Hangi okul türüne hangi alan öğretmenlerinin yönetici olabilecekleri sorunu bilimsel verilerden ve tecrübelerden yararlanılarak çözülmelidir. Eğitim kurumu yöneticiliği kanun gereği ikinci görev olarak kabul edilmektedir. Yani aslolan öğretmenliktir. Mevzuatlarda temel yaklaşım çok uzun yıllardır bu noktada. Bu nedenle 657 sayılı yasada eğitim kurumu yöneticileri de öğretmenler gibi Eğitim Öğretim Sınıfında yer almaktadırlar. Son yıllarda eğitim yöneticiliğinin bir meslek olup olmadığı tartışma konusu olup zaman zaman yöneticilerin Genel İdari Hizmetler kadrosuna alınmaları gündeme gelmektedir.
Eğitim kurumu yöneticiliği öğretmenliğin yanında ikinci görev olunca doğası gereği yöneticiler sistemdeki öğretmenler arasından seçilmektedir.
Bu noktada tereddüt yoktur fakat hangi kuruma hangi alan öğretmeninin yönetici olabileceği konusunda büyük bir kafa karışıklığı vardır. Bu kafa karışıklığı nedeniyle bu konu maalesef istikrara kavuşturulamamıştır.
Bu kafa karışıklığı mevzuat düzenlemelerinde de kendini göstermiştir:
"2004:Atanacağı kuruma branşı itibariyle öğretmen olarak atanabilecek nitelikte olmak,
2007:Halk eğitimi merkezi ile öğretmen evi ve akşam sanat okulu yöneticiliklerine atanacaklarda herhangi bir alan öğretmeni olmak, rehberlik ve araştırma merkezi yöneticiliklerine atanacaklarda rehber öğretmen veya özel eğitim öğretmeni olmak, turizm eğitim merkezlerine atanacaklarda turizm otelcilik grubu ya da muhasebe grubu öğretmeni olmak; diğer eğitim kurumlarına atanacaklarda ise atanacağı eğitim kurumunda aylık karşılığı okutabileceği ders bulunmak.
2008:Halk eğitimi merkezi ile öğretmenevi ve akşam sanat okulu yöneticiliklerine atanacaklarda herhangi bir alan öğretmeni olmak; rehberlik ve araştırma merkezi yöneticiliklerine atanacaklarda rehber öğretmen veya özel eğitim öğretmeni olmak; turizm eğitim merkezlerine atanacaklarda otelcilik ve turizm meslek liselerine atölye laboratuar veya meslek dersleri öğretmeni olarak atanabilecek nitelikte olmak; diğer eğitim kurumlarına atanacaklarda ise atanacağı eğitim kurumunda Talim ve Terbiye Kurulu kararlarına göre aylık karşılığı okutabileceği ders bulunmak,
2013:Atanmak üzere başvurulacak eğitim kurumuna alanı itibariyle öğretmen olarak atanabilmek veya bu eğitim kurumunda aylık karşılığı okutabileceği ders bulunmak; fen ve sosyal bilimler liseleri ile bilim ve sanat merkezleri yöneticiliği için bu okullarda öğretmenlik yapmış veya yapmakta olmak,
2014:Görevlendirileceği eğitim kurumuna, görevlendirileceği tarihte alanı itibarıyla öğretmen olarak atanabilme şartını taşıyor olmak,
2018:Görevlendirileceği eğitim kurumu ile aynı türdeki eğitim kurumlarından birine öğretmen olarak atanabilecek nitelikte olmak ve görevlendirileceği eğitim kurumu ile aynı türdeki eğitim kurumlarından birinde aylık karşılığında okutabileceği ders bulunmak."
Yöneticilikteki genel şartlara ait bu değişik uygulamalar özel şartlara da görülmektedir.
Bu noktada her kazanılan tecrübeden ders çıkarılması gerekirken daha karmaşık bir hal almaktadır.
Benzer bir kafa karışıklığını son değişiklikte de görüyoruz.
05.02.2021 tarihli yönetmelikte yer alan müdürlük için özel şartlara ilişkin madde;
"MADDE 6 -...
(2) Müdür olarak görevlendirileceklerde ayrıca;
a) Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarına müdür olarak görevlendirileceklerde, atölye, laboratuvar veya meslek dersleri öğretmenleri kapsamında olmak,
b) İmam hatip liselerine müdür olarak görevlendirileceklerde, İmam Hatip Lisesi Meslek Dersleri öğretmeni olmak,
c) Özel eğitim kurumlarına müdür olarak görevlendirileceklerde; bilim ve sanat merkezleri için bilim sanat merkezinde kadrolu olarak görev yapmış olmak, rehberlik ve araştırma merkezleri bakımından Rehberlik, diğer özel eğitim kurumları bakımından Özel Eğitim öğretmeni olmak,
ç) Fen liselerine müdür olarak görevlendirileceklerde Matematik, Fizik, Kimya veya Biyoloji öğretmeni olmak,
d) Sosyal bilimler liselerine müdür olarak görevlendirileceklerde Türk Dili ve Edebiyatı, Tarih, Coğrafya, Felsefe, Psikoloji veya yabancı dil öğretmeni olmak,
e) Güzel sanatlar liselerine müdür olarak görevlendirileceklerde Görsel Sanatlar/Resim veya Müzik öğretmeni olmak,
f) Spor liselerine müdür olarak görevlendirileceklerde Beden Eğitimi öğretmeni olmak,
şartları aranır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen niteliklerde aday bulunmaması halinde, diğer alan öğretmenlerinden de görevlendirme yapılabilir."
Şeklindeki maddede 01.03.2024'de değişiklik yapılmış ve bu maddeye ;
"g) İmam hatip ortaokullarına müdür olarak görevlendirileceklerde, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olmak,
ğ) Anaokullarına müdür olarak görevlendirileceklerde, Okul Öncesi öğretmeni olmak,
h) İlkokullara müdür olarak görevlendirileceklerde, Sınıf Öğretmenliği öğretmeni olmak,"
Fıkraları eklenmiştir.
Bu fıkraların yanında 32. Maddeye de "13) Özel eğitim öğretmenleri, özel eğitim normu bulunan eğitim kurumlarına yönetici olarak görevlendirilebilir." Fıkrası eklenmiştir.
32. Maddeye yapılan eklemenin en önemli gerekçesi özel eğitim öğretmenleri tarafından açılan davaların davacılar tarafından kazanılmasıdır.
Böylece özel eğitim öğretmenleri sadece özel eğitim okulları ile rehberlik araştırma merkezleri değil aynı zamanda MEB'in yaklaşımına göre ilk öncelikli olmasalar da özel eğitim normu bulunan tüm okulları tercih edebilecekler.
MEB yargı kararları gereği olsa da özel eğitim öğretmenlerine yönelik bu şekilde bir düzenleme yaparken aynı düzenlemede başka alanlara kısıtlayıcı hükümler getirmektedir.
Örneğin son düzenlemede getirilen;
"g) İmam hatip ortaokullarına müdür olarak görevlendirileceklerde, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olmak,
ğ) Anaokullarına müdür olarak görevlendirileceklerde, Okul Öncesi öğretmeni olmak,
h) İlkokullara müdür olarak görevlendirileceklerde, Sınıf Öğretmenliği öğretmeni olmak,"
Bentleri ile
Öğretmen olarak atanma şansı olan rehber öğretmenlerin İmam Hatip Ortaokulu, Anaokulu ve İlkokullara müdür olmaları adeta engellendi.
Aynı şekilde imam hatip ortaokuluna (İHO) öğretmen olarak atanabilen tüm branş öğretmenlerine de engel konulmuş oluyor.
Ve ilkokullarda görev yapabilen Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, İngilizce ve Rehber öğretmenlere de engel konulmuş oldu.
Evet meslek lisesi müdürlerinin en azından meslek lisesi havası solumuş öğretmenler arasından seçilmesi makbul görülebilir ama;
Örneğin rehber öğretmenin Anaokulu, ilkokul ya da iho müdürlüğü yapamayacağını düşünmek çok mantıklı durmuyor.
Benzer durumlar bir çok alan için konuşulabilir.
Eğer kişi yöneticilik yapabilecek yeterliliğe sahip ise kurum türü sınırlaması anlamsız kalır, yöneticilik yapabilecek yeterliliğe sahip değilse hangi kuruma atanırsa atansın sonuç değişmez.
Konu ile ilgili belki de en kolay ve net çözüm özel eğitim öğretmenleri için getirilen (öncelik koşulu getirilmeksizin) yönetici olunacak kuruma öğretmen olarak atanabilme yada rehberlik, sınıf ve okulöncesiöğretmenlerihariç maaş karşılığı dersi bulunmak şartı yeterli olacaktır diyebiliriz.
Aksi halde son yıllarda da yaşandığı gibi aynı tür denilip okul öncesi öğretmenlerinin ortaokullara yönetici olup olamayacaklarını tartışır hatta yıla yada ile göre farklı uygulamalara şahit oluruz.
MEB'in özel eğitimde olduğu gibi yargı süreçlerini beklemeksizin akla, mantığa ve hukuka uygun düzenleme yapması en doğru yaklaşım olacaktır.
Eğer elde edilen tecrübeler örneğin rehber öğretmen anaokulunda başarılı yöneticilik yapamıyor ya da fen ve teknoloji öğretmeni İHO'da başarısız oluyor ya da ilkokulları en iyi sınıf öğretmenleri yönetiyor diye bir sonuca ulaştırıyorsa ya da bu noktada bilimsel bir çalışma varsa kamuoyuna açıklamalıdır. Mevzuat düzenlemesi sadece bürokrasinin eliyle yapılacak bir iş olmayıp hele hele konu eğitim ise paydaşların görüşleri yanında bilimsel verilere dayanmalıdır.
Kaldı ki yaklaşık 10 yıl öncesine kadar okul müdürlüğü için en az 3 yıl müdür yardımcılığı şartı söz konusu iken bu tecrübenin 1 yıla indirgenmesi de sistem açısından tartışılmalıdır.
Maksut Balmuk- Öğretmen