Eğitim Bir- Sen Başkan Vekili Latif SELVİ, tweter hesabından bir miktardır sosyal medyanın ve basının gündemini meşgul eden sendika üyelerinin zorla istifa ettirildiği veya istifa edenlerin sendikada kalmaya zorlandığına dair iddialara ilişkin açıklamalarda bulundu.
Türk Eğitim-Sen ile Eğitim Bir-Sen arasında son birkaç haftadır süregelen bir tartışma sendikalara üye memurların zorla üye yapıldıkları veya üyelikten istifaya zorlandıkları iddiaları.
Türk Eğitim-Sen Genel Sekreteri Musa AKKAŞ’ın Bursa’da üyelerine hitap ederken sarf ettiği Eğitim Bir-Sen’den istifa edenler olduğu ve istifa etmemeleri için müdürler tarafından baskı altına alındıkları, okul müdürlerinin de sendika yöneticileri tarafından üyelerin istifasını önlemeleri için baskı altına alındıkları iddiası tartışmayı daha da alevlendirdi.
Latif SELVİ, tweterden attığı 13 konuşmasında, memurların icraatlarını beğenmelerinden sebep Eğitim Bir-Sen’i tercih ettiklerini ve yetkiyi Eğitim Bir-Sen’e verdiğini, Eğitim Bir-Sen’in daima muhkem durduğunu bunun konjonktürel konum alanların anlayamayacağını, Türk Eğitim-Sen’in Eğitim Bir-Sen’i gündem yaparak ayakta kalmaya çalıştığını, Toplu Sözleşmeye 85 sayfa şerh koymalarına rağmen yalan ve iftira ile sendikacılık yapanların bunu görmezden gelmeye çalıştıklarını, Eğitim Bir-Sen’e saldırarak itibar kazanma derdinde olduklarını, 2010 yılında Anayasa değişikliğine Hayır oyu çağrısı yapanların bugün yasanın merhametiyle görüşme masasına oturduklarını, geçmişte bakan bagajında taşıdıkları formlarla 125 bin üye yapanların bugün de üyeliği böyle yapılıyor sandıklarını, hiçbir sendikal üretimi olmayanların başkalarına iftira atarak var olmaya çalıştıklarını ifade etti.
Görünen o ki bu tartışma bir miktar daha sürdürülecek.
İşte o twitler:
1.Sendikacılığın merkezine hizmeti değil, ideolojik takıntılarını koyan zevat bugünlerde yalan ve iftirayla itibar peşinde koşmaktadır.
2.Daima kin ve nefretten beslenenler, bölücü ve ayrıştırıcı dilleriyle sendikacılık yaptığını zannedenler, yetkileriyle beraber itibarlarını da kaybettiler, kaybetmeye de devam ediyorlar.
3.Tüm sicili kabadayılık, zorbalık ve saldırganlıktan ibaret olanlar, eğitim çalışanlarının yetkiyi ellerinden almasından ders almayanlar elbette küçülmek, erimek, buharlaşmak ve yok olmak zorundadır. Tarihin yasası budur.
4.Hiçbir sendikal üretimi olmayanlar başkalarına iftira atarak var olmaya çalışmaktadır. Eğitimcilerin gözünün içine bakarak yalan söyleyen, ağızlarından köpükler saçarak iftira atanlar, bütün kritik dönemlerde sıvıştılar. Milletle aynı safta durmayı öğrenemediler.
5.Geçmişte, yetkiyi soldan sağa alalım, diyerek bakan bagajlarında taşıdıkları formlarla bir yıl içinde 125 bin kişiyi üye kaydedenler, bütün üyelikler böyle yapılıyor sanabilirler. Himmetle büyüyenler azmin zaferini anlayamazlar.
6.Darbe heveslilerini sendikalarında ağırlayanlar, ayakkabı kutularıyla meydana inerek darbecilere payandalık edenler, 15 Temmuz gecesi sinsice bekleyenler, ülke sevgisinden, haktan ve hukuktan bahsedemez. Ülkeyi sevmeyi tekelinde sananlar tüm sınavlardan ikmale kaldılar.
7. 2010 referandumunda eğitim çalışanlarına toplu sözleşme hakkını verecek yasa çıksın diye biz ter dökerken ‘hayırda hayır’ vardır kampanyasına katılarak toplu sözleşme yasasını veto edenler yasanın merhametiyle “burada oturamam” diyemeyenler sendikacılık dersi veremezler
8. Bu toplu sözleşme sürecinde eylem adıyla seremoni yapıp balon uçuranlar, Kamu İşveren Heyeti’ne cümle kurmak yerine konfederasyonumuza sataşanlar, basiretsiz muhterislerdir.
9. Sendikal geçmişleri boyunca hiçbir kazanım elde edemeyenlerin zaman içinde üye ve itibar kaybetmelerini Eğitim-Bir-Sen’e saldırarak tamir etmeye çalışması, örümceğin salyasıyla kendine yuva yapmasıdır. Örümceklerin barınağı yeryüzündeki en zayıf barınaktır bilesiniz.
10. 5. Dönem Toplu Sözleşme’ye imza atmadığımız ortadayken, karşı oy kullanıp 85 sayfa şerh düşmemize rağmen şerhimizi görmezden gelip yalan ve iftirayla sendikacılıklarına(!) suni teneffüs yaptırıyorlar.
11. Sizin gündeminiz hiçbir zaman ne eğitim oldu ne de sendikacılık. Sizin gündeminiz hep Eğitim-Bir-Sen oldu. Bu da bizim büyüklüğümüzün en büyük göstergesidir.
12. Eğitim-Bir-Sen dünün, bugünün ve yarının sendikasıdır. Bunu konjonktürel yaşayan, kritik dönemlerde yanlış pozisyon alan, bölücü dili ve kaba üslubuyla eğitim çalışanlarını töhmet altına alan hiçbir kazanımı olmayan yalancı saldırganlar anlayamaz.
13. Tercihlerini beğenmediğiniz eğitim çalışanları; iddiaları, icraatı, sendikal saygınlıkları, üye sayılarıyla sendikaları olmaları gereken yere konumlandırmış, yetkiyi de ehil gördüğü ellere teslim etmiştir.
Latif Selvi
Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri
memurpostasi.com