim Bakanlığımız ile Eğitim Birsen sendikası tarafından, Ekim 2010 ayında Kurum İdari Kurulu çalışma raporu imzalandı. Bu doğrultuda Bakanlık, Kasım 2010 ayı içerisinde mali haklar ile ilgili iyileştirme için düğmeye bastı. Ek ders ücret taslağını sendikalara danışarak hazırladı ve Şubat 2011 ayında Maliye Bakanlığına gönderdi. Bu süreç de internet sitelerinde şeflere karşı adeta kampanya başlatıldı.(kampanyayı yapanlar şimdilerde kına yakıyorlardır)Taslak şimdilerde ise unutuldu. Maliye Bakanlığı duyduğumuz kadarı ile taslak ile ilgili MEB i kale almadı. Cevap yazmaya dahi tenezzül etmedi. Taslakta şunları çıkaralım, bunları ekleyelim gibi bir öneri sunmadı.
Bir yıldır mali hakların iyileştirilmesi ile ilgili Bakanlığımızın yaptığı tek çalışma bu oldu. O da gerçekleşmedi. Yakın zamanda mali hakların iyileştirilmesi ile ilgili bir çalışmanın da olmadığını biliyoruz. Toplu sözleşmede bir gelişme sağlanamaz ise gelecek yılın sonuna kadar bir iyileştirme beklemiyorum. Ancak Sayın Bakanımız, bu konuda özel bir çalışma için talimat verir ise bir iyileştirme olacaktır. Tıpkı rotasyon çalışmasında olduğu gibi…
“Ek göstergenin 3600’e çıkarılması gerekir”
Problem yalnızca çalışırken alınan maaş+ekders ücretinde değil, emekli olunduğunda da mali açıdan problem daha da büyümektedir. Çalışırken vermeyen mantık; emeklilikte de daha da mağduriyetlerin yaşanmasına sebep olmaktadır. Bu sorunun nedeni de ek gösterge rakamıdır. Bugün bir işçi emeklisi şube müdürlerinden daha çok emekli maaşı ve ikramiye almaktadır. Görevde ki şube müdürleri ek göstergelerinde bir artış hayal etmektedir. Beklemektedir diye yazmıyorum, hayal etmektedir. Çünkü bu konuda da bir çalışma yapılmıyor. 30 yılını tamamlayarak emekli olan şube müdürü 48.404,07 TL ikramiye, 1.290,78TL emekli maaşı alacaktır. Yani çalışırken aldığı maaşın yarısı ile yaşamaya zorlanmaktadır.
Şimdi mali haklar ile ilgili tüm bu sorunlar ortada dururken rotasyon uygulaması yapmak bu kadrolarda görev yapanları daha zor durumda bırakacaktır. Eğitim müfettişlerine rotasyon yapıldı ama onların ek göstergesi 3600 olduğundan beğenmeyen emekli oluyor. Şube müdürü kadrolarında çalışanlar için böyle bir durum söz konusu olmayacaktır.
“Rotasyondan önce mali haklar iyileştirilmelidir.”
Rotasyon uygulamasına başlamadan mali haklarda iyileştirme yapılmalıdır. Mevcut mali haklar ile şube müdürlerine rotasyon uygulaması başlatmak, bu makamların statülerini arttırmayacağı gibi daha da azaltacağı kanısındayım. Şube müdürleri rotasyonu okul müdürlerin ki gibi olmayacaktır. Bir mahalleden ötekine atanan okul müdürlerinin çıkardığı gürültüyü hepimiz izliyoruz. Şube müdürleri yaşadıkları il ve ilçeleri terk edeceklerdir.
Velhasıl bindik bir rotasyon alametine gidiyoruz kıyamete…
Tüm şube müdürü arkadaşlarıma saygılarımı sunuyorum….
Davut ÇALIŞKAN
Eğitim Yöneticisi