Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Müsteşarı Doç. Dr. Yusuf Tekin, Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) tarafından düzenlenen "Hükümet Sistemleri Tartışmaları" konferansında konuştu.
Tekin, Türkiye'deki çift başlı sitemin olumsuzluklarına değindi.
Hükümet sistemleri akademik çalışma alanı olduğunu söyleyen Tekin, "Türkiye'de hükümet sistemleri tartışmaları öyle sanıldığı gibi Cumhuriyet dönemiyle başlamadı. 1. Meşrutiyet'in ilan edilmesinden sonra devrin entelektüelleri bu konuyu tartışmaya başladılar." dedi.
Çift başlı sistemin ortadan kaldırılıp yeni bir siteme geçmek için anayasal bir düzenlemenin yapılması gerektiğini belirten Tekin, önerilerini şöyle sıraladı:
"Birincisi, bu coğrafyada iktidar denklemini, döngüsünü, dokusunu okuyan ve ona göre bir hükümet sistemi oluşturulmalı. Bu coğrafyadaki dengenin tek başlı bir yürütmenin olduğunu gördüm. Bu coğrafyanın gerektirdiği şey budur.
İkincisi, öyle bir hükümet oluşturalımki 4 yıllığına iktidarda kalsın. Yok parlamento çoğunluğunu kaybettim, milletvekilleri istifa etti, yasama şöyle vs. Bu da olmasın. Yasam ve yürütme kesinlikle birbirinden ayrı olsun. Biz yürütmeyi seçelim ayrıca yasamayı seçelim. İkisi kendi işini yapsın. Üçüncüsü, seçim yaptıysak birbirimizi kandırmayalım.
Seçim yaptıktan sonra yürütmenin başındaki kişi kimse o belli olsun. İşimize, gücümüze bakalım. Dördüncüsü ise anayasamıza göre yürütmeden sorumlu kişi başbakan. Başbakanı kim seçiyor? Başbakanı maalesef biz seçemiyoruz.Referans 1995 seçimleri veya 3 Kasım 2002 seçimleri. Kimin başbakan olacağına biz değil, cumhurbaşkanı karar veriyor.
İstediği kişiye hükümeti kurduruyor, istediğinde meclis çalışmasını kilitleyip yeniden seçime gidebilir. Böyle bir şeye hakkı yok cumhurbaşkanın. Bakın ABD seçim oldu ve biri seçildi. Kimse, hükümet kurulacak mı? Hükümeti kurma görevi kime verilecek? konularını tartışmıyor. Bizde de böyle bir sistem olmalı ve anayasada belirtilmeli."
İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan ise başkanlık veya parlamenter modelle ilgili tartışmaların 1980 darbesinden sonrasında da sık sık gündeme geldiğini söyledi.
Erhan, daha önceki tartışmalardan sonuç alınmadığını ancak son dönemde yapılan tartışmalarla bir neticeye varılacağını belirterek, şunları kaydetti:
"Esasen Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana Türkiye'deki yönetim biçimine dair hem siyasilerin, hem akademisyenlerin hem entelektüel çevrelerin çeşitli vesilelerle eleştirileri oldu. Bu konuda çok sayıda kitap yayınlandı, konferans düzenlendi ve hep bir rahatsızlık dile getirildi ama herhalde bu son dönemde olduğu kadar bu başkanlık sistemi konusu somutlaştırılmamıştı.
Daha önceki dönemlerde hem rahmetli Demirel'in hem rahmetli Turgut Özal'ın hatta onlardan önce rahmetli Adnan Menderes'in başkanlık konusuyla ilgili söylemleri oldu ama onları eyleme dönüştüremediler, teşebbüsleri hep akim kaldı. Bu kez herhalde bu konu önümüzdeki dönemde 2017 başından itibaren hızlı bir şekilde hız kazanacak."
haber10