Milli Eğitim Bakanlığı, attığı her adımda, şimşekleri üzerine çekiyor.
LGS’de ise ortalık toz duman.
Bakan Yılmaz, giderayak, adeta liselerin ve liselere girişin genetik yapısını değiştiriyor.
/* */
‘Nitelikli okul’ ve ‘Eve en yakın okul’ projeleri, tam anlamıyla, fiyaskoyla sonuçlanmak üzere.
Sistemi düzeltelim derken çok daha büyük hatalar yapılıyor.
LGS kılavuzu bir an önce açıklansa da neler söylenti, neler gerçek ortaya çıksa!
İkamete dayalı sistemde, Anadolu liselerinin yanı sıra, bir tane de olsa, imam hatip ya da meslek lisesi tercih zorunluluğu getirilecekmiş, bu tam bir dayatma olur ve yüz binlerce öğrenci bir anda ortada kalabilir.
Ve bu arada, hani hiçbir öğrenci, istemediği okula girmeye zorlanmayacaktı?
Bu kadarı da olmaz!
“Bir meslek lisesinde Bilişim Teknolojileri Alanında öğretmenim. 13 senedir öğretmenlik yapıyorum.
2 gün önce bize bildirilen bir kararda okulumuzun meslek lisesi olarak kapatıldığını, artık bu şekilde devam etmeyeceği söylendi.
Bizim okulu Anadolu lisesi yapmaya karar vermişler, tamamen keyfi bir uygulama.
Sadece bizim ilçede 5 okul, İstanbul genelinde tam 60 meslek lisesi kapatılıyor.
Türkiye’nin her yerinde bu uygulama mevcut.
Kapatılan okullardaki bölümler arasında Bilişim Teknolojileri, Elektrik-Elektronik, Muhasebe - Finansman, Çocuk Gelişimi, Güzellik ve Bakım, Sağlık Meslek bölümleri mevcut.
Bu okullardaki öğretmenlerin gideceği okul yok.
Şu an, büyük bir şevkle görev yaptığımız, önümüzdeki senelerin planlamasını çoktan bitirdiğimiz okullarımızın sadece 2 gün önce alınan kararla kapatılmasının şokunu yaşıyoruz.
Bu arada sadece bizim okulda 1.500 öğrenci var ve tam kapasite çalışıyoruz yani bizi talep eden öğrencilerimiz de var, okul boş değil.
Her sene sadece bizim okuldan, yaklaşık 400 öğrenciyi işletmeye staja gönderiyoruz, yani ekonomiye, sanayiye ara eleman yetiştiren kurumlarız.
Müdürleri- mizin bize söylediği gerekçe ise şu:
‘LGS adaylarını, adrese dayalı sistemle yerleştirilecek yeterli sayıda Anadolu lisesi yok, o yüzden sizi kapatıyoruz.’
Bakanlık’ta bize bilgi veren yöneticilerimiz, çoğu bomboş durumda olan, sınıflarında 10-12 öğrenciyle ders yapan imam-hatip okullarını Anadolu lisesine dönüştüremeyeceklerini, onların kontenjanlarını azaltmak yerine var olan meslek liselerini kapatmak zorunda olduklarını samimiyetle itiraf ediyorlar.
Sayın Bakanımıza soruyoruz:
Hani, meslek lisesi memleket meselesiydi?
Meslek lisesi olmazsa üretim, sanayi nasıl nitelikli ara eleman temin edecek?
Başıma bir şey gelmemesi adına, benim bilgilerimi kimseyle paylaşmayın lütfen...”
MEB gönülleri kazanmak zorunda!
Twitter üzerinden “2017-2018 öğretim yılında MEB’in performansını nasıl buldunuz?” diye bir anket yaptık.
Sonuç, MEB açısından çok da parlak değil!
Öylesine gönül kırmış ki bunu bir an önce tamir etmesi gerekiyor...
Büyük bir katılım var ve MEB’i başarılı bulan yok gibi!
Yüzde 75 daha kötü olamazdı, yüzde 17 de çok başarısızdı diye görüş bildirmiş.
Çok başarılı diyenler yüzde 2, daha iyi olabilirdi diyenler de yüzde 6!
Bir ön yargı olduğunu sanmıyoruz.
Çünkü anketlerde hep çok farklı sonuçlar çıkarken, bu konuda, bu kadar yüksek oranda memnuniyetsizliğin olması, gerçekten de araştırılmaya değer.
MEB, nasıl ki öğretmenlere performans değerlendirmesi yaptırdıysa, kendisi için de yaptırmalıdır.
Sonuç ne kadar farklı olur bilmiyorum ama yaptırmakta yarar var.
En azından bundan sonrası için önemli bir anekdot olur.
Özetin özeti: Eğitim SOS veriyor!..
Abbas Güçlü - Milliyet