MEB'de atama ve yer değiştir(me!) yönetmeliği

Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği, Milli Eğitim Bakanlığının en fazla konuşulan, tartışılan yönetmeliklerinden biri.

Yönetmeliğin maddeleri teknik olarak birçok kişi tarafından irdelendi. Biz teknik yönünden ziyade daha çok yönetmeliğin ruhu ve muhataplarının ruhu üzerinde kopardığı fırtınayı esas alarak Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin mantığı, temel felsefesi üzerinden yola çıkıp, oradan içeriğine girmeye çalışacağız.

Öncelikle bu yönetmelik adına uygun bir şekildeülke genelinde gönüllülüğe dayalı bir yer değiştirmeye, sirkülâsyona izin verir hale getirilmelidir.

Batıdaki şehirlerde görev yapan, ancak kendisi doğulu olup ailesi doğudaki şehirlerde yaşayan veya üniversiteyi doğudaki şehirlerde okumuş. Doğuyu seven, orada görev yapmak isteyen öğretmenlere seçenek ve imkan sunmalıdır. Bugün Batıdaki şehirlerden özellikle Orta Anadolu’dakişehirlere gitmek isteyen ve yine özellikle sınıf öğretmenliği branşı gibi branşlarda il normunun kapalı olmasından dolayı tayin isteyemeyen öğretmenler var.

Yine; bu kapsamda birkaç yıldır doğudaki şehirlerde görev yapan, ailesi batıdaki şehirlerde yaşayan veya üniversiteyi batıdaki şehirlerde okumuş veya değişik nedenlerle batıdaki şehirlerde yaşamak isteyen öğretmenler batıya gelemiyorlar. Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği bunun önünü açmalıdır. Öğretmenlerimizi istekleri dışında yıllarca doğuda tutarak onlardan verim beklemek rasyonel bir beklenti değildir.

Zorunlu hizmet her ne kadar 3-5 yıl olarak belirlenmiş ise de zorunlu hizmetini tamamlayan öğretmenlerimizin birçoğu orada ne kadar süre görev yapacaklarını bilmemektedirler. Bu durum tamamen Bakanlığın insafına bırakılmıştır. Batıda belirlenen norm ihtiyacı kadar –yıllarca bazı branşlarda hiç norm verilmediği oluyor- yer değişikliğine imkan verilmektedir.
Öğretmenlerimiz doğudaki illerimizden batıdaki illerimize gelebilmek için sahte evliliği düşünmenin eşiğine getirilmemelidir. Ya da başka bir ilde, eşinin sigortasını cebinden ödeyerek bir şirkette çalışıyormuş gibi gösterme durumuna düşürülmemelidir.

Mevcut imkanlar çerçevesinde herkese tayin imkanı sağlanamayacağından kapsam dışı kalanlara, kapsama dahil olup tayin imkanından yararlanıncaya kadar bir miktar teşvik verilmelidir.

Yine; zorunlu hizmet konusunda geçmişte getirilen afları da konuşmak lazım. Bir yandan ilk atama olarak batıdaki büyükşehirlere atanıp hiç doğuyu görmeyen öğretmene zorunlu hizmet affı getirilecek; diğer yandan zaten zorunlu hizmetini doğuda yapmış olan öğretmen tekrardan ikinci kez rotasyonla doğuya gitmeye zorlanacak. Bu açık bir haksızlık ve derin bir çelişki oluşturmaz mı?
Geçmişte yapılan ‘’zorunlu hizmet afları’’ yanlış olmuştur. Yaşanan tecrübeler ışığında bu yanlışlık popülist politikalar uğruna tekrarlanmamalıdır. Bugün, bütün öğretmenleri rotasyon kapsamına alarak bunun bedeli bütün öğretmenlere ödettirilmek yoluna gidilmektedir.

Ayrıca sık sık yapılan değişiklikler sonucunda her seferinde yeni kuralların nasıl yorumlanacağını kimse bilmediğinden sürekli bir huzursuzluk, tedirginlik ve idareye güvensizlik oluşmaktadır.
Sık sık yönetmeliklerin değişmesi sonucu öğretmenler önünü görememektedir.
Bu durum bir hukuk devleti olan ülkemizde hukuk güvencesi ilkesini zedelemektedir.

Geçenlerde Milli Eğitim Bakanlığında, Bakanlık bürokratları ile sendikalar arasında bir toplantı yapıldı. Bu toplantıda Eğitim Bir Sen temsilcilerinin bakanlık bürokratlarına karşı çok sert tepki gösterdiklerinin bilgisini almıştık. Bakanlık bürokratları şaşkınlıklarını gizleyememişler. ''Neden bu kadar tepkilisiniz?'' Denildiğinde; Eğitim-Bir-Sen Genel Mevzuat Sekreteri Ramazan ÇAKIRCI “Biz öğretmenler odasındaki tepkinin rafine edilmiş halini yansıtıyoruz. Siz bir de öğretmenler odalarına gidin görün. Temmuz ayına giriyoruz öğretmenlerin isteğe bağlı ve özüre bağlı yer değiştirme takvimi daha belirlenmedi. Bakanlık bu duruma umursamazca yaklaşıyor. Öğretmenler artık bu keyfiliklerin son bulmasını, önlerini görecekleri bir kılavuz bir takvimin açıklanmasını istiyor.” Demiş. Ramazan Bey’in tepkilerinin çok yerinde olduğunu biliyoruz.
Temmuz ayını yarıladık. Önümüzde Ramazan ayı var ve sonrası bayram ile birlikte okullar açılıyor. Öğretmenler hangi yönetmeliğe göre, ne zaman; il içi, il dışı ve özür durumuna bağlı yer değişikliğini yapacaklarını bilmiyorlar.

Yer değiştirmeler mevcut yönetmelikle mi yapılacak? Yeni çıkarılacak yönetmelik ile mi yapılacak? Belli değil. Bir açıklamada yok. İl içi, il dışı yer değiştirmelerin ne zaman olacağı ile ilgili her hangi bir takvim yok. Bakanlığın bu takvimi ne kadar geciktireceği belli değil.
Atama ve Yer Değiştirme hususunda Bakanlıkta kadroları yetersizse; sendikaların birikiminden neden istifade edilmiyor? Bakanlık neden paydaşı olan sendikalar ile birlikte bu konuyu çözmüyor?

Son dönem de konuyu bilen de, bilmeyen de bir şeyler yazıyor. Ama bu işi yaşamış, içinde olan biri olarak yer değiştirme takvimi konusunda birkaç öneride bulunmak istiyorum.

1- Bu yıl yapılacak yer değişikliği mutlaka mevcut yönetmelik ile yapılmalıdır.

2- Yer değiştirme takviminde Sayın Bakan insiyatif almalıdır. Mayıs ve Haziran ayında belirlenen il içi ve il dışı yer değişikliği Temmuz ayı içinde yapılmalıdır.

3- Branş değişikliği Ağustosun başında yapılmalıdır. Sınıf öğretmenlerine mezun oldukları branşlara ve yan alanlarına geçiş imkanı verilmelidir. Burada ilkokulların 4 yıl olmasından dolayı oluşacak muhtemel sınıf öğretmeni norm fazlalığının eritilmesi ve ortaokulda oluşabilecek branş öğretmeni açığının bu şekilde kapatılması sağlanacaktır.

4- 3.madde idareciliklerine halel getirmeden Branş mezunu olup da atama branşı sınıf öğretmeni olan idareciler içinde yapılmalıdır. Bu durumda olan idarecilerden istekli olanlar ortaokullara idareci olarak atanmalıdır.

5- Özür durumuna bağlı yer değişikliği Ağustos ayının ikinci yarısında yapılmalı, eş, sağlık ve öğrenim özürleri dikkate alınarak yer değişikliği yapılmalıdır. İl ve ilçe emri mutlaka olmalıdır.

6- İsteğe bağlı yer değişikliğinde olsun, özür durumuna bağlı yer değişikliğinde olsun hizmet süresinde esas alınan zaman 30 Eylül olarak belirlenmelidir.

7- Öğretmenlere rotasyon uygulanacaksa rotasyon il içinde olmalı ve bu süre 12 yıldan az olmamalıdır.

8- Sendikalar toplantısında konuşulmadığı anlaşılan ancak çok önemli bulduğum becayiş hakkı mutlaka verilmelidir. Eğer bu gerçekleştirilebilirse Bakanlığın yapmaya çalıştığı ancak büyük huzursuzluklara ve sorunlara neden olacağı şimdiden görülen rotasyona da gerek kalmayabilir. İnsanlar gönüllü olarak gitmek istedikleri yere gidebildikten sonra önemli ölçüde bir sirkülasyon sağlanır.


Celal Demirci
Memurlar.biz

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

EĞİTİM Haberleri