6 Ekim 2015 Salı günü 29494 Sayılı Resmi Gazetede yönetmelik yayımlandı. Ancak hemen herkesimin kabul edebildiği bir yönetmelik değildi. MEB Yönetici Görevlendirme Yönetmeliği değişir mi?
Bu yönetmeliklerin bu kadar sık değişmesinde, çoğunluğun “evet “ diyeceği bir yönetmelik çıkarılamaması olduğu kadar, sendikacıların mahkeme kapılarında yatmasının, hukukçuların yönetmelik hükümlerini kadük bırakan kararlar almasının da etkisi büyük. Çıkarılan yönetmelik hükümleri, mahkemelere taşınabilir nitelikte olmasa, bu kadar değişiklik ve oynamalara da gerek kalmaz.
Belki yeni durumda, herkesin üzerinde mutabakat sağlayabileceği bir yönetmelik düzenlemesi gerçekleşebilir.
En yeni yönetmeliği kısaca şöylece değerlendirebiliriz:
MADDE 4- f) bendinde; Müdür: Millî Eğitim Bakanlığına bağlı her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında müdürlük görevini ikinci görev kapsamında yürütenler şeklinde tanımlanmış. “İkinci görev” şeklindeki niteleme, müdür başyardımcılığı ve müdür yardımcılığı içinde geçerli. Bu tanımlamadan vazgeçilmesi gerekir. Kişinin birinci işi idarecilikken, ikinci görev olarak nitelendirilmesi yanlıştır. Bunun yerine yöneticilerin kadrolarının verilmesi daha büyük bir güvenle işlerin yapmalarını sağlayacaktır. Sizin asıl işiniz öğretmenlik demek sorunu çözmüyor. Hem “sen öğretmensin” diyorsun, hem de“müdürsün” diyorsun, hangisi şimdi. Bir müdür yardımcısının okul işlerinde rutini yakalayabilmesi için bile iki yıl tecrübe gerekir. Yani iki yılda rutin işleri takip edebilir hale gelecek, sonraki iki yılda daha seri şekilde işleri yürütecek, yeni modül ve uygulamalara adapte olacak, sonrasında görevi sona erecek. Yerine gelen, tekrar başa dönecek… Bu durum hiçte işlevsel olmadığı gibi, aynı zamanda iş verimini de düşürmektedir.
MADDE 6- Müdür olarak görevlendirileceklerde aranacak özel şartlarda, müdür olarak görevlendirilmek için müdür yardımcılığı, müdür başyardımcılığı, müdür yetkili öğretmenlik yapmış olmak ve bakanlığın şube müdürü veya daha üst unvanlı kadrolarında görev yapmış olmak şartları getiriliyor. Bu görevlerde bulunmayanlara idarecilik yolu kapatılıyor. “Öğretmen geldin, öğretmen kal, biz eskilerle idare edelim” denmiş oluyor ki bu da yanlış bir anlayıştır.
Müdür ve müdür yardımcısı/müdür başyardımcısı görevlendirmeleri ile ilgili olarak adaylık dâhil en az dört yıl öğretmen olarakgörev yapmış olmak şartı getirilmiş. Bence 4 yıl süresi çok kısadır. Bir eğitimci dört yılda bırakın idareciliği öğretmenliği dahi öğrenemez. Bu durum; yardımcılıklarda 8 yıl, müdürlükte ise Milli Eğitim Bakanlığı kadrolarında 10 yıl olarak görev yapmış olmak şeklinde olmalıdır.Zaten ders ücretlerinde yapılan düzenlemeyle Destekleme ve Yetiştirme Kurslarından özellikle branş öğretmenlerinin aldığı ücretlerin idarecileri katlaması ve idareciliğin her geçen gün iş yükü ve stresinin artması cazibesini iyice bitirmiştir. Burada; okul/kurum türüne göre bazı alan öğretmenlerine öncelik tanınmış olması mantıklıdır.
MADDE 13 – Yönetici görevlendirmede izlenecek yöntem: Müdür başyardımcılığı ve müdür yardımcılığına görevlendirme yazılı sınav sonucuna göre, müdürlüğe görevlendirme ise değerlendirme ve sözlü sınav sonucuna göre yapılır. Bu hükme göre yazılı sınav tekrar getirilmiş oldu. Temmuz 2015 da kaleme aldığımız yazımızda (Yine, Yeni, Yeniden Yönetici Görevlendirme Mi?!...) yardımcılıklar için sınav belirtilmemesinin tartışmaları bitirmeyeceğini belirtmiş ve uygulamanın; sınav + EK-1 şeklinde olmasının faydalı olacağını önermiştik.
Sınav şartının tekrar getirilmesi yerinde olmuştur. Fakat sınav süresinin ve görevlendirmenin dört yıllığına olması öğretmenlik ve idarecilik arasında sürekli sirkülasyonun olacağı anlamına gelir. Bugün idareci yarın öğretmen, bugün öğretmen yarın idareci durumu eğitimde başarıyı daha da düşürür. Yapılan işte uzmanlaşmaya fırsat tanımaz. İdarecilerin enerjilerini sınava hazırlık ile heba etmelerine neden olur. Başka hangi meslek erbabı, her dört yılda bir, hem de bazen alanıyla da ilgili olmayan bir sınava girmek zorundadır.
MADDE 24 – Müdür başyardımcılığı ve müdür yardımcılığına görevlendirme:
(1) Müdür başyardımcısı ve/veya müdür yardımcısı olarak görevlendirilmek üzere başvuruda bulunan adaylar, puan üstünlüğüne göre tercihleri de dikkate alınarak eğitim kurumu müdürünün inhası ve il millî eğitim müdürünün teklifi üzerine valinin onayı ile müdür başyardımcısı veya müdür yardımcısı olarak görevlendirilir, hükmü de sıkıntılıdır. Müdür yardımcısı adayı puan üstünlüğüne göre tercihini yapacak dendiğine göre burada eğitim kurumu müdürünün inhasına gerek yoktur.
Böylece okul müdür yardımcılıkları için müdürlerin teklifi kaldırılmış oluyor. Daha, okul müdürlerinin kendi teklif ettikleri yardımcılarıyla ilgili bir veri oluşmadığı için bu madde hakkında bir değerlendirmede bulunmak yanlış olabilir. Fakat bu sınava müdürler de girmelidir. Tek başına sözlü sınav, torpil iddialarına fırsat vermek anlamına gelir. Sadece sözlü sınav yapılması yanlıştır. O anda sorulan 5 soruyu bilebilirsin ya da birini bilemezsin bu mudur ölçü yani. Hangi okula, kimin müdür olacağı çokta önemli değildir. Adalet tesis edilmeden olmaz. Sınav yapılmalı 70 ve üzeri alanlara ek-1’leri de yüzde 15 oranında etki etmeli, yüzde 15 de mülakat etkisiyle tercih yaptırılmalıdır.Kurucu müdürlüklere bile aynı usulle, puanları olanlardan başlayarak duyuruya çıkılmalı ve görevlendirme yapılmalıdır.
MADDE 26- Müdürlüğe görevlendirme maddesinin ilgili fırkalarında kendi alanlarıyla ilgili tercihlerde bulunan öğretmenlere ek 5 puan takdir edilmesi yerinde bir uygulamadır.
Ayrıca; doktora yapan, tezli yüksek lisans yapan eğitimcilere ek puanlar verilmelidir. Kriter ve liyakate azami önem verilirse; herkes, her makama yeşillenmeyecektir. Parti kapılarını, sendika kapılarını aşındırmayacak; vekilleri, amirleri meşgul etmeyecektir. Daha baştan kendi kendisini eleyecektir. Hiç bir kıstas olmadan amir olunursa, benim neyim eksik diyen yollara düşer...
Ömer Emir DOĞAN
Eğitimci/Yazar