30 yıl önce, hak, emek ve özgürlükler için yola çıkan, kurulduğundan bu yana vesayetle mücadele eden, eğitim çalışanlarının hak ve menfaatlerinin korunması ve geliştirilmesi, çalışma şartlarının iyileştirilmesi için var gücüyle çalışan Eğitim-Bir-Sen, 2011’de aldığı genel yetkili sendika unvanını korumuş ve zirvedeki yerini pekiştirmiştir. Yıllardır istikrarlı bir şekilde yükselen büyüme grafiği, zirvede yerini sağlamlaştırmanın ve yetkide tek tercih olmanın haklı övüncünü bizlere bir kez daha yaşatmıştır.
Mutabakat metni sonuçları, Eğitim-Bir-Sen’in, eğitim çalışanlarının haklarının tanınması, korunması, savunulması ve geliştirilmesi mücadelesinde tek ve istikrarlı adres olarak temsil ettiği yetkiyi bir kez daha tescil etmiştir. Zirvede güven ve istikrarla kökleşen örgütlülüğümüz, 30 yıllık mücadeleyle bugünlere taşınan mefkûrelerin niteliksel ve kalıcı bir değere dönüştüğünü göstermiştir.
Eğitim çalışanlarının, hakkın ve emeğin değerinin teslim edilmesi yolunda iradesini ortaya koyarak Eğitim-Bir-Sen’e emanet ettiği yetki, yıllardır olduğu gibi bu yıl da devam etmiştir. 429 bin 793 üyemizden aldığımız yetkiyle, yılmadan, rehavete kapılmadan, duruşumuzdan taviz vermeden hak ve emek mücadelesini var gücümüzle sürdüreceğiz.
Eğitim-Bir-Sen olarak, gerçekleri inkâr etmek, kronikleşen sorunları yok saymak, miadı dolmuş ideolojilerin arkasına sığınmak, vesayete diz çöküp biat etmek yerine, eğitimin ve eğitim çalışanlarının sorunlarına hassasiyet gösteren, sorunların çözümüne odaklanan emek örgütü kimliğini ve ağırlığını taşıyarak onurlu mücadelenin adresi olarak bugünlere geldik.
Eğitim çalışanlarının çalışma şartlarının, mali, özlük ve sosyal haklarının iyileştirilmesinde, özgürlük alanlarının genişlemesinde, üyelerimizin ve tüm eğitim çalışanlarının yüzlerce kazanım elde etmesinde en büyük rolü biz oynadık. Sendikacılığımızın yanı sıra ülkemize, tarihimize, milletimize karşı sorumluluklarımız var, dedik; her kritik süreçte milletin kaderini kaderimiz bildik, ‘milletinden ayrı düşen hiçbir şey meşru değildir’ bilinciyle kaderimizi milletin kaderine bağladık.
Eğitim çalışanlarının sorunlarının çözümünü sağlamak için daha fazla çaba harcamaya, üyelerimize verdiğimiz hizmetin niteliğini daha da artırmaya, emeğin hak ettiği değeri bulması için çalışma ve iş birliğimizi zenginleştirmeye, ülkemizin geçtiği kritik süreçlerdeki millî irade eksenli tavrımızı sürdürmeye, insanlığın hiçbir problemine sırtımızı dönmeden, mazlum ve mağdurlara el uzatmaya, yardım etmeye devam edeceğiz.
Eğitim-Bir-Sen’e vücut veren, örnek bir örgütleme gerçekleştirerek zirvede yegâneleşen, yılmadan, sabırla eğitim çalışanlarının hakkının korunmasında ve geliştirilmesinde, emeğin örgütlü mücadelesinin bu muazzam sınırlarına ulaşmasında ter döken, emek veren, tarih yazan işyeri temsilcimizden ilçe yönetimlerimize, kadın komisyonlarımızdan şube yönetimlerimize kadar bütün teşkilatımız her tür takdiri hak ediyor.
Dava arkadaşlarımızın adanmışlıkla, alın teriyle yoğurduğu, hiçbir işi sonraya bırakmadan, hiçbir sorunu ihmal etmeden, ‘ancak örgütlü olursak her sorunun çözebiliriz’ bilinciyle 30 yılı geride bıraktık.
Hak ve özgürlük mücadelemize yüksek dayanışma duygusuyla omuz ve gönül verenlere, ömrünü bu uğurda harcayanlara, ödedikleri bedellerden dolayı minnet borcumuzu var.
Yetkide istikrarımızı sağlayan tüm üyelerimize, işyeri temsilcilerimize, ilçe yönetimlerimize, şube yönetimlerimize; dünden bugüne emek veren tüm başkanlarımıza, genel yönetim kurulu üyelerimize ve genel başkanlarımıza teşekkür ediyoruz.