Son dönemde birçok marketin raflarında "ürün stoklarla sınırlıdır" uyarıları görülmeye başladı. Döviz kurundaki artışı bahane ederek stokçuluk yapıldığı iddiaları kamuoyu gündemini fazlasıyla meşgul eder oldu.
Marketler, üreticilerden ürün çekemediklerini söylerken; üretici tarafı, piyasaya döviz kuru sebebiyle zamlı fiyattan ürün vermek zorunda kaldıklarını belirtti. Ancak ürün olmaması açık bir şekilde stokçuluk yapıldığını ortaya koydu. Gazetemize konuşan büyük bir zincir marketin ürün alım müdürü; stokçuluğu marketlerin değil, markaların yaptığını söyledi. Piyasada şeker ve sıvı yağ karaborsası oluştuğunu söyleyen yetkili "Vatandaş 'sınırlı sayıda' uyarılarını görünce, bunun marketlerden kaynaklandığını düşünüyor. Oysaki market, satış ve sürümden para kazanır. Stokçuluk yapmak, sürüm sistemi dikkate alındığında karlı bir iş değildir. Bunu yapanlar üretici markalar. Döviz sebebiyle mutlaka üretim maliyetlerinde artış oldu. Birçok ürüne yüzde 20-40 zam geldi. Ancak bizler zamlı ürünlere bile ulaşamıyoruz" dedi.
KAPANAN FABRİKA YOK
Gelen zamlardan marketçilerin sorumlu tutulduğunu söyleyen yetkili "Marketlerimiz büyük tonajlarda ürün alımı yapıyor. Mesela yağ ve şeker için markadan iki hafta sonraya gün alabiliyoruz. Elimizde olmayan ürünün satışını nasıl yapalım. Bizler de müşteriyi mağdur etmemek adına sınırlı satış yapıyoruz. İki hafta sonra alacağımız ürüne bile zam yapılıyor. Kısacası elde olmayan ürün zamlanıyor. Hem stokçuluk hem fırsatçılık yapılıyor. Bunu da üreticiler yapıyor. Fiyatlara zam geldi diye ürün yok denilmez. Üretim devam ediyor. Siz hiç duydunuz mu, kapanan bir şeker fabrikası ya da yağ fabrikası... Sadece zamlı satılır. Bunlar önce stok yapıyor. Piyasada ürün olmayınca da istedikleri fiyattan satıyorlar" diye konuştu.
ÜRETİMDE SIKINTI YOK
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, üretim tarafından bir problem yaşanmadığına dikkat çekerek birilerinin ürünleri elinde tuttuğunu söyledi. Palandöken "Zam söylentileri, kuraklık gibi birçok sebep sunularak, üç beyazdan biri ve evlerimizin olmazsa olmazı şekerin, vatandaşa yok satışı kabul edilemez. Şekerde arz problemi olduğuna dair iddialar doğru değildir. Herhangi bir arz problemi yok. Piyasada bazı firmaların fiyatları yükselterek ürün satmalarından dolayı böyle bir ortam oluşmuştur" dedi.
ETİKETTE KÜÇÜK YAZILAR OLMAYACAK
Tarım ve Orman Bakanlığı "gıda etiket yönetmeliğinde" değişikliğe gidiyor. Hazırlanan taslağa göre;
> Gıda etiketlerinde yanıltıcı ifade, isim ve görseller kullanılamayacak.
> Gıdanın adı ve içindekiler bilgisi, mevcuttan 2,5 kat daha büyük yazılacak.
> Gıdanın adının, temel görüş alanında yazılması zorunlu olacak.
> Birbirine benzeyen gıdalarda yanıltıcı görsel, isim ve ifade kullanılmayacak.
> Gıdanın adında, aromalı ise "aromalı" ifadesi kullanılacak.
> Birbirine benzeyen gıdalarda "tadında", "lezzeti", "keyfi" gibi ifadeler kullanılamayacak.
> Tatlandırıcı içeren gıdalarda "tatlandırıcı içerir" veya "tatlandırıcılı" ifadesi temel görüş alanında, gıdanın adının yanında veya altında, en az 3 milimetre olacak şekilde yazılacak.
KIRMIZI ETÇİLER DESTEK İSTİYOR
Türkiye Kasaplar Federasyonu, ete zam yapmayacaklarını söyledi. Pandemi döneminde herkesin fırsatçılık yaptığını, et üreticisinin ise maliyetlerini sınırlı yansıttığını belirten Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkan Vekili Osman Yardımcı "Et fiyatları ucuz. Pandemi döneminde herkes fırsatçılık yaptı ama etçiler yapmadı. Yemin çuvalı 60 lira iken şu anda 180 TL. Üç katına çıktı ama etin fiyatı fahiş şekilde artmadı. Buna rağmen kilosuna 3-5 TL zam geldi mi Türkiye ayağa kalkıyor" dedi. Süte zam talebiyle ilgili olarak da Yardımcı "Sütün para ettiği yerde hayvancılık dirilir. Eskiden bir köy evinde, evin altında ahır vardı. O ahırda en az 8-10 tane inek, 8-10 tane dana vardı. İneğin sütü hem ineği hem danayı hem de aileyi besliyordu. Bugün süt sudan ucuz. 1 kilo tatlı 150 TL, 1 kilo et 70 TL. Çok büyük para değil. Devletin hem yeme hem de hayvancılığa destek vermesi lazım" dedi ve ette KDV'nin kaldırılmasını istedi.
DÖVİZİ YÜKSEKTEN SATIP KONUTU PEŞİN ALACAĞIZ
Nevita Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Akbal "Dövizdeki manipülatif hareketin mantıklı bir açıklaması yok. Kurlarda oluşan bu köpük, gayrimenkul sektöründe yerli yabancı yeni bir alım iştahı doğuruyor. Bu sebeple kurların stabil hale gelmesiyle birlikte konut satışında yeni ve hareketli bir dönem bekliyoruz" ifadelerini kullandı. Konut satış verilerine değinen Akbal "Ocak-Ekim 2021'de banka kredili konut satışları yüzde 60 düşüşle 10 ayda 209 bin adede gerilerken peşin veya inşaat firması bünyesindeki kampanyalarla gerçekleşen satışlar 10 ayda 876 bin adede ulaştı. Bir başka deyişle kredisiz konut satışı yüzde 17 arttı. Yabancılara konut satışı ise yıl toplamında ilk defa 50 bin rakamı aşılacak görünüyor" değerlendirmesinde bulundu. Sektör temsilcileri, ellerinde döviz bulunduranların TL'ye dönerek peşin parayla konut alımına yöneleceğini öngörüyor.
KAAN ZENGİNLİ - Türkiye