Yüzüncü yıldönümünde "Yeniden Diriliş" coşkusuyla kutlanan Kut'ül Amare Zaferi'nden dersler çıkarmak anlamlı olacaktır.
Rahmetli Cemil Meriç üstadımızın deyişiyle "En büyük Haçlı seferi tarih kitaplarında yapıldı."
Haçlı sürülerini tarumar ederek içinden geçtiği ders kitaplarındaki yalan söyleyen tarihi saptırmalarla beyinleri iğdiş edilmiş bir nesil için, Kut'ül Amare Zaferi'ni yeniden hatırlamak en mütevazı saptamayla o anlamlı zaferi yaşamak kadar muhteşemdir.
Elhamdülillah
Muhteşem Kut'ül Amare Zaferi'nin coşkulu kutlamaları Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın da aktif iştiraki ile Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde yapıldı. Zaferi kazanan 6. Ordu'nun mübarek sancağı takdim edilen Erdoğan, yaptığı konuşmada kelimenin tam anlamıyla bir tarih dersi verdi.
"Maalesef biz resmi tarihimizi yıllarca tam da İngilizlerin istediği gibi düzenledik. Her kim ki zaferleriyle ve yenilgileriyle son 200 yılımızı hatta son 600 yılımızı soyutlayıp eski Türk tarihinden Cumhuriyet'e atlıyorsa biliniz ki o kişi milletimizin de devletimizin de hasmıdır."
Artık devletimiz ırka dayalı Türk tanımını terk ederek inancı öne çıkaran geçmişten gelen ama bir zamanlar özellikle unutturulmaya çalışılan Türk tanımını benimsemiştir. Batılı bunu biliyor ve buna göre politikalar üretiyor.
Batıya göre Türk, belli bir kavmin adı değil tüm Müslümanları ifade eden bir tanımdır. Biz yani Türkiye, Türkçe konuşan toplumlar denince en önce akla gelen bir milletiz.
Birinci Dünya Savaşı ve İstiklal Harbi, Türk Milleti'nin tüm cephelerde yeniden ayağa kalkışı, şahlanışı ve kıyamıdır.
Millet olarak bizim ordumuz sadece muvazzaf ordumuzdan ibaret değildir.
Bizim bir de mobil bir ordumuz var.
O ordu milletimizin ta kendisidir.
Ordu millet tabiri bunu ifade etmektedir.
Kut'ül Amare Zaferi, Başbakanımız Ahmet Davutoğlu'nun deyimiyle "Kut'ül Amare'de yenilenler Osmanlı'yı nasıl parçalarız diye plan yürüttüler. Bu sıradan bir savaş değildir. Türk sebatı İngiliz inadını kırmıştır. Düşmanın bile necip dediği bir millete ait olmak ne büyük şereftir.
Kut'ül Amare Zaferi'ni yeniden kutlama aşmasına gelmemiz hiç de kolay olmadı. Bereket versin zaman itibariyle ortam buna müsait. Memleketimizi yöneten irade de bu istikamette. Şimdi yapılması gereken yeniden diriliş sahasını genişletmek ve zenginleştirmek.
Günlük hayatımızı bir göz önüne getirelim. Yaşadığımız hayatı bizden öncekilerin hayatları ile karşılaştıralım. Geçmişimizi bir eşeleyelim. İnanın münbais olan birçok mevzu bulacağız.
Kut'ül Amare Zaferi'ni yeniden yaşamak çok anlamlı. Ancak yeniden diriliş hayatımızın bütününü kapsamalı. Eski hal ile yola devam etmek çıkmaz sokak.
Ya yeni hâl, ya izmihlal.