MEB'DE HAK VE ADALET

MEB'DE HAK VE ADALET

Adaletli uygulamalar yapmanın en önemli şartı, doğru eylemlerde bulunmak, doğrudan yana tavır koymaktır. Bu sadece kurumların uygulamaları için değil, kişisel yaşantımızda da genel geçer kural olmalıdır. Bireyler haktan yana olursa, adalet kendiliğinden sağlanacaktır. O zaman yönetenlerin de işi kolaylaşacaktır. Maalesef, çoğu zaman birçok konuda yaşadıklarımız ve duyduklarımız, bunu tasdik etmiyor. Geçen bir ilden arkadaşım aradı, şube müdürlüğüne asaleten atama yapılacak mı? Diye… Ardından da şube müdürlüğüne atanmak isteyen birinin, dilekçesinin kendi görev yaptığı ilçeden, İl’e gönderildiğini, daha sonra Bakanlığa gönderileceğinden bahsetti. Herkes, herhangi bir konuda, Bakanlığa talepte bulunabilir. Bunu yadırgamıyorum. Önemli olan talebin “hak” olması… Doğru olması! Aslına bakarsanız, doğru birdir. Hak birdir. Ve hepimiz Hak’kı biliyoruz. Bazı konularda öyle sana göre doğru, bana göre doğru diye bir şey yok. Testlerde bile doğru bir şık, yanlış üç şıkdır! Onun için doğruyu bulmak zor. Çünkü yanlışı işaretleme olasılığınız daha fazla… Ama testin cevap anahtarı sizde ise bile bile yanlış yapmamak gerekir.

Taşra teşkilatı yöneticileri için yer değiştirmenin konuşulduğu şu günlerde münhal bulunan kadrolara atama yapmak “hak” mı? Bunun doğru olduğunu kim söyleyebilir? Üç gün sonra yayınlanması ve uygulanması planlanan yönetmelikten önce münhal kadrolara atama yapıldığında, yer değişikliğini şube müdürleri, kendi arasında yapacaktır. Bu sadece varsayım! Oysa ilçe milli eğitim müdürlüğü kadrolarına daha önce yapılmış ilk atamalar, 3-5 ay önce gerçekleşmiş olsa, vicdanları bu derece rahatsız etmeyecekti. Şimdi konuşulması bile bu görevdekilerin içini sızlatıyor. Düşünün bir kere; küçük bir ilçede görev yapıyorsunuz. Yıllardır tayin istemiş ve tayininiz çıkmamış. Bir ümitle rotasyonu bekliyorsunuz. İşte bu ortamda, onlarca ilk atamanın yapıldığını duyuyorsunuz. Ruh haliniz nasıl olur? Moral motivasyonunuz ne olur? Sonra hepsinden önemlisi güven duygunuzu kaybetmez misiniz? Yarın, yer değişikliği yapıldığında, doğru ve hakkaniyet içerisinde bir uygulama yapılsa bile zihinler bulanacak, kafalarda soru işareti kalacak. Siz olsanız bunları düşünmez misiniz? Biraz empati lütfen!

Ben asıl şube müdürlerinin yer değiştirmesini ya da bir şekilde görevde yükselmesini doğru buluyorum. Ama bu görevlerde hiç yapmamış ya da geçici görevlendirme ile bu görevleri ifa etmiş çalışanların, şu dönemde bir anda kadrolu olarak atanmalarını doğru bulmuyorum. Kadrolu şube müdürleri, ilçe müdürleri, il müdür yardımcıları görev yaparken, okul yönetici ve öğretmenlerinin üst görevlere atanması hakkaniyetli bir uygulama değildir.

“Sadece kurumların uygulamaları değil, biz de söylemlerimizde” hak”tan yana olmalıyız”

Adalet ve hak gibi kavramlar yalnızca bizim dışımızdakiler için değil, bizim içinde vazgeçilmez olmalıdır. Bazen nefsimize yenik düştüğümüz oluyor. Yer değiştirme ile ilgili yazılarımdan dolayı, bir kısım yöneticiler tarafından eleştirildiğimi çok iyi biliyorum. Hatta, Dernek bu konuyu gündeme getirdi diye sitem edip aramızdan ayrılan çok azda olsa arkadaşlarımızda var. Canları sağolsun! Ancak, ben tüm yönetici arkadaşlarıma soruyorum; okul yöneticilerine, il eğitim denetmenlerine rotasyon uygulanırken, bizim kadrolara uygulanmaması düşünülebilir mi? Ya da maaşlarımızın artması için mücadeleye evet, görevde yükselme için talepte bulunmaya evet ama yer değiştirme uygulamasına hayır demek tutarlı bir davranış mı? İğneyi de çuvaldızı da başkasına batıralım! Bize de dokunmayan bin yaşasın! Böyle nasıl düşünürüz anlamış değilim. Kaldı ki ne düşündüğümüzün, ne istediğimizin artık önemi de yok. 652 sayılı KHK de yer değiştirme hüküm altına alınmış. Sürecin adaletli olmasını talep etmekten başka da yapacağımız bir şey yok!

Malmüdürleri, kaymakamlar, müftüler, hakimler gibi yer değiştirmeliyiz… Niye bu meslek grupları arasında biz yokuz? Bunu sorgulamanın zamanı geldi de geçiyor.

Her zaman bahsettiğim bir husus var; bizim örgütlenmemizde ki tek amaç, bu kadrolara KURUMSAL KİMLİK KAZANDIRMAKTIR. İlk atamanın, görevde yükselmenin, yer değiştirmenin kurala bağlanması lazımdır. Bunun için yazıp çiziyoruz. Yazsanız çizseniz ne olur? Siz kimsiniz diyenlere üstadın şu sözünü düstur edindiğimizi hatırlatmak isterim;

Hak, tepene inen bir kılıç da olsa, boynunu ona uzatmaktan çekinme…!

 

Davut ÇALIŞKAN

Eğitim Yöneticisi

UEYDER

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

EĞİTİM Haberleri