Milli Eğitim Bakanlığı, 2012 yılında yaptığı düzenlemeyle, Teftiş Kurulu Başkanlığını lağvetmiş, Bakanlık müfettişlerini taşradaki eğitim denetmenleriyle eşitlemişti.
Meclise, 23 Mayıs tarihinde sevk edilen yeni kanun tasarısına göre, Milli Eğitim Bakanlığı, Teftiş Kurulu Başkanlığını yeniden ihdas etmektedir. Rehberlik ve Denetim Başkanlığı, "Teftiş Kurulu Başkanlığı"na dönüştürülmektedir.
Bu dönüşüm sırasında, tüm Maarif Müfettişleri ve Maarif Müfettiş yardımcıları Eğitim uzmanı olarak atanmaktadır. MEB, sayıları 3 bine varan Maarif Müfettişiyle, kamudaki en büyük denetim birimine sahipti. Taşradaki denetim elemanlarının eğitim uzmanı olarak atanması 2012 yılında da Bakanlığa sunulan bir raporda önerilmiş ancak bakanlık o günlerde bu konuya sıcak bakmamıştı. Teftişin Rehberliğe dönüştürülmesinin yoğun olarak konuşulduğu günlerde, eğitim öğretimin bu derece güçlü bir denetim sistemi ile denetlenmesi yerine taşradaki denetim personelinin okul yöneticilerine ve öğretmenlere rehberlik etmesinin daha uygun olacağı belirtilmişti.
Diğer taraftan, "denetimin eğitim üzerindeki gücü törpüleniyor" demek pek doğru görünmemektedir.
Zira, Teftiş Kurulu Başkanlığı yeniden oluşturulurken, Bakanlık merkezde 500 müfettiş ve 250 müfettiş yardımcısı olmak üzere 750 kişilik dev yeni bir müfettiş kadrosu oluşturulmaktadır. Kanun çıktıktan sonra bu kadrolara hem bakanlık içinden hem de diğer kamu kurumlarında çalışan müfettiş ve denetçiler arasından atama yapılacaktır.
Denetim yeniden yapılandırılmasındaki en güçlü iddialardan birisini ise istihbarat raporları oluşturuyor. Memurlar.net'e bilgi veren Bakanlık kaynakları, 3 bin Maarif Müfettişinin 860'nın paralel yapıya, 200'nün ise PKK'yla yakın olduğunun istihbarat raporlarına yansıdığını belirtmektedir. Denetimin üçte birine denk gelen bu yapılanma nedeniyle paralel yapıya veya terör örgütlerine yakın dershane, okul gibi kurumlarla mücadele edilmediği ifade ediliyor.
Kaynak Memurlar.Net