Millî Eğitim Bakanlığı, 31 Aralık 2012 tarihinde, yani 2012 yılının son günü iki değişikliğe imza attı.
Birincisi, benim de yazı konusu yaptığım “şube müdürü atama/görevlendirme” konulu 2012/44 nolu genelgeyi yürürlükten kaldırıldı.
Bu işlem, olumlu bir adım olmuştur.
Çünkü asaleten atanma şartlarını taşıyanların atanması hariç, atanma şartları tutmayanların şube müdürlüklerine görevlendirilmesi, hakkaniyet ölçülerine sığmayacak bir icraat olarak akıllarda kalacak ve çalışma barışını bozacaktı.
İkincisi ise “Millî Eğitim Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinin” bazı maddeleri değiştirildi.
Yönetmelikte değişen maddelere bakacak olursak; Yönetmeliğinin 5. ve 7. Maddelerinde yer alan “eğitim uzmanı” ibareleri, “eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı hariç diğer hizmet sınıflarında bulunan kadrolardan eğitim uzmanı” olarak değiştirilmiştir.
Bu değişiklikle, “eğitim uzmanı” kavramı, “eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı hariç diğer hizmet sınıflarında bulunan kadrolardan eğitim uzmanı” haline dönüşmüştür. Yani hem eğitim-öğretim sınıfından, hem de Bakanlıkta görev yapan diğer hizmet sınıflarından eğitim uzmanı atanabilecektir.
Aynı Yönetmeliğin 25 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“a) Talim ve Terbiye Kurulu üyeliği, Bakanlık müşavirliği ve eğitim müşavirliği görevlerinde en az üç yıl süreyle bulunmuş olanlar durumlarına uygun görevlere,”
“(6) Talim ve Terbiye Kurulu üyeliği, Bakanlık müşavirliği, eğitim müşavirliği, Bakanlık baş denetçiliği, Bakanlık denetçiliği, il eğitim denetmenliği ile şube müdürü ve daha üst unvanlı görevlerde asaleten geçirilen süreler (A) tipi eğitim kurumu müdürlüğünde geçmiş sayılır.”
Bu değişiklikle de, maddenin daha önceki halinde, şube müdürü ve daha üst görevlerde bulunanlar, durumlarına uygun görevlere atanabilirken; şimdi bu görevler (A) tipi okul müdürlüğünde geçirilmiş sayılarak, bu görevliler için bir kazanılmış hak kaybı oluşmuştur.
MEB, asıl sürprizi sona saklayarak, genelgelerle yapamadığını, yönetmelik değişikliği ile yapmayı planlamıştır.
Aynı Yönetmeliğe aşağıdaki geçici madde eklenmiş;
“Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte Bakanlık merkez teşkilatında geçici görevle çalışmakta olan öğretmenlerde en Bakanlık merkez teşkilatındaki geçici görev süresi toplam en az altı ay olanlar eğitim uzmanı kadrolarına atanabilirler.”denilerek de, yasa ve yönetmelikler göz ardı edilmiş; sınavsız, zahmetsiz, tepeden inme “eğitim uzmanı” olma yolu açılmıştır.
MEB’in bu yönetmelik değişikliği, hiçbir ölçüt dikkate alınmadan atanan, sayıları yüzleri geçmeyecek olan “tepeden inme eğitim uzmanları” yaratırken; adalet, hakkaniyet ve objektif ölçütlere güvenerek görevde yükselme sınavlarına hazırlanan ve sabırsızlıkla sınavı bekleyen yüzbinlerce eğitimcinin kalbini kıracak, “ADALET”e olan güvenlerini sarsacaktır.