Kamu personelinin kurumlar arası geçici görevlendirilmesi nasıl yapılıyor?
375 sayılı Kanun'un ek 25'inci maddesi gereğince hakim ve savcılar ile bu meslekten sayılanlar hariç olmak üzere, statülerine bakılmaksızın bir kadro veya pozisyona dayalı olarak kamu kurum veya kuruluşlarında istihdam edilenler, kurumlarının muvafakatiyle bir yılı geçmemek üzere diğer kamu kurum ve kuruluşlarında geçici görevlendirilebilmektedir. Bu süre ise uzatılabilmektedir.
Bu görevlendirme aylıklı veya aylıksız olmak üzere iki şekilde yapılabilmektedir. Bu konunun detayları ise Kurumlar Arası Geçici Görevlendirme Yönetmeliği'nde düzenlenmiştir. Buna göre, kesintili ya da kesintisiz olarak toplamda altı ayı geçen geçici görevlendirmelerde mutlaka personelin muvafakatinin alınması şarttır. Dolayısıyla personelin isteği olmadan altı aydan fazla görevlendirme mümkün değildir.
Ayrıca, 657 sayılı Kanun'un vekaleten atanmayı düzenleyen maddeleri yoluyla da uzun süreli görevlendirme yapılabilmektedir.
Yapılan değişiklikte neler yer alıyor?
Yapılan değişiklikle önemli kısıtlamalar getirilmiştir. Buna göre;
1- Yükseköğretim kurumları, il özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluşları ile bunların kurdukları birlik, müessese, işletme, bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar kapsamdan çıkarılmıştır. Yani bu kurum ve kuruluşlar Kurumlar Arası Geçici Görevlendirme Yönetmeliği'nde belirtilen usul ve esaslar kapsamında geçici görevlendirme yapamayacaktır.
2- Bu madde kapsamında geçici görevlendirme yapılabilmesi için görevlendirmenin yapılacağı kadro veya pozisyonun statüsü ile geçici görevlendirilecek personelin statüsünün aynı olması şarttır. Yani memur işçi kadrosuna veya sözleşmeli pozisyona görevlendirilemeyecektir. Ancak 375 sayılı KHK'nın ek 27'nci maddesine göre sözleşmeli personel ve ek 28'inci maddesine göre iş mevzuatına tabi personel istihdam eden kurumlar farklı statülerdeki personeli görevlendirebilecektir.
3- Yükseköğretim kurumları, il özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluşları ile bunların kurdukları birlik, müessese, işletme, bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar tarafından daha önce yapılan görevlendirmeler ile 375 sayılı KHK'nın ek 27'nci maddesine göre sözleşmeli personel ve ek 28'inci maddesine göre iş mevzuatına tabi personel istihdam eden kurumlar dışındaki kurumlarda görevlendirmenin yapılacağı kadro veya pozisyonun statüsünden farklı statüdeki personelin görevlendirilmesi en geç bir ay içerisinde sonlandırılacaktır. 29 Mart'a kadar yeni düzenlemeye aykırı görevlendirmeler sona erdirilecektir.
Yapılan değişiklikler ne anlama geliyor?
Yönetmeliğe göre, kesintili ya da kesintisiz olarak bu yönetmelik kapsamında toplamda altı ayı geçen geçici görevlendirmelerde personelin muvafakatinin alınması şarttı. Bu nedenle birçok belediye başkanı göreve geldikten sonra kendi partilerine ait belediyelerle anlaşarak birçok personeli altı aylığına istekleri dışında görevlendirmeye başlamışlardı. Bu durum bir çeşit mobbing olup, bu yöntemle personelin cezalandırılması sağlanarak görevden ayrılması hızlandırılmaya çalışılıyordu. Yapılan değişiklik sonrasında altı aydan azda olsa belediyelerin bu yöntemle personel görevlendirmesi sona ermiş ve birçok personel mobbingten kurtulmuştur.
Nitekim sol bir gazetede yer alan; "Düzenlemeyle birlikte büyükşehir belediyeleriyle il ve ilçe belediyeleri ve bunlara bağlı kurumların yöneticileri, AK Parti döneminde atanan personeli başka yerlere geçici görevle gönderemeyecek" ifadesi konuyu özetlemektedir.
Amacı nitelikli personel istihdamı olan belediyeler isterlerse bu tür personeli naklen alabileceklerdir. Yine belediyeler nitelikli personeli vekaleten görevlendirme yoluna gidebileceklerinden kötü niyetle ve personeli cezalandırma amaçlı görevlendirmeler sona erdirilmiştir.
Keşke, tamamen yasaklama yöntemi yerine personelin istediği olamadan görevlendirme yapılamayacağı yönünde bir düzenleme getirilseydi daha isabetli olabilirdi. Nitekim her düzenleme sonrasında düzenlemenin kötüye kullanımı yolları aranır ve amaç dışında kullanım ortaya çıkar. Bu nedenle amaç dışı kullanımın önlenmesi için yapılacak küçük bir araştırma sonrasında bir kamu kurumunun izninin aranması kökten yasaklamadan daha faydalı olabilirdi. Nitekim bu yönetmelikten önce yürürlükte bulunan Devlet Memurları Geçici Süreli Görevlendirme Yönetmeliği'nde Devlet Personel Başkanlığı'nın uygun görüşü aranmaktaydı. Bu nedenle benzer bir düzenlemeyle amaç dışı görevlendirme sonlandırılabilirdi.
Ayrıca, yükseköğretim kurumları, il özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluşları ile bunların kurdukları birlik, müessese, işletme ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda çalışan personelin mülga 8/6/1984 tarihli ve 217 sayılı Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 2'nci maddesi kapsamındaki kamu kurum veya kuruluşlarına görevlendirilmesi mümkündür.
Aslında bu yönetmelik yürürlüğe girdikten sonra naklen atanamayan birçok personel için ciddi bir rahatlama da getirmiştir.
Yine 375 sayılı KHK'nın ek 27'nci maddesine göre sözleşmeli personel ve ek 28'inci maddesine göre iş mevzuatına tabi personel istihdam eden kurumlar her statüdeki personeli görevlendirebilecektir. Bunun için öncelikle kamu kurumlarının teşkilat kararnamelerindeki hükümlere bakılması gerekmektedir. Yani teşkilat kararnamesinde 375 sayılı KHK'nın ek 27 ve ek 28'inci maddesine göre personel istihdamı mümkünse sorun olmayacaktır. Bu düzenlemenin aylıksız izinle görevlendirilen personeli kapsadığını düşünüyoruz. Yani maaşlarını kendi kurumlarından alan personelin yönetmelikte kısıtlanan kurumlar dışındaki diğer kurumlara personelin statüsüne bakılmaksızın görevlendirilmesinde sakınca olmadığını düşünüyoruz.