Dünkü sınavda, tıpkı daha önceki Türk Dili ve Edebiyatı sınavlarında olduğu gibi yine uzun metinli ve muhakemeye dayalı sorular çoğunluktaydı. Yani çok kitap okuyanların kolaylıkla cevaplayacağı, okumayı fazla sevmeyenlerin ise oldukça zorlandığı sorular...
Uzun metinli soruları, bir defada okuyup, anlayıp, cevabı bulmak tamamen pratik işi. Yani çok kitap okumayla alakalı. Bu yüzden, bu yıl için geçti ama gelecek yıllarda bu sınava yeniden gireceklerin, testlere gömülüp kalmadan, bol bol kitap okumalarında sonsuz yarar olduğu bir kez daha görüldü.
Edebiyat’ta Tarık Dursun K., Enis Batur, Nazlı Eray gibi günümüz yazarlarına da yer verilmesi, hocaları da şaşırttı. Bu yazarların, ders kitaplarında olmamasına rağmen, eserlerinin sorulmuş olması da eleştiri nedeni oldu. Oysa hiç şaşırtıcı gelmemeli ve günümüz yazarlarına yönelik çok daha fazla soru sorulmalıydı.
Yanlış ve tartışmalı soru var mı? Zor, müfredat dışı ve kafa karıştırıcı niteliklerini taşıyan sorulardan söz ediliyor ama yanlış, kesinlikle iptal edilmeli gibi tartışmaya yönelik sorular yoktu.
Coğrafya’daki Cumhuriyet Dönemi’yle ilgili bazı sorular ise öğrencinin bilgi düzeyini ölçmenin ötesinde zor ve müfredat dışı bulundu. Güncel konuları takip eden ve harita okuyabilme yetisi kazanan öğrencilerin bir adım öne çıkacağı bir sınav oldu.
Peki öğrencilere göre nasıl bir sınavdı?
Gelen ilk değerlendirmeler, soruların önceki yıllara göre daha zor olduğu yönünde. Yani bunun anlamı Türkiye ortalamaları düşebilir...
Abbas GÜÇLÜ-Milliyet