22.4.2017 tarihli ve 30046 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı Eğitim Kurumlarına Yönetici Görevlendirme Yönetmeliğine tepkiler devam ediyor.
Tepkilerin en önemlisi, MEB'in her türlü yönetici görevlendirme iş ve işlemlerini "Mülakat"a bağlamış olması.
Ülkemizde maalesef Mülakat=Torpil anlayışı hüküm sürdüğünden, bu tepkileri haklı görmekte fayda var.
Ancak, bu demek değil ki, "Yeni yönetmelikte hepten her şey kötü!"
MEB, "Oradan Oraya Zıplayan" Yönetici İstemiyor!
22.4.2017 tarihli ve 30046 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı Eğitim Kurumlarına Yönetici Görevlendirme Yönetmeliği’nin “Yöneticilik görevinin sona ereceği ve devam edeceği durumlar” başlıklı 25. maddesinde “Yurt içinde veya yurt dışında başka bir göreve bir yıl veya daha fazla süreyle geçici veya sürekli olarak görevlendirilenlerin görevlendirme tarihi itibarıyla, bir yıldan az süreyle görevlendirilenlerin ise toplamda bir yılın dolduğu, (…) tarihten itibaren sona erer” hükmü bulunmaktadır.
Yine Yönetmeliğin “Değerlendirme duyurusu ve başvuru” başlıklı 12. maddesinde "Müdür, müdür başyardımcısı veya müdür yardımcısı görevlerinde aynı unvanla dört yıllık ya da aynı eğitim kurumunun müdür, müdür başyardımcısı veya müdür yardımcısı görevlerinde aynı unvanla toplam sekiz yıllık görev süresini dolduranlar ile değerlendirme duyurusunun son günü itibarıyla bu Yönetmelikte belirtilen şartları taşıyanlardan müdür, müdür başyardımcısı veya müdür yardımcısı olarak görevlendirilmek isteyenler, değerlendirmeye alınmak üzere duyuruda belirtilen süre içinde elektronik ortamda başvuruda bulunabilir…” hükmü yer almaktadır.
Bakanlık İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü web sayfasında 25.4.017 tarihinde yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumlarına Yönetici Görevlendirme Kılavuzu’nda da “Halen yönetici olanlardan (müdür, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcısı) görev süresini doldurmayanların aynı veya farklı yönetim görevleri dâhil olmak üzere görevlendirme başvurusunda bulunamayacakları” hükmü bulunmaktadır.
Bizce bu uygulama maddeleri olumludur.
Şöyle ki; Şimdiye kadar yapılan uygulamalara bakıldığında, bazı yöneticilerin bir yerlerden destek bularak sürekli yeni görevler peşinde koştukları görülmektedir. A okulunda müdür olarak görev yapmaktayken, bir ilçede şube müdürü olarak (bazen norm esaslarına bile uyulmadan) görev yapmakta, sonra o görevde hizmet ederken 4-8 yıllık görev süresi dolmadan torpille verilen yüksek sözlü puanları ile sürekli başka okullara talip olabilmektedir.
Bu ve benzer durumlara müdürbaşyardımcısı - müdür yardımcısı yönetim görevlerinde de rastlanmaktadır.
Bazen bu okul yöneticileri, görevlendirildikleri kurumlarda doğru dürüst görev yapmadan sürekli Bakanlık-İl-İlçe bazında çeşitli görevlerde görevlendirme yoluyla bu süreleri geçirmektedirler.
Müdür yardımcısı olarak görev yapmakta iken 4-8 yıllık süresi dolmadan bir üst görev olan müdürlük görevlendirmesine talip olmayı makul sayabiliriz. Ancak bu durum incelendiğinde, sürekli bir sürkülasyon da gözlemlenmektedir. Şöyle ki; müdür yardımcısı müdürlüğe görevlendirilmekte, bu sefer müdür yardıcılığı kadrosu boşa çıkmaktadır. Yani sürekli bir doldur-boşalt sistemi yaşanmaktadır ki, bu durum eğitim kurumlarımızın zaten var olan eğitim yöneticiliği sıkıntılarını daha da çoğaltmaktadır.
Okul yöneticileri şunu bilmelidir ki, bir kuruma 4 yıllık görevlendirme talep ediyorlarsa, bu görev süresi sonuna kadar başka bir göreve talip olmayacak. Eğer talip olacaklarsa, bu görevlerinden ayrılacaklardır. Böylece MEB şunu bilecektir ki, bir kuruma yönetici görevlendirmesi yapıldığı zaman en azından 4 yıl rahat edecek. O kurumda bir yönetici sirkülasyonu yaşanmayacaktır.
Sonuç olarak; MEB tarafından ortaya konulan Yeni Yönetici Görevlendirme Yönetmeliğini bir çok esastan eleştirilebilir görüyoruz. Ancak; yukarıda bahsi geçen 2 maddeyi yerinde bir karar olarak görüyoruz.
Ali Kılıç
Eğitim Yöneticisi