Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in talimatıyla başlatılan müfredat değişikliği, Türkiye'nin eğitim sisteminde önemli bir adım olarak karşımıza çıkıyor. Yeni müfredatın, 2024-2025 eğitim- öğretim döneminde "okul öncesi, 1, 5 ve 9'uncu sınıflardan itibaren kademeli şekilde uygulanması planlanıyor. Peki, bu değişiklikler neler getirecek ve eğitim sistemi nasıl şekillenecek? Bu yeniliği, SODİMER Başkanı Prof. Dr. Levent Eraslan ile değerlendirdik.
Müfredat değişikliği çalışmalarının başladığı günden bu yana ilgili genel müdürlükler, çok sayıda çalıştay düzenleyerek, eğitim paydaşlarının, akademisyenlerin, eğitim yöneticilerinin ve öğretmenlerin görüşlerini alıp raporladı. Bu süreçte öne çıkan önemli bir hedef, öğrencilerin zihinsel, sosyal, duygusal, fiziksel ve ahlaki açıdan çok yönlü gelişimini esas alan "bütüncül eğitim" yaklaşımının benimsenmesi oldu. Yani artık sadece bilgi aktarmak değil, öğrencilerin kişisel gelişimine de odaklanılacak. "Bütüncül eğitim" yaklaşımı, öğrencilerin sadece akademik bilgi edinmesi değil, aynı zamanda fiziksel, duygusal, sosyal ve ahlaki gelişimlerini de kapsayan bir eğitim anlayışını ifade eder. Bu yaklaşım, öğrencilerin sadece bilgi ve becerilerle değil, aynı zamanda kişisel değerler, insan ilişkileri, sağlık, sanat, kültür ve toplumsal sorumluluk gibi farklı alanlarda da gelişmelerini amaçlar.
GÜNCELLENME İHTİYACI VAR
Bütüncül eğitim, öğrencilerin sadece sınav başarılarına odaklanan bir eğitim sistemi yerine onların bireysel potansiyellerini keşfetmelerini ve geliştirmelerini destekler. Bu yaklaşım, öğrencilerin kendilerini daha iyi tanımalarına, empati yeteneklerini geliştirmelerine, insan haklarına saygı göstermelerine, sağlıklı yaşam biçimlerini benimsemelerine ve toplumsal sorumluluklarını yerine getirmelerine yardımcı olmayı hedefler.
Yeni müfredatta, özellikle üniversite öğrencilerinin anlayabileceği zorluktaki konuların müfredattan çıkartılarak eğitimin kalitesini artırmayı hedefliyor. Ancak bu değişiklikleri yaparken sınav sistemini de gözden geçirmek gerekiyor. Öğrencilere verilen eğitimin kalitesi kadar, değerlendirme süreçleri de önemli. Bu noktada yapılacak değişikliklerle öğrencilerin performanslarının daha adil bir şekilde değerlendirilmesi ve öğrenme süreçlerinin daha etkili hale gelmesi hedefleniyor.
Aralık ayında açıklanacak olan yeni müfredatla birlikte, temel derslerin yanı sıra seçmeli derslerde de değişiklikler bekleniyor. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in müfredattaki sadeleşmeye yönelik çalışmalarını destekliyorum. Dünyadaki örneklerine ve araştırmalara bakıldığında, konuların sadeleştirildiğinde öğrencilerin derslere karşı motivasyon ve tutumlarında pozitif bir artış olduğu görülüyor.
sabah.com.tr