İDDK'nın Okul Müdürü ve Müdür yardımcıları ile ilgili kararı tebliğ olalı tam 30 gün oldu. MEB karar sonrası yayımladığı talimatlarda;
Karar gereği;
- 6 aydan az çalışan İlçe Milli Eğitim ve Şube Müdürleri 2015 değerlendirmelerinde değerlendirme yapmasınlar.
- Yönetmelik(değişikliği) yayımlanıncaya kadar Müdür yardımcısı görevlendirmesi yapmayın,
- Mevcut müdür yardımcısı ve baş yardımcılardan istifade edin.
Dedi. Fakat;
Son madde ile ilgili işlerine geldiği gibi takıldılar il milli eğitim müdürlükleri. Adeta diyet ödediler kendilerini bu makamlara getirenlere karşı.
Sınavla atanan müdür yardımcılarına 4 yılınız doldu denilip zorla ilişiklerini kestiler bakanlık talimatına rağmen. Bu da yetmedi İDDK kararı gereği görevi sona eren müdür görevlendirmesi müdür yardımcılarına dokunmadıkları gibi 4 yılını dolduranların yerine görevlendirme yapanlar bile var bu süreçte...
30 günün sonuna kadar yargı kararını uygulamak keyfi bir şey değildir. Bunu biz değil 2577 sayılı yasa söylüyor, hatta derhal uygulaman gerekir ve hiçbir suretle 30 günden fazla bekleyemezsin diyor yasalar ve Anayasamız...
Hukuk kurallarına uymadan, hukuku çiğneyerek nereye varmak istiyor MEB?
Bir hatırlatma:
Son yıllarda en uzun süre görev yapan bakan Hüseyin Çelik'in Müsteşarı Sayın Nejat Birinci ve İnsan Kaynakları ( O zaman personel) Genel Müdürü Remzi Kaya da çok hukuksuz uygulamalara imza atmış ve eleştiri oklarımızın hedefi olmuştu. Bu noktada yargılandı bile. Ve cezalarla karşı karşıya kaldılar. Gün geldi görevden alındı Müsteşar yardımcısı yapıldı. Derken bu görevine de bir gecede son verildi. Çaldığı kapı yargı oldu. Adalet aradı. Davalar açtı...
Yani düşmez kalkmaz bir Allah ve adalet er ya da geç herkese lazım olur sözlerini hatırlatalım bu örneklerle...
MEB ne yapmalıydı?
Hukuka inanan, demokrasiyi içselleştirmiş, hep bana Rabbena demeyen bir yönetici 30 günü dahi beklemeden İDDK kararı gereği;
- Okul Müdürü inhası ile yapılan görevlendirmeleri iptal eder. Onlarla geçici bir süre daha çalışmaya devam eder. Bu noktada genelge yayımlar.
- İDDK kararı doğrultusunda içerisinde objektif değerlendirme ve duyuru olan bir yönetmeliği yayımlar. Bu yönetmeliğe göre görevlendirme sürecini takvime bağlar.
- 2014 yılında haksız yere görev süresi uzatılmayan müdürlerden ilçe ya da şube müdürü 6 aydan az çalışmış olanların puanları yeniden hesaplar ve yüzlük sisteme uyarlar. Bu durumda puanların ¾ ünü alanlara haklarını teslim ederken, görev süresi uzatılanlardan yeni değerlendirmeye göre puanı düşenlerin (3/4 ünü alamayanların) görevine son verir. Bu konuda genelge yayımlar.
- Çok sorunlu ve tartışmalı olan yöneticilik sürecini bir kez daha gözden geçirir ve yeni yönetmelik düzenlemesi yapar.
...
İşte bunları yapması gereken bakanlık maalesef duymuyor, görmüyor, konuşmuyor. Bir de AYM kararı beklemesi var di mi? Kimse kusura bakmasın ki kanunlar AYM kararı beklenir demiyor.
30 günlük süreniz doluyorsa dolmadan gereği yapılmalıdır.
Peki MEB ne yapıyor?
- Yukarıda da belirttiğimiz gibi sınavla atanmış müdür yardımcılarına işkence yapmakla, sınavsız görevlendirilenlere kıyak yapmakla,
- Yeniden okul müdürü mülakatları yaparak yangından mal kaçırmakla,
- Üst düzey kadrolara atamalar yapmakla,
Meşguller... Üstelik bu denli önemli işler geçici hükümet döneminde yapılıyor. Üstelik koalisyon görüşmesi yapılırken bu gelişmeler oluyor. Demokrasi anlayışımız bize yontulursa var, işimize gelmezse yok, mahkemeler lehimize karar verirse mükemmel, aleyhte kararlarda tukaka...
MEB ya yargı kararlarına, hukukun gereğine uyacak ya da sonucuna katlanmak durumunda kalacaktır. Yapılan hiçbir yanlış emin olunsun ki kimsenin yanına kar kalmaz...
Emin olun ki "ayarını bozduğunuz kantar bir gün sizi de tartar...."
Maksut BALMUK