Liselerde kapasite alarmı
2010 yılında Milli Eğitim Bakanlığı Genel Liselerin Anadolu Lisesine dönüştürülmesi, dönüştürülemeyenlerin mesleki ve teknik ortaöğretime devredilmesi yönünde karar aldı ve bu dönüşümler başladı. Mevcut öğrencilerin devamı nedeniyle 2012-2013 öğretim yılında dönüşümlerin tamamen bitirilmesi gerekiyordu. Ancak dönüşümler tamamlanamadı. Bu öğretim yılına kadar hala genel liselerin bazıları eğitimlerine devam etti ve 9. Sınıflarına öğrenci aldılar. Bakanlık bu yıl bir uyarı yazısı daha yayımlayarak 28 Şubat 2013 tarihine kadar dönüşümlerin bitirilip bakanlığa teklif edilmesini istedi.
Bir genel lisenin Anadolu lisesine dönüştürülmesi durumunda öğrenci mevcutları her şubede 30’u geçemiyor. Bu nedenle genel lise olarak her şubede 45-50 öğrencinin bulunduğu okullar Anadolu lisesi olarak daha az öğrenciye hizmet veriyor. Yani 20 şubeli bir okulun genel lise iken 900-1000 civarında öğrencisi varken Anadolu lisesi olduğunda en çok 600 öğrencisi olabiliyor. Bu durumda okulların Anadolu lisesine çevrilmesi yeni derslik ihtiyacı doğuruyor.
Bakanlık genel liselerin Anadolu lisesine dönüşümünün doğurduğu derslik ihtiyacı sorununu çözememişken 2012 yılında ortaöğretimin zorunlu eğitim kapsamına alınması işleri içinden çıkılmaz hale getirdi. Çünkü artık ortaokulu bitiren bütün öğrenciler liseye devam etmek zorunda. 9. Sınıflarda öğrenci artışı oldu ve bundan sonrada olacak. Geçmiş yıllarda genel liselerde dersliklere alabildiğince öğrenci dolduruyorduk. Anadolu liselerinde bu mümkün değil! Her şubede en fazla 30 öğrenci oluyor.
Biz yeni mezunlara yer bulamazken bir de 9. Sınıfta kalan öğrenciler var. Sayılarıa çok fazla. Üzerine bunları da eklerseniz vahim bir tablo ortaya çıkıyor. Durumun daha net anlaşılması için sayılarla açıklayalım. Ülkemizde 8. Sınıflardan ortalama 1200000 öğrenci mezun oluyor bunların bir milyona yakını lise birinci sınıfa kayıt yaptırıyordu. Lise birinci sınıfa devam eden öğrencilerden ise her yıl 400.000 civarında öğrenci sınıfta kalıyor ve yine 9. Sınıfa devam ediyordu. Yani 9. Sınıfta yeni kayıt ve sınıf tekrarı yapan öğrencilerin toplamı birmilyondörtyüzbin civarında idi. Zorunlu eğitimin liseleri kapsamasıyla birlikte öğrenci sayılarında artış oldu. Bu öğretim yılında 8. Sınıfı bitirecek Birmilyon ikiyüzyetmişbin öğrencimiz var. Bunların tamamı liseye devam etmek zorunda. Yüzellibini açık liseye gitse bile birmilyonyüzbinin üzerinde 9. Sınıfa devam edecek öğrenci var. Ayrıca bu yıl 9. Sınıfa devam edipte sınıfta kalarak yine 9. Sınıfa devam edecek öğrencilerin sayısı geçen yıllara göre daha fazla olacak. Bu sayının beşyüzbini geçmesi muhtemel. Yani toplamda 9. Sınıf öğrencisi birmilyon altıyüzbinin üzerinde olacak. Peki bunca öğrenci hangi sınıflara sığdırılacak?
Günü kurtarmak çözüm değil
Bu öğretim yılında zorunlu eğitimin liseleri de kapsaması nedeniyle lise 1. Sınıflara, geçen yıllardan daha fazla öğrenci kaydı oldu. Bu öğrencileri okullara yerleştirebilmek için okulun eğitim süresi ve dengeler gözetilmeden olabildiğince 9. sınıf açıldı. Örneğin 20 derslikli bir liseye her yıl 5 şube alınırken bu yıl zorlamayla 10 şube alındı. Bu tür çabalarla bu öğretim yılı atlatıldı. Ancak Önümüzdeki öğretim yılında aynı şekilde öğrenci alınması imkansız. Ancak mezun olan şube kadar öğrenci alınması mümkün. Bu durumda geçen yıl 10 şube alınan okula bu yıl 5 şube alınabilecek. Bu durumda bu yıl kayıt için gelen öğrenciler nereye yerleştirilecek?
Bakanlığın liseleri zorunlu eğitim kapsamına alması nedeniyle yeni dersliklere ihtiyaç duyulurken, Genel liselerin Anadolu lisesine çevrilerek kapasitelerinin azaltılması işleri içinden çıkılmaz hale getirmiştir. 2012-2013 öğretim yılında gün kurtarılmıştır ancak bu öğretim yılında günü kurtarmak mümkün değildir. Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği değiştirilip şubelerdeki öğrenci sayısında artış sağlanması düşünülmüştür ancak bu yönetmelik bir yılı aşkın süredir yayımlanamamıştır. Liseler zorunlu hale getirildiği halde eski yönetmeliklere göre yönetilmektedir. Bizden uyarması; Liseler kapasite konusunda alarm veriyor. Bakanlığın acilen tedbir alması gerekmektedir.
Doğan CEYLAN
Yönetim Bilimi Uzmanı