Başta Sn Bakan olmak üzere bakanlığımızın politikalarına yön verenler eğitim camiasının gerçeklerini görmek ve samimi olması durumundadır.
Bir miyon kadar çalışanı ve onaltı milyon kadar öğrencisi yanında ülkenin tamamımını etkileyen gelişmelerin kaynağıdır MEB üst yönetimi.Buna bağlı olarak da ciddi anlamda bir vebal sözkonusudur.
Milli Eğitim Bakanlığı'nda başarı için;
1. "Ben yaptım oldu" veya" Bizim çocuklar-ötekiler" türünden yaklaşımlar ile öğretmenler odalarında ve dolayısıyla okullrda uyumu bozarsınız. Subjektif yaklaşımlar ortaya konulduğunda birileri çalışarak nesnel ölçüler üzerinden yl almak varken belli kişi yada merkezlere yaklaşarak "iş bilen değil işini bilen" sıfatıyla yol almaya başlarsa yada bu tarz yaklaşımların önü kesilmez ise hangi projeyi ortaya koyarsanız koyun başarılı olamazsınız.
2. Olayıın merkezi okullar ise okullardaki işleyişi iyi bile gereği vardır. "Öğretmen, diğer personel, öğrenci ve velinin beklentileri yanında mevcu şartlar nelerdir?" sorusunun cevabı mutlaka önemsenmelidir? Ohalde empati yapabilme gereği vardır. Sayın bakan bu hususa biraz özen göstermelidir.
3. Okullardaki yönetici sayısı belli bir süre önce azaltılmıştı (gerçi kurum türüne göre bu hususta da çelişkili uygulamalar var). Şimdi br okul düşünün; 230 veya 480 öğrencisi ile 15 veya 30 personeli var. Küçük olan okulunmemuru kuvvetle muhtemel yok.Her iki okulun hizmetli sorunu var. Maddi anlamda kanak sıkıntısı zaten var (hele ilköğretim ise).Sizce bu okulun müdürü eğitim öğretim odaklı bir çalışma anlayışını ne kadar ön plana çıkarabilir?
4. Toplam kalite, İKS, Stratejik plan, ADEY ve daha onlarca proje veya uygulama yanında istemediğiniz kadar istatistik.Bir yanda okul meclisi uygulaması hemen yanında öğrenci kurulu.Nenedir?..Çoğu şey iç içe geçmiş, karışmış.Fiilen üretilebilen çok birşey yok ama inanılmaz bir yoğunluk var. Yaz, çiz; bol bürokrasi. Bakanlığın hemen her birimi bu çorbada pay sahibi. Bu durumun temel sebebi koorinasyon eksikliği.
5. Bir yerleşim birimi düşünün şube müdürü normu dört, fiilen görev yapan beş. Okulunda memur yok.Hatta milli eğitiminde birkaç tane memur var. Şef sayısıon kadar.Şef sayısı şube müdürü saysısının üç / dört katı. Planlamadaki isabeti görebiliyor musunuz?
6. Birkaç öğretmen bir web sitesi kurar. Yüzbinlerce öğretmene kaynak temin eden bir yapı gelişir (plan, zümre örneği vb.). Koskoca MEB bu konuda önderlik yapamaz. Sen oluştur bir merkez. Koy oraya her branştan yüksek lisans ve dr. yapmış iyi öğretmenleri.Alandaki öğretmenleri de katkı sağlamaya teşvik et.
7. Kariyer sistemi geliştirilerek teşvik edilmeli.Lisanüstü öğrenim de mutlaka daha çok özendirilmeli.
8. Okul yönetici ve öğretmene "karışmam ha!..." tarzında yaklaşarak toplam kalite ve verimlilik mümkün mü? Kesinlikle hayır.Samimiyetle hareket eden, adalet ve liyakatin gerçek ölçütlerini uygulamalarına yansıtan, empati yeteneği gelişmiş, kararlarını alırken istişare mekanizmasını ihmal etmeyen, kimseyi ötekileştirmemek adına özenli, alandaki gerçekleri kavramaya hazır bir MEB bakanı ve MEB üst yönetimi başarılı olur. Bu değerleri ihmal edenler ise tarih önünde sıradanlaşır, erir ve kaybolur.
Güzel düşünen ve güzel şeylere vesile olan bir yönetim anlayışı egemen olur duasıyla...
Kaan Eren