Daha önce bu köşeden gündeme getirdiğimiz kamu personelinin birçok sorunundan bazıları çözülmüş bazıları ise hala çözüm beklemektedir. Öyle ki gündeme getirdiğimiz sorunların çözümü çok basit etkisi ise oldukça yüksektir. Bu çerçevede yazılarımızda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun birçok maddesinin mülga olmasına rağmen hala varlığını sürdürdüğünü ifade etmiş, birçok maddesinin de geçerli olmakla birlikte işlevini yerine getiremediğini belirtmiştik. Maalesef yazılan çizilen eleştiriler hiçbir işe yaramadı ve mülga maddeler ile işlevsiz maddeler varlığını hala sürdürüyor. Bunlardan bir tanesi de sadece kurum içi becayişi düzenleyen maddedir. Bu maddenin yeniden düzenlenmesi halinde birçok personelin müzmin sorunu kendiliğinden çözülecek ve çok büyük bir memnuniyet oluşturacaktır. Bu yazımızda tekrar konuyu örneklerle izah etmeye çalışarak çözüm önerimizi sunmaya çalışacağız.
* 657 sayılı Kanun'da becayiş kavramına yer verilmiş midir?
Memurlar arasında çok sık kullanılan becayiş kavramını 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nu incelediğimizde becayiş kavramı olmamasına rağmen memurlar arasında sıklıkla kullanıldığını görüyoruz. Becayiş kavramının 657 sayılı Kanun'daki karşılığı karşılıklı yer değiştirme kavramıdır. Bu kavram kaynağını 6245 sayılı Harcırah Kanunu'nun mülga 4'üncü maddesinden almaktadır. Ancak, şu anda bu kanunda da becayiş kavramı bulunmamaktadır. Benzer bir durum da istifa ve müstafi kelimeleridir. İstifa ve müstafi kelimeleri de 657 sayılı Kanun'da yer almamasına rağmen çekilme ve çekilmiş sayılma yerine yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.
* Kamu Personeli Kanun Tasarısı Taslağı'nda becayişe yer verilmiş midir?
Bir dönem çok ciddi bir gündem oluşturan ve kamuoyuna yansıtılan "Kamu Personeli Kanun Tasarısı Taslağı'nın" Karşılıklı Olarak Yer Değiştirme başlıklı 49'uncu maddesinde; "Aynı kurumun farklı birimlerinde bulunan aynı unvanlı memurları, karşılıklı olarak yer değiştirme suretiyle atanmalarını isteyebilir. Bu isteğin yerine getirilmesi, atamaya yetkili amirlerince uygun bulunmasına bağlıdır" ifadesine yer verilmiştir.
Görüleceği üzere, taslakta becayişte ciddi bir daraltmaya gidilmiştir. Mevcut metinde aynı sınıftaki memurlar becayişyapabilirken hazırlanan taslakta sadece aynı unvandakiler becayiş yapabilmektedirler. Halbuki aşağıda da izah edeceğimiz üzere becayişe çok boyutlu bir işlev kazandırılarak uygulamadaki birçok sorun kendiliğinden çözülebilir.
* Farklı kurumlarda çalışan memurlar arasında becayiş yapılabilir mi?
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun karşılıklı olarak yer değiştirmeyi düzenleyen 73'üncü maddesinde; "Aynı kurumun başka başka yerlerde bulunan aynı sınıftaki memurları, karşılıklı olarak yer değiştirme suretiyle atanmalarını isteyebilirler. Bu isteğin yerine getirilmesi atamaya yetkili amirlerince uygun bulunmasına bağlıdır" hükmüne yer verilmiştir.
Bu hükümden de anlaşılacağı üzere, becayiş aynı kurumdaki aynı sınıfta çalışan personel arasında yapılabilmektedir. Dolayısıyla üniversiteler, belediyeler veya başka kurumlar arasında becayiş mümkün değildir.
* Asil memurla vekil memur becayiş yapabilir mi?
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun karşılıklı olarak yer değiştirmeyi düzenleyen 73'üncü maddesine göre, becayiş aynı kurumdaki aynı sınıfta çalışan personel arasında yapılabilmekte olup, kanun metninde asil memur aday memur ayrımı yapılmamıştır. Dolayısıyla asil memurla aday memurun diğer şartları aynı olması halinde becayişyapmasına hukuki engel yoktur. Ancak, atamaya yetkili amirlerin becayişte yetkisi olduğu için uygulamada aday memurlarla asil memurların becayişine sıcak bakılmamaktadır. Fakat, idarenin yaptığı ve yapacağı tüm işlemlerin kamu yarına uygun olması gerekmekte olduğundan hareketle becayiş talebinin olumsuz karşılanmasının yargı denetimine tabi olduğu unutulmamalıdır.
* Şefle memur veya başka unvanlı bir personel becayiş yapabilir mi?
657 sayılı Kanun'un 73'üncü maddesinde bu tür becayişe engel bir durum söz konusu değildir. Ancak, atamaya yetkili amirlerin becayişte yetkisi büyük olduğu için uygulamada şefle memurun becayişine sıcak bakılmamaktadır. Bu durum tamamen atamaya yetkili amirin takdirindedir. Ancak, yapılan tasarrufun her halükarda yargı denetimine tabi olduğu hususu da unutulmamalıdır.
Aynı durum VHKİ kadrosunda çalışan personelle memur kadrosunda çalışan personel arasında da söz konusudur. Hukuken bunlar arasında becayiş yapılmasında herhangi bir engel bulunmamaktadır. Ayrıca, uygulamada da bu unvanlar arasında sıklıkla becayiş yapılmaktadır. Şu hususu da belirtmek gerekir ki becayişte derece farklılığının da önemi yoktur.
* Zorunlu hizmete tabi olan personelle zorunlu hizmete tabi olmayan personelin becayişi mümkün müdür?
Öğretmenler ve sağlık personeli zorunlu hizmete tabidir. Bu nedenle zorunlu hizmet gören personelin becayişisteyeceği il'inde zorunlu hizmet bölgesi kapsamında olması gerekmektedir.
Diğer taraftan yer değiştirmek suretiyle yapılacak atama taleplerinde ilgililerin sınıflarından doğan ve atanmayı talep ettikleri yere atanmasına engel teşkil edecek durumların varlığı durumunda atanmaları yapılamayacaktır. Örneğin, personelin kendisinin ya da eşinin doğum yerine, belli bir süre ikamet ettiği yerlere ve görevini olumsuz etkileyecek maddi ilişkileri bulunan yerlere atanması konusunda bir yasak bulunması söz konusu ise, karşılıklı yer değiştirme talebi reddedilecektir.
* Becayişte belirli bir dönem var mıdır?
Kurumların özel mevzuatında becayişle ilgili bir kısıtlama söz konusu değilse, yılın her ayında becayiş yapılabilir. Ancak, bir yılda birden fazla becayişe sıcak bakılmadığını da söylemeliyiz. Özel düzenlemeler dışında genel olarak 657 sayılı Kanun'da becayiş için bir dönem öngörülmemiştir. Uygulamada zaman zaman becayiş pazarı kurulduğu ve bir kısım personelin bu işi geçim kaynağı haline getirdiği de bir vakıadır.
* Kurumlar arası becayişe imkan verecek düzenleme yapılmalıdır
Kamuda çalışan personelin nakil sıkıntısını giderecek en önemli iyileştirme kurumlar arası becayişe imkan verecek kanuni düzenleme yapılmasıdır. Böyle bir imkanın olması halinde taşra teşkilatı olmayıp da eş durumu nedeniyle nakil yapamayan bir çok personelin sıkıntısı ortadan kalkacaktır. Becayiş kararı atamaya yetkili amirlerin takdirinde olduğu için hiçbir sıkıntı da çıkmayacaktır ve personelin yaşamak zorunda olduğu büyük bir sıkıntı ortadan kalkacaktır. Kurumlar arası becayişe imkan tanınması halinde bu işin Devlet Personel Başkanlığı'nın koordinasyonunda yapılması en doğru yol olacaktır. Çünkü talepler ve eşleştirmelerin tek bir merkezden yapılması uygulamayı kolaylaştıracaktır. Önemli olan husus kriterlerin sağlam belirlenmesidir. Ümit ederiz ki hiçbir maliyeti olmayan böyle bir düzenlemeye birisi sahip çıkar da büyük bir sorun kendiliğinden çözülür.
Ahmet Ünlü - YeniŞafak