Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen Bakan yardımcıları arasındaki görev dağılımı değişikliği gündem oldu. "Milli Eğitim Bakanlığı'nda neden böyle bir değişiklik gerçekleşti" soruları sorulmaya başlandı.
Yapılan değişiklikler incelendiğinde;
Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı'nın Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'a,
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü'nün Milli Eğitim Bakanı Yardımcısı Mahmut Özer'e
Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü'nün Milli Eğitim Bakanı Yardımcısı Mustafa Safran'a
Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü'nün Milli Eğitim Bakanı Yardımcısı Reha Denemeç'e
bağlandığı görülmektedir.
Bugün bazı internet sitelerinde söz konusu değişiklik ile ilgili bazı iddialar ortaya atılmış, bu değişikliklerin gerekçesi olarak bakan yardımcıları ve genel müdürlerin de dahil edildiği "bir güç yarışı"ndan bahsedilmiştir.
Ayrıca, bu güç yarışı arkasında büyük bütçeli birimleri kontrol altına alma savaşı yaşandığına değinilmiştir.
MEB'E BU KÖTÜLÜĞÜ YAPMAYIN!
MEB'deki bir görev dağılımı değişikliğini bu şekilde tartışmak maalesef çok can sıkıcı bir durum.
Ama görünen o ki daha çok konuşacağız ve tartışacağız.
Neden mi?
Çünkü; bu rant tartışmaları ilk olmadığı gibi, son da olmayacak.
Milli Eğitim Bakanlığı gibi devasa bir kurumda, bir aralar üst düzey atamalar yapılırken meseleye "ideolojik" olarak yaklaşımlar söz konusuydu.
Geçen zamanla birlikte, ideolojiler yerini "rant"a bıraktı.
Uzunca bir süredir üst düzey bir atama yapılacakken, "bu kişiyi atarsam, sorumlu olduğu alandaki rantı kontrol altına alabilir miyim?" sorusu öncelikli hale geldi.
Hal böyle olunca, MEB kurumları adeta "rant savaşlarının arenası" haline dönüştü.
Herkes birbirinin kuyusunu kazar hale geldi.
Bakanlıkta çalışan genel müdürlerden tutun da şube müdürleri-memurlara kadar herkesin dilinde bu rant çekişmesi.
Olaya neresinden bakarsanız bakın, millet bu çekişmelerden sıkılmış durumda.
Beyler, artık bırakalım bu rant kavgasını.
Hepimiz her şeyi biliyoruz.
Kim kimin adamı, kim kiminle çalışıyor, kim bulunduğu makamdaki rantı nereye aktarıyor!...
Koltuk kavgalarının artık "ideolojik" olmadığının vatandaş farkında.
Milli Eğitim Bakanlığı'nı bu tür kavgalardan arındırarak, gerçek gündem olan "çocuklarımıza nasıl daha iyi bir eğitim ve gelecek sağlayabiliriz"e yoğunlaşmalıyız.
TurkiyeEgitim.Com