Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, ilk kez 2. sınıflardan 12. sınıflara tüm sınıf seviyelerinde 136 milyon yardımcı kaynağı eğitim öğretim yılının başlangıcında hazır hale getirdiklerini belirterek, "Ekim ayı içinde 20 milyon yardımcı kaynak kitabı daha dağıtacağız, 4 milyon da Temel Eğitim Genel Müdürlüğümüz gönderecek. Dolayısıyla 160 milyon yardımcı kaynakla öğrencilerimizi destekleyeceğiz." dedi.
Bakan Özer, Kütahya programı kapsamında 2022-2023 Eğitim Öğretim Yılı Değerlendirme Toplantısı'nda kentte görev yapan okul yöneticileri ve öğretmenlerle Hezar Dinari Kültür Merkezi'nde bir araya geldi.
Toplantıda konuşan Özer, 2022-2023 eğitim öğretim yılında, son 20 yılda eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek için ücretsiz olarak dağıtılan ders kitaplarına ilave olarak bir adım daha attıklarını söyledi.
Aynı zamanda yıllardan beri eğitim sisteminin kronik bir problemi olan yardımcı kaynaklarla da ilgili devasa bir adım attıklarını belirten Özer, "İlk kez 2. sınıflardan 12. sınıflara tüm sınıf seviyelerinde 136 milyon yardımcı kaynağı tüm öğrencilerimiz için eğitim öğretim yılının başlangıcında hazır hale getirdik. Ekim ayı içinde 20 milyon yardımcı kaynak kitabı daha dağıtacağız, 4 milyon da Temel Eğitim Genel Müdürlüğümüz gönderecek. Dolayısıyla 160 milyon yardımcı kaynakla öğrencilerimizi destekleyeceğiz." diye konuştu.
Özer, eğitimde sosyal adaleti sağlamak için 1,5 milyon öğrenciye ücretsiz yemek verildiğini, 70 bin öğrenciye de yaklaşık 350 lira burs imkanı sağlandığını kaydetti.
Okulların harcamaları için 3 milyar 900 milyon lira ödenek gönderildiğini aktaran Özer, şöyle devam etti:
"Sadece ortaöğretim kurumlarına bütçe gönderilebiliyordu. Temel eğitime bütçe gönderilmiyordu. Bütçe il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri üzerinden gönderiliyordu. İlk kez dedik ki okullarımız hiç kimseye muhtaç olmadan temizlik malzemesinden kırtasiye malzemesine, küçük onarımından donatımına, laboratuvar ihtiyaçlarına kadar tüm ihtiyaçlarını kendileri belirlesinler ve alsınlar. Bunun için 3 milyar 900 milyonluk ödeneği tüm okullarımıza gönderdik. Şu ana kadar okullarımızın kullanmış olduğu ödenek miktarı 2,5 milyar lira. Yani okullarımızda 1 milyar 400 milyonluk ödenek hala bütçelerinde duruyor hatta bazı okulların hiç kullanmadığını gördük."
- "Paydaşlarınızla iş birliğinizi para üzerine kurmayın"
Okul yöneticilerine ve öğretmenlere seslenen Özer, "Yeni bir başlangıç yapalım. Paydaşlarınızla okul aile birlikleriyle mezunlar derneği ile diğer STK'larla iş birliğinizi para üzerine kurmayın. Okullarımız her türlü ihtiyacını kendisi karşılasın. Milli Eğitim Bakanlığı desteklesin ama eğitimin kalitesini artırmayla ilgili iş birliklerini gerçekleştirelim. Türkiye'nin eğitim tarihini değiştiren 20 yılda her yıl bütçede en büyük payın Milli Eğitim Bakanlığına verildiği bir dönemde Milli Eğitim Bakanlığı okulların ihtiyacını karşılamakta aciz olabilir mi?" ifadelerini kullandı.
Özer, ortaöğretimde 2000'li yıllardaki okullaşma oranının yüzde 44 olduğunu hatırlatarak, "Bugün bu oran yüzde 90. Yani o yıllarda lise çağı nüfusundaki 100 gencimizin sadece 44'ü okuldaydı, 56'sı okul dışındaydı. Şimdi yüzde 90." diye konuştu.
Bakan Özer, yükseköğretimdeki net okullaşma oranlarının 2000'li yıllarda yüzde 14 olduğunu, şu anda yüzde 44'e eriştiğini aktardı.
- "Kız çocuklarının okullaşma oranları erkek çocuklarını geçti"
Son 20 yılda aynı zamanda eğitimin önündeki katsayı, başörtüsü gibi antidemokratik engellerin de kaldırıldığını ifade eden Özer, şunları kaydetti:
"Gelinen noktada, son 20 yılın sonunda, 2016 yılından itibaren ortaokullardaki kız çocuklarının okullaşma oranları erkek çocuklarını geçti. Yükseköğretimdeki kadınların okullaşma oranları 2014 yılından itibaren erkekleri geçti. Ortaöğretimdeki okullaşma oranı birbirine yaklaştı. Demek ki imkan verildiği zaman bu memleketin okumayla ilgili kız çocuğunun, erkek çocuğunun hiçbir problemi yok yani. Yeter ki imkan verilsin. Yeter ki ayrımcılık yapılmasın. İşte son 20 yıl bu anlamda eğitim sistemindeki en demokratik dönemdir çünkü bu milletin vatandaşının çocuğu cinsiyetine göre, mezhebine göre, farklı siyasi görüşüne göre hiçbir ayrımcılığa uğramadan sıralarda kendisine yer bulabilmiştir. Onun için yüzde 90'ın üzerine çıkmıştır."
- "Mesleki eğitime önem veriyoruz"
Bir diğer önemli konunun mesleki eğitim olduğunu vurgulayan Özer, katsayı uygulaması sonrası hiçbir yere yerleşemeyen öğrencilerin gittiği bir okul türü haline gelen okulları güçlendirmek için çalışmalar yapıldığını anlattı.
Özer, mesleki eğitimde müfredat, öğrencilerin beceri eğitimleri, öğretmenlerin işbaşı ve mesleki gelişim eğitimlerinin sektör temsilcileriyle planlandığını dile getirerek, eğitim verilen tüm alanlarda TOBB, ATO, ASO, İTO, İSO, ASELSAN gibi sektörün en güçlü temsilcileriyle iş birliği yapıldığını, sektörden de mezunlar için istihdamda öncelik talep ettiklerini ifade etti.
Meslek liselerinde üretim kapasitesinin de artırıldığına işaret eden Özer, "Meslek liselerinde 200 milyonlarla aldığımız üretim kapasitesini 2021 yılında 1,2 milyara çıkardık. Hem öğretmenlerimiz hem de öğrencilerimiz müstefit oldu çünkü katkıları ölçüsünde onlar da pay aldılar. Öğrencilerimiz 50 milyona yakın bir pay aldı. Öğretmenlerimiz de 112 milyona yakın pay aldılar ama en kritik olan şey eğitimin kalitesi arttı. Öğrenciler yaparak ve üreterek öğrenmeye başladılar." diye konuştu.
Meslek liselerinin üretim kapasitesinin daha da artırılacağını dile getiren Özer, "Cumhurbaşkanımız, 2022 hedefimizi 1,5 milyar olarak açıklamıştı. 8 ayda 1 milyar 75 milyona ulaştık. Muhtemelen 1,5 milyarı da aşacağız." dedi.
Bakan Özer, programı kapsamında daha sonra Kütahya Belediyesini ve AK Parti Kütahya İl Teşkilatını ziyaret etti.