MEB 2010-2011 Öğretim yılı başında Ortaöğretim Kurumları Haftalık Ders çizelgelerini yenilemiştir. Buna göre yıllardır var olan alan uygulaması kaldırılmış bunun yerine ders seçimi uygulamasına geçilmiştir.
Geçmişte öğrenci ilgi ve başarı durumuna göre Sosyal Bilimler, Fen Bilimleri, Türkçe Matematik ve Yabancı Dil alanlarında okuyup mezun olurken yeni uygulamada bu durum kaldırılmıştır. Böylece üniversite yerleştirmede kullanılan ve minimize edilen alanlar arası ortaöğretim puan farkını ortadan kaldırmak amaçlanmıştır.
Bu amaç meslek liselerindeki puan uygulamasının da kaldırılmasıyla anlamını yitirmiştir. Yani bugün alan uygulaması devam etse dahi olsa katsayı farkı uygulamamak mümkün olabilir.
Başka bir gerekçe ise öğrencinin kendi istediği dersleri seçmesi buna göre yönünü belirlemesi noktasındadır. İşte bu noktada bir çok sorun vardır.
Yeni uygulama ile 10.sınıftan itibaren Matematik, Fizik, Kimya, Biyoloji gibi bir çok temel ders seçmeli ders haline dönüştürülmüştür. Tüm sınıflarda sadece Dil Anlatım, Türk Edebiyatı, Din Kültürü Ahlak Bilgisi, Resim/Müzik ve Beden Eğitimi dersleri zorunlu dersler olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ders seçim uygulamasında öğrenci kıstası:
Uygulama ilk bakışta kulağa hoş gelmektedir. Yani öğrenci istediği dersi seçecektir fakat uygulamada çok büyük sorunlar yaşanmaktadır. Bazı öğrenci ve veliler tamamen duygusal olarak davranabilmekte ve ilgi alanlarında olmayan bilgi yetersizlikleri bulunan dersleri seçmektedirler. Bu seçimde aynı arkadaşla aynı sınıfta olmak gibi basit bir gerekçe dahi söz konusu olabilmektedir. Oysa ki bu durum gelecekteki başarıyı etkileyecek belki de başarısızlığı getirecek bir durumu karşımıza çıkarmaktadır.
Ülke genelinde bütünlük sağlama sorunu:
Alan uygulamasında öğrenci 9. Sınıftaki ders başarı durumuna göre hareket etmekte alan seçiminde zorunluluk söz konusu olabilmekteydi. Alan uygulamasında ülke genelinde birlik sağlanabilmekte iken yeni uygulamada sağlanamamaktadır.
Şöyle ki; Öğrencilerin ders saati okullar arasında farklılıklar göstermektedir. Öğretmen durumu ve diğer nedenlerden dolayı bir okulda 4 yılda öğrencinin göreceği örneğin Matematik dersi sayısı ile başka okuldaki sayı farklılıklar gösterecektir. Bu sayılar okullar arasında uçurum olacak şekilde şekillenebilecektir.
Alan uygulaması ile o alandan mezun olan öğrencinin 4 yıl boyunca alacakları ders saati sayıları ülke genelinde eşit olmakta daha sağlıklı sonuçların alınabilmesi mümkün olabilmektedir.
e-Okul Uygulamaları:
Yeni sistemin başlaması ikinci yıla girdiği halde e-okula uyarlanmasındaki sorunlar dahi devam etmektedir. Örneğin 10.sınıfta Seçmeli Dil Anlatım, Seçmeli Tarih, Seçmeli Coğrafya ve Seçmeli Türk Edebiyatı seçen bir öğrenci bu derslerden başarısız olduğunda karnesinde 4 yerine 8 başarısız ders görülmektedir. Bu noktada öğretmenlerin not girişlerinde de sorunlarla karşılaşılmaktadır.
Planlama sorunu:
A dersini kaç öğrencinin seçeceği Haziran öncesi belirlenemediğinden Norm kadro belirlemesi ve kitap tespitinde sorunlara yol açmaktadır. Yani okul ve bakanlık sağlıklı planlama yapamamaktadır.
Öğretmen istihdamı:
Sınıflarda okutulacak derslerin tespitinde okullar arası bütünlük olmadığı gibi okullar tarafından yapılacak keyfi fakat mevzuata uygun uygulamalarla öğretmen normu açılabilmekte yada kapatabilmektedir. Bu da mağduriyetlere yol açmaktadır.
Öğrenci nakilleri:
Ders seçimini Haziran’da yapan öğrenci Eylül ayında değişikliğe gidebilmektedir. Oysa ki başka bir okuldan naklen gelen bir öğrenci geldiği okulda farklı ders ve aynı dersi farklı saat olarak almış bir şekilde gelebilmekte burada da haksızlık ve öğrenci aleyhine durumlar ortaya çıkmaktadır. Çünkü öğrencinin eski okuldaki ders saatleri ile yeni okulundaki ders arasında zorunlu farklılıklar oluşmaktadır.
Alan uygulamasında bir alandan nakil geldiğinden yeni okulda da aynı alana kaydedilmekte sorun minimize edilebilmektedir.
Eksik bilgi ile devam etme:
Öğrenci 10.sınıfta Matematik dersi seçmemişse 11.sınıfta seçebilmekte bu durumda eksik kalan 10.sınıf dersini alması mümkünken almadan yani eksik bilgiyle 11.sınıf Matematik’le öğrenimine devam edebilmektedir. Bu durum da sorunlara yol açmaktadır.
Son söz olarak;
Alan uygulamasında öğrenci alanını başarılı olduğu derslere göre belirlerken yani planlama okul ve bakanlık tarafından sabitlenirken yeni uygulamada çoğu zaman konu hakkında çok da bilgi sahibi olmayan öğrenci ve veli tarafından planlanmaktadır. Bu durum dahi konunun yanlışlığını ortaya koyabilecek niteliktedir.
Saygılarımla…
Maksut BALMUK
Eğitim Yöneticisi
MEMURLAR.NET